tarihe bakıyorum. çoğu zaman güçlüyüz. zayıf zamanlarımızda olmuş ve taa asya dan beri işgaller yaşamışız.
allah esirgesin böyle bir durum gerçekleşirse yazarların yapacaklarıdır. * bak. lamı, cimi yok. yok öyle oldu, yok böyle oldu yok. ne yapar eder bi alet bulur. gördüğüm yerde işgalci temizlerim.
bu kadar da açık.
turkiyeyi tek isgal edebilecek guc rusya oldugunu goz onune alirsak buyuk bir ihtimalle savas zamaninda rus silah kuvetlerinde yedek kuvetlerinde er olacagimdan isgal kuvetlerinde tercuman olurdum herhalde. bir garip olurdum be sozluk.
valla kim işgale kalkıcaksa aklı varken vazgeçsin...
"kurtuluş savaşı bimiştir. türkiye'ye ziyarete gelen romanya cumhurbaşkanı gelmişken atatürk'ten ayar almadan gitmeyim der ve olaylar gelişir:
-paşam savaş sırasında müttefikler bize de çok yalvardılar siz de savaş açın türkiye'ye diye, ama biz size savaş açmadık.
+verilmiş sadakanız varmış."
bazı yazarlar için sıkıntı olmadan ve de çaktırmadan saf değiştirme ya da gerçek saflarına kavuşma imkanı..(din düşmanı ve anadolu insanı düşmanı yazar tipleri)..
bir çoğu iman gücüyle düşmana saldırıp ölürken bir kısmı kuytu köşelere saklanıp düşmanla anlaşmalar yapacak, ölenlerin kazandığı başarıları kullanarak düşmanı anlaşmaya zorlayacak sonra savaşı biz yaptık, ülkeyi biz kurtardık deyip diktatörlüklerini ilan edecekler. savaşı kazanmayı sağlayan imana saldıracaklar. anlaşmanın bir maddesi midir bilemiyoruz.
bakmayın burda bütün gün karı kız ya da spor konuştuklarına. ya da bakmayın sağ-sol kürt-türk alevi-sünni diye ayrıştıklarına. emin olun olun hepsi ya çıkar savaşır ya da bir şekilde savaşanlara yardımcı olur. neyse o gün gelene kadar birbirimizi yemeye devam.
ulkenin hali hazirda isgal altinda oldugunu dusunursek, an itibariyle yaptiklarimizdir. resmi olarak kimse bunu aciklamamistir ama bu kadarini da anlamayan varsa bariz maldir.
ülkenin her yerinde olduğu gibi sözlük yazarlarınında 3 şekilde hareket edeceği açıktır.
1. kitle ki küçük bir kısmıdır dağlarda yeniden yakılacak olan kuvay-ı milliye ateşlerine katılır.
2. kitle ki bu da küçük bir kısmıdır işgalci güçlerin muhtemelen atadığı yerli maşaların 'onlar işgalci değil bize yardımcı olmak için geldiler, bu silaha sarılanlar hayduttur' biçimindeki 90 yıl öncesine benzer söylemlerine kanıp aldanırlar.
ve 3. kitle ki bu kesim oldukça geniştir işgalin farkındadırlar hatta işgale karşı başlatılan mücadelelere sempati de duyarlar ama kıllarını kıpırdatmadan kaderlerini yaşamayı seçerler.
işte zaten tüm mücadele de bu 3. geniş kitle üzerindedir. sempati kısmı 1.kitleye, hiçbir eylemleri olmaması 2.kitleye dolayısı ile 2.kitleyi yönlendirmiş olan işgal kuvvetlerine yarar.bu durumu değiştirebilen kazanır.yani 1. kitle 3.kitleyi eyleme çekebilirse kazanır yada işgal kuvvetleri 3.kitleyi eylemsizlikte tutabilirse bu kez onlar kazanır.
ayrıca ülkenin şu anda gidişatı adım adım 90 yıl öncesinin haline dönüşmeye de başlamadı değil.zaten kısmen de olsa bir işgal süreci yaşamaktayız.ama düşman postalını da görürmüyüz bilinmez.
neticede sevr'i yırttık attık ama bir nüshası emperyalizmin çekmecesinde duruyor. bölmek ve kalan kısmınında rejimini değiştirmek istedikleri açık.ayrıca o kalan kısmını ayrıca bir de işgal etmek isterler mi? olurda işi o raddeye getirmek isterlerse milletin tepkisi nasıl olur yada bir tepkisi olur mu? kestirmek zor. yalnız şu kesin ki bu kez bir mustafa kemal daha bok buluruz.o yüzden şimdiden herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor.
En yakin askeri birliğe gidip sefer görev emrim olmamasına rağmen gönüllü olarak kaydımı yaptırmak (genel seferberlik yoksa). O da olmadı mi? Sivil direnişçi olmak.
Bu başlık altında fikir beyan eden arkadaşlara sozde ayar veren tiplere bak. Elemanın biri yirmi dakikada Amerika yı ele geçiriyor diğeri bankamatik askeri. Yoksa memoş'mu demeliydik? Ve bunlar vatanımı korurum diyenlere klavye delikanlısı diyor. Delikanliliktan anladıkları neyse artik?