Atatürk tarafından çok çaba harcanmıştır bu konuda. Ancak Atatürk bile ülkeyi tam anlamıyla homojenize edememiş, o bile "laiklik" konusunda halkı yönlendirememiştir.
Bu yönde çalışmalar olmuştur. Medreseler kapatılır, tekkeler zaviyeler kapatılır, tevhid- i tedrisat falan filan.... ancak tüm bunlara rağmen, devlet yine eski sisteme dönmüş, yine "dinciler" ve "aydınlar" sınıfı toplumda oluşmuştur.
Bu bugüne kadar çözülemeyen sorundur.
Bu ülkenin bugünkü cumhurbaşkanı (yani o ülkenin tamamının reisi.) Bile siyasetini belli bir din, belli bir etnik grup üzerinden yapıyorsa Türkiye laik falan değildir. Diyanet işleri varsa, zorunlu din Kültürü dersi varsa, okullara türbanla gelinip, diğer dinlere ait olan edevatlarla gelinemiyorsa....
Hatta aynı dine mensublar bile kendi içinde çatışıyorsa, alevilere düşman gözüyle bakılıyorsa, hatta ve hatta dinden kovuluyorsa...
Hiç kusura bakmayın, bu ülke laik falan değildir. Bu ülke müslüman devlettir.
Edit: yobazlar için;
Laiklik:
devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir.
Edit2: laiklik ile dinsizlik arasındaki kalın çizgiyi fark edemeyen 9 derece miyop arkadaşlar kendilerini bu kadar belli etmesinler.
Laiklik dinsiz olmak mı eğer öyle ise bırakın Türkiye laik olmasın. Bu vatan inançları ile doğdu inançları ile büyüdü ve inancı göğsünde taşıdığı aşk olmasa bu ülke yaşayamazdı.