Eğer Lynch yapsaydı filmin sonunda 20 yaşlarındaki RTE uykusundan uyanırdı ve her şeyin bir rüya olduğunu anlardı. Düşmanı olan Fetullah ise kopya çekerken onu yakalayıp sıfır veren öğretmeni çıkardı.
Christopher McQuarrie senaryoyu yazsaydı Türkiye'deki suçluların hepsi cezalandırılırdı. Ama en sonunda ise gerçek suçlunun Bilal Erdoğan olduğu ve onun saf taklidi yaparak şüpheleri üzerinden attığı olurdu. Filmin sonu ise o klasik replikle biterdi.
''Şeytan'ın en büyük oyunu tüm dünyayı kendisinin var olmadığına inandırmaktır.'' sözü geçer ve Bilal Erdoğan Sudoku çözmeye başlardı.
David Fincher yönetseydi Tayyip Erdoğan şizofren çıkardı. Muhtar seçimlerini kazanamamış bir adamın şizofrenlik hikayeleri olurdu.
Quentin Tarantino yapsaydı Tayyip Erdoğan, Bilal, Bülent Arınç, Melih Gökçek hepsi birbirini öldürürdü. Filmin sonunda Jimi Hendrix çalardı.
Frank Darabont yapsaydı Bir hoca Türkiye'ye gelirdi. Okuyup üflerdi ve Türkiye'de her şey düzelirdi ama hoca ölürdü.
Christopher Nolan yapsaydı Her şeyin suçlusu Devlet Bahçeli çıkardı. Herkes ne alaka amk derken film biterdi.
Zeki Demirkubuz yapsaydı. Tayyip Erdoğan sigaraya başlardı. Film boyunca sigara içip sarayın boş duvarlarına bakardı.
Alfred Hitchcock yapsaydı 128 kişinin öldüğü aralarında 9 yaşındaki çocuğun olduğu bedeninin paramparça olduğu ama bu saldırıyı terör saymayan pedofili şerefsizlerin sapık düşünceleri de iyi yansıtırdı diye düşünüyorum.