sözlükte, sokakta orada burada başkalarını cehennemlik ilan eden, bu ülkeyi iran, kendisini de şeyhülislam zanneden arkadaşlarımız olduğu sürece olabilir.
efendiler,
kendinizi allah sanıp milleti cehennemlik ilan edeceğinize,
kendinizi mevlana sanıp hoşgörülü ve saygılı olunuz.
tanım:aman ağzını hayrı aç, tahtaya vur başlığı.
gelen eksilerin ardından edit:vay ülkemin haline, demek çok varmış türkiye nin iran olmasını isteyen. birşeyler yapmalı.
yaklaşık 30 yıldır sadece türkiye'nin değil bütün dünyanın sorduğu bir sorudur. bütün dünya bir islami devrimin de türkiye'de başlamasını bekledi ama olmadı. iyi ki de olmadı. iran dünyanın en büyük üçüncü petrol ve ikinci doğalgaz kaynaklarına sahip. ihracatının %80'i enerji. türkiye ise enerji ihracı yapmayı bırakın her sene milyarlarca dolar enerji satın almak zorunda. bunun uğrunda karadeniz'in altından tüneller, güneydoğu'da boru hatları yapmak zorunda kaldık. buna rağmen şu anda türkiye'nin ekonomisi iran'ın yaklaşık iki katı. elbette türkiye ile iran arasındaki bu enerji farkını göz ardı edip sadece bir kaç füze ve nükleer teknolojisine odaklanan bazı zavallılar var ülkemizde. onlara sadece acıyorum.
ayrıca türkiye her ne kadar türbana üniversitelerde izin vermese de, farklı yaşam tarzlarına hoşgörüde çok daha ileridedir. yani senin burada dindar olman ile iran'da dindar olman arasında çok fark yok. ama orada bir laik olmak ile burada laik olmak arasında çok çok büyük fark var.
iran'lılar zamanında, iran asla diğer ortadoğu ülkelerine benzemez derlerdi.
sonra 'şah'ı mat ettiler. karşınızda ki iran oluşturuldu.
büyük konuşmak bünyeleri din dil ırk gözetmeksizin bozarmış.
yeter artık dedirter şüphe. yıllardır aynı teraneler... iran oluyoruz irana dönüyoruz şeriat geliyor laiklik gidiyor çağdaşlık gidiyor ya da din gidiyor iman gidiyor gavur oluyoruz kıl tüy... aynı korku senaryoları aynı dümenler yıllardır başımızda. iran olmayız batılı da olmayız.hiç bir sikim olmayız. böyle arada kalır gideriz bu kafayla.ve bu kör dövüşü yıllar yılı sürer gider.
türkiye'yi illaki bir kalıba sokma çalışmalarından biridir, türkiye iran olmaz olamaz, türkiye sadece türkiye olmalıdır bu bize yeterlidir.
(bkz: muhtac oldugun kudret damarlarindaki asil kanda mevcuttur)
türkiye'nin ne zaman gerçek türkiye olacağını düşünmemiz gerekirken sürekli bir şekilde ortalığı karıştırdığımız ''türkiye şu olur mu?'' durumlarından biri.
birkaç yıl önce tvde görmüştüm dini bir profesöre sormuşlardı;
''+türkiye iran olur mu ?
- türkiye keşke iran olsa, ekonomileri bizden daha iyi. esasen iran türkiye gibi olmak istemiyor.''
(bkz: mavi ekran)
olmaz diye cevap verilebilir, zira camii mikrofonlarından sorumlu olanların işine gelmez bu durum. iran'da ezan okunmuyor.
bu kadar camii varken de imkansız.
ayrıca arap hayranı bir yöneticimiz varken acem ülkesini ne yapalım. şii'ler de pek sevmezler zaten sünni'leri
yıllardır tartışılan konu. türkiye iran olur mu? türkiye malezya olur mu? diye sorular polemik sıkıntısı çektiğimiz günlerde imdadımıza yetişir ve tartışırız. iran da yaşanan gelişmeler örnek verilir ve bizim duruma benzetilir. evet. yaşanan gelişmeler paralellik göstermektedir.
türkiye iran olur mu?
tarih ve siyaset, matematik gibi formel bir bilim olmadığı için kesin bir şey konuşamayız; sadece yorum yapabiliriz. türkiye nin siyasi yapısı ve şartları buna müsait mi buna bakmak lazım? şimdiki siyasi konjonktür buna müsait değil. ab ve abd ye tam bağımlı bir türkiye nin iran olabileceğini zannetmiyorum. dünyayı yöneten güçlerin din ekseninde döndüğü bir gerçek. türkiyenin ab üyeliği ekonomik şartlar gibi nedenlerden dolayı olmadığı görünse de kültürel ve din faktörü yadsınamaz bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır. abd ve ab nin de en büyük kabusu ortadoğuda güçlü bir islam devletinin kurulması olduğuna göre ekonomik bağımlılık türkiye yi dizginletir ve büyük bir rejim değişikliğini engeller.
ancak bir tehlike vardır. o da adalet ve kalkınma partisinin önlenemez yükselişi. at binenler bilir yuları biraz gevşettiğiniz zaman at hızına hız katar ve kontrol etmeniz zor olur. devamlı kendinize doğru çekmeniz atın gücünü elinize almanız gerekir. kontrolü kaybettiğiniz zaman yapabilecek bir şeyiniz kalmaz. recep tayyip erdoğan ın ortadoğudaki büyük şöhreti, one minute lerle, mavi marmara baskınıyla şöhretine şöhret katması kontrol edilmesini zorlamaktadır.
yıllardır herkesin söylediği ama sesli konuşmadığı bir gerçek vardır. "türkiye nin başkenti washington d.c" , "türkiye abd nin 49. eyaletidir." bu laflar gerçekse, bizi yönetenler abd ve ab ise;
türkiye iran olmaz.
ancak erdoğan kontrolü eline alır ve pensilvanya türkiye ye taşınırsa da bu iş maalesef gerçekleşir.
tarihinin hiç bir zamanında şeriat ilkelerini yaşama geçirtmeyen bir milletin 21. yüzyılda şeriatla
yaşayacağını düşünmek saçmalıktır ve benim milletim bunu bilir.
bu tarz sorular da korku siyaseti yapmaya çalışan şuursuz zihniyetler tarafından ortaya atılmış palavralardır.
"sıçarken mermeri delebildiğin gün, türkiye iran olur." cevabı verilebilecek sorudur. şu dönemde dahi böyle sığ düşüncelere sahipseniz, zaten cennette cehennemi yaşamaya mahkumsunuzdur. yırtık dondan fırlarmış gibi 2-3 kişi ortaya çıkıp, goygoyculuk yaparak insanları galeyana getirmese, eminim ki bu din olgusunu kimse bukadar çocuk oyuncağı haline çeviremez.
türkiye özgür bir ülkedir ki; yargı cezaları bile çok hafiftir. en basit örnek ise yakalanan hırsızların bir gecede salıverilmesidir.