21 nisan perşembe günü ysk'nın vetosunu geri aldığı vakittir.
türkiye teröre, sokak terörüne, sokak eşkiyalarına ne yazık ki teslim olmuştur.
nasıl oldu bu?
cizre'deki kaçak sigara operasyonu ve hakkari'de polislerin linç edilmesi bunun başlangıcı sayılsa da asıl önemli süreç ysk'nın vetosundan bu yana içinden geçtiğimiz süreçtir.
ysk kararı veto etti ve ardından türkiye'nin birçok yerinde eşkiyalar hareketlenmeye başladı.
istanbul'da türk bayrağı göklerden indirildi. sanki bir işgal kuvveti türkiye'yi işgal etmiş gibi...
ülkenin doğusunda, belediyelerin kepçelerinin önünde terör örgütü paçavraları ile dikildi eşkiyalar.
sonra da belediyelerin o kepçeleri ile polise saldırdılar.
bir bankayı içindekilerle birlikte yakmaya yeltendiler. yaktılar da.çok şükür içeridekilere bir şey olmadı.
göstericiler polise ateş açtı. bir vatandaş ve bir polis yaralandı.
tabi bu arada s. demirtaş isimli hain cumhurbaşkanı abdullah gül ile olan görüşmesini iptal etti.
sonra ne mi oldu? ysk tükürdüğünü yaladı ve veto kararını geri aldı.
vetonun sebeplerini tartışmıyorum. haklı-haksız, bölgedeki oyları nasıl değiştirir ya da değiştirir mi tartışmasında değilim.
mesele türkiye'nin teröre teslim olmasıdır.
terör örgütünün ve yandaşlarının bu saatten sonra hoşlarına gitmeyen her olay karşısında kreşlere saldırması, bayrakları yakmasıdır mesele.
ygs skandalı için eylem yapan öğrencileri kimse dikkate almazken tüm manevi değerlerimize, insanlarımıza saldıranlar için ysk kararını değiştiriyor.
ülkeyi bu hale getiren herkese.
siyasal iktidara, ölümüne onun yandaşlığını yapanlara (akp seçmeninin tamamı değil bu) yazıklar olsun.
övünün eserinizle.
