12 eylül 2010 a.b.d-türkiye basketbol final müsabakası sonrasında ödül töreninde yapılan cahilce ve aptalca davranış.
Birinci olan a.b.d milli basketbol takımına altın madalyayı vermek üzere sahaya gelen türkiye cumhurbaşkanını yuhlayan aptal kesimden bahsediyorum. Tamam, bu ülke halkı yanlış bir iş yapmış ve referanduma evet demiş olabilir. Bunun müsebbibi tayyip erdoğan ve aynı yolda yürüyen cumhurbaşkanı da olabilir. Cumhurbaşkanını sevmiyor, hatta nefret ediyor olabilirsiniz ama bunu yabancı ülke vatandaşlarının karşısında yapmanın mantığa sığar hiç bir yönü olamaz. Bu vatandaşların 3 noddan müteşekkil spinal kordları o makamın dışarıdakiler karşısında temsil ettiği şeyi kavrayama dahi muktedir değil mi?
Maçı birlikte izlediğim chp taraftarı arkadaşlarım dahi bu olayı hoş karşılamadı.
Şunu çok iyi anladım: bu ülkenin ne solunda ne sağında demokratik yönden ve muaşeret adabı yönünden seviye yok.
bu millete bir eleştiri getirirken bile o eleştiri ifadesiyle direkt 'türk' kelimesini muhatab etmeye kıyamamaktan dolayı 'türkiye insanı' olarak ifade edilmiş eleştiri.
bu sözlükte 2 üstteki girdiden alıntı yapmak da gerekiyor bazen. Yok çünkü yok, bazılarında bir gram bile yok...
'cumhurbaşkanını sevmiyor, ve hatta nefret ediyor olabilirsiniz ama bunu yabancı ülke vatandaşlarının önünde yapmanın mantığa sığar hiç bir yanı olamaz'.
Eleştirilen şey cumhurbaşkanının eleştirilmesi değil, bu eleştirel tepkilerin yabancıların önünde yapılması. Bunun yanında türk basketbol milli takımının tarih yazdığı bir ana siyaset bulaştırmak, yuhalamalarla kirletmek doğru değil.
işte tam olarak söylemek istediğim bu. Bu halk daha yaptığının yanlış olduğunu algılayamıyor. Bir görgüsüz elbette yaptığı görgüsüzlüğün farkında olmayacaktır.