türkiye iran dahil bütün komşularından güçlüdür

entry12 galeri0
    ?.
  1. saygın bir yabancı gazetenin yaptığı doğru bir değerlendirmedir. türkye ortdoğu ve balkanların ne önemli gücüdür. orta doğu gibi hassas bir bölgede güçlü olmanın avantajları kadar dezavantajları da vardır. türkiye bu avantajları düzgün kullanırsa daha da güçlenir. iranda 15 miyon türk vardır ve bu ülkeyle vizeler kaldırıldığı takdirde türkiye daha da güçlenecektir. iyiye gidiyor ülke her ne kadar bazı kesimler hoşnut olmasa da.
    4 ...
  2. ?.
  3. rusya komşu sayılmazsa belki denebilir. iran ile ise denk sayılabiliriz.
    1 ...
  4. 1.
  5. amerika arkamızda olduğu sürece doğru önerme.
    1 ...
  6. 2.
  7. "kilometrelerce giden füzeleri, nükleer araştırmaları falan saymazsak, doğru olan önermedir. ha bi' de istikrar falan.. işte sen bilirsin." şeklinde bir önerme ile anti tezi oluşturulabilecek cümle.
    2 ...
  8. 3.
  9. savaş olduğunda iki ülkenin durumunu kıyaslıyorsak bence yanlıştır.
    türkiye sadece savunma savaşı yürütebilecek bir konumdadır, başka bir yere operasyon başlatabilecek bir konumda değil.*
    Edit: türk silahlı kuvvetlerinin gücünün büyük olduğunu biliyorum,ama güya yapılacak olan operasyonlar lafta kalıyor. daha da güçlenmeleri lazım.
    daldığımız ülkenin müttefikleri de bize dalacak.uluslararası platformlarda çektiğimiz yalnızlığı düşünüyorum da, her türlü b.ku yeriz.
    iran ise elinde(sayıları az olsa da)nükleer silah barındıran bir ülke. dünyadaki her yeri vurabilirler.
    0 ...
  10. 4.
  11. eksik bir önermedir. türkiye amerika'dan sonra, o da müttefikimiz olduğu için, dünya üstündeki en gelişmiş ülkedir. sanayide, tarımda, eğitimde, savunmada yapılan inanılmaz devrimler sayesinde bu yargıya varıyorum. siz de varabilirsiniz kolaylıkla. allah hükümetimize zeval vermesin, başbakanımız recep tayyip erdoğan'ı başımızdan hiç eksik etmesin.
    1 ...
  12. 5.
  13. öncelikle askeri gücün bir ölçü malzemesi olmansından utandığımı belirterek iran ile denk sayılamayacağımızı söylemek isterim. iran çok güçlü bir devlet değildir. elindeki tek gücü doğalgazı... ordusu türk silahlı kuvvetleri ile boy ölçüşemeyecek kadar düzensiz ve geridir. askerleri ve komutanları bizim askerlerimiz ve komutanlarımız kadar cesur değillerdir. hepsinden önemlisi iran da yaşayan sayıları 20 milyon u aşan türk nüfusu... neler olabileceğini siz düşünün artık...
    0 ...
  14. 6.
  15. iran gibi teknolojinin en ileri olduğu 10 ülkeden biri olduğumuz zaman haklısın denebilecek durum. biz 76. sırada iran ilk 10 içinde 8. sırada, nasıl biz daha güçlüyüz anlamak zor. yanımızda abilerimiz amerika ve ab var diyorsanız yine yanlış. rusya ve çin'i neremize sokacağız. kendi füzesini, nükleer silahını, uçağını, uydusunu, arabasını, tankını yapan, tıbbi gelişmelerde kök hücre deneyleriyle çok mesafe kat etmiş bir ülkeyle ne yönden güçlüyüz ve kendimizi kıyaslıyoruz anlamak zor. ver gazı...

    ha iran'da yaşayan 20 milyon türkü hesab edin artık diyenler olmuş. haklısınız. osmanlı zamanında iran defalarca hiç savaşmadan ülkemiz içinde iç savaş çıkarabilmişti.
    1 ...
  16. 7.
  17. 8.
  18. hangi saygın yabancı gazetenin tefrika ettiğini bilemesek de ilginç bir önermedir.

    tabi bu noktada, bahsedilen gücün ne olduğunu irdelemek lazım. ve önermeye neden özellikle iran da dahil şeklinde bir ibare eklendiğine.

    şimdi efendim, türkiye'nin halihazırdaki güçlü görünen konumu tamamen konjonktüreldir. konjonktür, fransızca kökenli bir kelime olmakla birlikte içinde bulunulan geçerli durum ya da bu durumun ortaya çıkardığı yahut çıkarabileceği her türlü sonucu ifade etmektedir. işin özü, dış politikasında bir nevi ergen refleksleriyle politika üretmeye çalışan yalnız ve güzel ülkemizin bize her taraftan dayatıldığı şekli ile güçlü bir konumda olduğu falan da yoktur esasen. öyle ki, sevgili dışişleri bakanımız, başmüzakerecimiz, başbakanımızın şahin görünümlü serçe hamleleri ile elde edebildikleri tek başarı ortadoğu halklarında ülkemiz adına bir sempati dalgası yaratmak olmuştur. maalesef ki, dış politikada amaç hiçbir zaman diğer ülkelerin ya da halkların sempatisini kazanmak değildir. tam tersine kendi ülkenin çıkarlarını savunmaktan başkaca bir hamle yapılmaz dış politika üretirken. kaldı ki, yaratılan sempati de tamamen geçicidir, günlük popülarite malzemesi olmaktan öteye geçememiştir.

    dediğim gibi, güçlü görünme tamamen konjonktüreldir. çünkü batı dünyasının ve esasen abd'nin, iran'ın ipini çekmek için bölgede aktif rol alacak bir aktöre ihtiyacı vardır. bölgede öne çıkabilecek, bölge halklarının rol modeli olacak ve tabi ki abd'nin ve ab'nin diktelerinden çıkmayacak velhasıl tabiri caizse uslu duracak bir aktöre gereksinim duyulmaktadır. ve ne yazık ki, bu pek onurlu, şerefli görev de ülkemize düşmüştür. bu nedenledir ki, pek saygın (!!) yabancı gazetemiz, sadece "türkiye bütün komşularından güçlüdür" demekle yetinmemiş arasında iran da dahil ibaresini eklemiştir. velhasıl, nihayetinde tahran'a giden yol yine ankara'dan geçecektir.

    bu anlamda, öyle "haydi vizeyi kaldıralım, kaynaşalım, karışalım" denmesini beklemek de safdillikten öteye geçmemektedir. zira, sonra bm'e kınanması için şikayet ettiğiniz, özür diletmek için tüm dünyayı ayağa kaldırdığınız adamlarla kıyılarda köşelerde gizli gizli görüştürürler adamı mazallah, rezil rüsva olursunuz !! ya ya..

    çok iyiye gidiyor ülke evet, ne batıya yaranıyor güzel ve yalnız ülkem ne doğuya.

    bu arada cari açık geçen yıl aynı döneme oranla % 406 arttı gençler haberiniz olsun. *
    1 ...
  19. 9.
  20. 10.
  21. halen turkiye-iran sinirini belirleyen kasr-i sirin antlasmasi 29 yil sonra 400uncu yilina girecek. Iran ile neredeyse ikiyuz senedir (1823 den beri) savasilmamis. yani bunca yildir ne onlar batiya gitmek istemis, ne turkler doguya. bu iki gelenek sinirlarini belirlediginde daha amerika birlesik devletleri'nin kurulabilecegi hayal bile edilemezdi; en son catisdiklarinda daha amerikan ic savasinin cikmasina kirk yil vardi.

    boyle bir komsuluk ve hudut sukunetinin dunyada bir esi daha var midir, bilmiyorum. Bu bahsedilen sureler zarfinda dunya cografyasi kac defa hallac pamugu gibi savruldu durdu. gelgelelim bu iki ulke rejimleri dahi degismesine, baska ulkelerle bircok gerilim ve harp yasamalarina ragmen, ilginc bir bicimde aralarinda bu gelenegi bozmadilar. ozetle butun medeniyet degisti, kasr-i sirin aynen duruyor.

    simdi hangi akla hizmetle boyle bir sidik yarisina girissinler? bir iki kisi guc mukayesi yapti diye mi? sacma...

    bu iki ulke arasindaki gelenek dunyanin diger cografyalarinda da mumkun olsa keske; dunya tek bir ulke olana kadar hic savasmasa.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük