en son 02 eylül 2011 tarihli yapılan açıklama ile zirve yapan hal.
5 maddelik açıklamada seyrü sefer bölgesindeki değişiklik ve israil büyükelçisinin göderilmesi gibi konular var.
ilk baktığımızda türkiye elini masaya vurdu ve israile kafa tutu gibi gözükmekte. yaşa dayyip amca .. peki işin iç yüzünde ne olaki.. bu dayyip değilmidir onların elinden madalya alan..
en hızlı tahmin ile konu şudur:
gelecekte amerikanın yapacağı bir arap ülkesi müdahalesinde, hem arap kamuoyuna hem de türk kamuoyuna tayyip in daha şirin,daha müslüman gösterilemesidir. böylece akp ye olan güven arttırılmış ve kamuoyu sakinleşmiştir.
bekleyin türkiyenin önderliğindeki bir arap ülkesi müdahelesi yakındır..
AKP ile aram hiç bir zaman iyi olmadı, sanırım olmayacak da. Ama bununla birlikte israil ile almış oldukları kararın ben de arkasındayım. Özellikle Dışişleri Bakanı olarak Ahmed Davudoğlu nu siyaset üstü görürüm. Bu açıklamayı Türkiye nin, israil in ve neticesinde tüm dünyanın ilk onun ağzından dökülen kelimelerle duymuş olması da isabet olmuş.
- AKP nin dünyanın jandarmalığına savunmasını doğru bulmuyorum.
- Tüm halkımız refah içinde yaşıyormuş gibi hele hele Simav daki depremzedeler hala çadırlarda yaşıyorken tutup Somali ye milyonlarca dolar yardım toplamak şov kokuyordu. Yardım yapılsın ve yapılmalı elbette ama tutarlar çılgınca idi. O kadar zengin bir ülkeysek eğer ilk önce asgari ücretler düzeltilsin.
- AKP arap ülkeleri içinde kendi statüsünü yükseltmeye çalışıyor. Bunun için Gazze ye ayrı bir hassasiyet gösteriliyor. Ama yakın gelecekte tüm bu kendimizi paralayışlarımız unutulup "kendi işinize bakın" diyebilirler. Kıbrıs ta "Siktir git Türkiye" pankartı taşıdıkları gibi.
- Mavi Marmara olayı nda israil bu yardım konvoyunu Gazze ye sokmayacağını açık bir şekilde dile getirdi. Hatta konvoy yola çıktığı ve Gazze için ısrar ettiği takdirde sert bir müdehalede bulunacağını da söyledi. Buna rağmen hiçbir diplomatik temas kurulmadı. Bundan dolayıdır ki o dokuz kişinin ölümlerinden kendi siyasilerimiz de sorumludur.
- iç politika hamleleri olarak Davos taki "one minute" şovu da bu kadar sert müdehalede bulunulmasının ana etkenlerinden biridir.
Tüm bunlar bizim kusurlarımız, bizim kabahatlerimiz, bizim sorumsuzluklarımız.
Peki ya israil?
israil uluslararası sularda kendilerine ateşli hiçbir silahla savunma yapmayan ve sivil olarak nitelendirilen 9 u Türk 10 kişiyi gözünü kırpmadan öldürdü. Kalan ABD vatandaşı tek kişi de zaten Türk asıllıydı. Uluslararası hukuk arenası nda bu olayın bir benzeri yok. Oysa da bu muameleye başka bir ülkeye yapılmış olsa kıyametler kopardı. israil işlediği cinayetlere rağmen bir özür dilemeyi iç politikaları nedeniyle onur savaşı haline getirdi. Özür dilemeyi reddetti ve tazminat ödemeyi de. Bunun yanında ölümlerden üzüntü duyduğunu dile getirdi.
Beklenen BM raporu da israil in tam da arzu ettiği gibi çıkınca, üstelik daha açıklanmadan basına yansıyınca gururuyla oynanan biz olduk. Şimdi alınan kararlar neticesinde israil ile ilişkilerimizi sıfıra yakın bir seviyeye çekiyoruz. Çarşamba gününe kadar büyükelçiye ülkeyi terk etmesi çağrısında bulunuldu. Zaten şu an Türkiye de değil. Dönmez de herhalde. Askeri anlaşmalar askıya alınıyor ve en önemlisi bundan sonra Gazze ye benzeri yardım kararı alınması halinde donanmanın da bunun yanında destekte olacağı sinyali verildi. Bu Akdeniz de olası bir savaş ihtimali demek. CHP bu olasılık karşısındaki tehlikeye dikkat çekerek iktidarı eleştiriyor ama alttan almak ve taviz vererek üstelik bunu sürekli yaparak karakterli bir uluslararası politika izlemenin yolu var mı acaba? Ayrıca öldürülen 9 kişiyi de unutmamalı. Önemli olan bu duruşun araya ABD ya da bir başka ülke girdiğinde unutulup yumuşamaması. israil dünyada kuruluşu bakımından benzeri olmayan bir ülke. Bir türlü kendi içlerinde birlik olmayı becerememiş Arap coğrafyası dışında başka bir yerde de kurulamazdı. Üstelik dünya tarihinin en büyük soykırımlarından birini yaşamış olan bir milletin Gazze ye ilaç ve yiyecek dahi sokmayan bir abluka kurması inanılacak gibi değil. israil i kendisini frenleyecek kimsenin olmadığı bir coğrafyada kantarın topuzunu kaçırmış olarak görüyorum. Batı dünyası ona sesini çıkarmıyor, çıkaramıyor çünkü israil i kendilerine Türkiye den çok daha yakın görüyorlar. Yahudiler yüzyıllardır gerek Avrupa nın gerek Amerika nın en küçük hücrelerine kadar girmişler. Bizim böyle bir lobicilik ne anlayışımız ne de yapılanmamız var. Biz PKK ile mücadelemizde karşılaştığımız insan hakları örgütleri israil de neden yok? Bu olayda CHP nin izlediği politikayı yeniden gözden geçirmesi gerek. Yoksa gerek AKP ye muhalefet edeceğim gerek Batı dan destek göreceğim diye kendi milletinin gözünden düşecek.
Biz sıradan vatandaşların da "729" barkod no su ile başlayan ürünlerden almayarak bu duruşa destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
akp'nin büyük orta doğu islam projesindeki rolünü sağlamlaştırmak için oynanan gösteri pardon restleşmedir.
peki israil neden böyle bir şey istesin. israil mısırı kaybetti, bu projede en büyük kozu ve tabiki en söz dinleyen çocuğu olan türkiye ona büyük kar sağlayacak.
israil'e rest çekmek, iki ülkenin bulunduğu konum (Orta doğu) göz önüne getirildiğinde türkiye'nin lehine sonuçlanabilecek bir davranıştır. Avrupa'daki malum ekonomik kriz, ticaretin arap ülkelerine doğru büyük bir ölçüde kaymasına neden olmuş ve bölgedeki türk sempatizyanlığı milli mallarının israil mallarından daha fazla tercih edilmesine sebep olmuştur. Şu anda iki ülkede etrafındaki en büyük pazara sahip olma yolunda rekabet içindedirler.
Ayrıca Israil'in arka bahçesi olarak nitelendirebilecek PKK ajanları ve olası eylemlerine karşılık gene o ülkenin büyük bir mücadele içinde olduğu Hamas örgütü bir nevi bu yol ile desteklenmiştir. Yıllardır Pkk'ya gelen israil desteğini göremeyecek kadar kör olanınız yoktur herhalde.
Türkiye'nin Akp hükümetinden önceki aldığı bütün askeri ekipmana kısıtlanma getirilmeye çalışılmış ve bu şekilde ülkeye yıllarca uygulanmış olan ha bire birilerine muhtac olup onlardan almak prensipleri yerine kendi kendine yetebilme ve en önemlisi ülke bazında bir şeyler üretmek hedeflenmiştir.
Ayrıca ülkeler arası ilişkilerde kesinlikle iyi niyet diye bir kavram bulunmamaktadır ve bütün işler ülkelerin kendi çıkarları doğrultusundadır. Davos'ta Erdoğğan'ın yapmış olduğu hareket yıllardır yüzüne bile bakılmayan ülkemizi değer verilen ve bulunduğu konum itibari ile söz sahibi olan bir hale getirmiştir. Aynı hareketi her ne kadar Ahmdinejad ta yapmaya kalkışmışsa da kendisi bu konuda yeteri kadar etkili olamamıştır.
bu kıytırık israil kurtlar vadisi filistinin konusundan bile rahatsız olmuş bir devlet. onu kim büyük göstermeye çabalıyor. israil devletine sesleniyorum. alayınız fos siz ki bir dizinin konusundan bile ürken devletsiniz. şimdi ne zaman rahatsız oldun diyenler için link yapıştırmam gerek ama kalsın.
israil'le kapışıyoruz restleşiyoruz neden? çünkü Arap halklarının sempatisini kazanıyoruz, peki bunu neden yapıyoruz? Son yıllarda israil'e en sert tepkileri gösteren iran'ın Araplar nezdinde sempatisini yok etmek için. Şu anda iran ile Türkiye'nin ortak düşmanı kim? israil. Peki iran ile Türkiye dost mu? Asla. Peki iran ile israil düşman mı? Sonuna kadar. israil'in çevresi hangi halklarla çevrili? Araplarla. Peki Türkiye kimin stratejik ortağı? ABD'nin . Peki ABD'nin bölgedeki en sevdiği yaramaz çocuğu kim? israil... Ne Garip bir Dünya değil mi?
bu hükumet döneminde aslında görülenlerin hiçte göründüğü gibi değilde bir başka yüzünün olduğu gerçeğinin benim saf milletimin belki bir gün anlayabilecek olması ihtimalidir. ve israil'e bu ülke tv ekranları harici posta koyamaz. http://vimeo.com/28936085 az önce gene burada paylaşılmıştı bence izlenmeye değer bir video olup tavsiye bile edilir.
