Bakıyorum ABD ye Avrupa'ya falan adamlar nehirlerine, derelerine, dağlarına ve çevreye o kadar güzel bakıyorlar ki insan kıymıyor bakmaya. Adamların çöl yerleri bile kartpostallık. Bir de bizim akarsularımıza bakın leş gibi. Kenarlarında çöpler dağ olmuş. Kokular almış başını gitmiş. Utanıyorum.
konunun (unutmadan; öğretim ile de... eğitim ve öğretim aynı şey değildir) eğitim ve öğretim ile alakası yoktur.
son 20 yılda yaşanılan dejenerasyon toplumu öyle bir hale getirdi ki; çirkinliğin estetiğini (burada karl rosenkranz atıfı yapılıp entry uzun olmasın) dibine kadar yaşayarak (sanat siyaset idare rejim) cehaletin cennetini yarattık.
burada ekranlarda olan gündüz-gece kuşağında yayınlanan programlara, sosyal medya da haberlerde geçen insan manzaralarına-olaylara, sanatçı siyasetçilerin eylem söylemlerine, restorasyon adı altında tarihi eserlere yapılan ucube yenileme-bakımlara, yapılan yağma talan ile yok edilen doğaya ait örnekler vermeye gerek yok, bunların tartışılmasına da gerek yok.
asıl tartışılması gereken ise bu çirkinliğin estetiğini normalleştirip olması gereken en iyi durum olarak bir meziyet gibi savunan toplumun bunu bir tercih olarak yaşaması.
en çarpıcı örnek kentlerin betona gömülüp mimari açıdan kentlerin estetik faciasına dönmesi ve doğanın ormanların derelerin yaşam alanlarının rant uğruna yok edilemesi.
bir kez daha yenilemek gerekirse; tüm bu çirkinliklerin nedeni-suçlusu yönetimin değil de bu çirkinliğin en mağdur ettiği kesimin tercihi sonunda bunlar yaşanıyor.
insanlık tarihinde cehaleti yok edecek bir eğitim ve öğretim sistemini insanlık şu an ortaya çıkaramıştır.
Eğitimsiz değil, cahildir aslında. Çünkü ülkenin yarısından fazlası gerçek manada aptal. Hani maymun seviyesinde bir aptallık yani. E haliyle ülkenin bok yoluna gitmesi kadar normal bir şey yok.
