zeytinyağı sağlıklı beslenme için olmaz ise olmaz bir gıdadır. biraz uzun olacak ama canınız ve sağlığınız için okuyun.
tükettiğiniz zeytinyağının size maliyetini anlatmak, en azından tükettiğiniz zeytinyağının sağlıklı olup olmayacağını anlamak için bir laboratuvar analizine ihtiyaç duymayacağınız seviyede bilgi sahibi olmanızı sağlayalım.
zeytinin cinsi, ağaçtan toplama (el ile veya çırpma vb) tekniği, zeytinin yeşil veya siyah olması, toplanan zeytinin zamanı, toplanan zeytinin sıkıma kadar geçen sürede bekleme zamanı, toplanan zeytinin cinsi, toplanan zeytinin sıkılma tekniği, çıkan zeytinyağının filtre edilmesi, dinlendirilmesi, saklanması vb süreçleri yanında zeytinin toplanmasından başlayarak sıkılacak yere nakliyesi, sıkılma esnasında ve sonrasında saklanmasında iklimleme teknikleri (belli bir sıcaklık skalasında olması, oksijen, güneş-gün ışığından korunması) ambalaj-dolum malzemesi seçimi vs açısından yağın bir kalitesi, bu kalitenin de bir maliyeti vardır.
zeytinin cinsi, yetiştiği coğafya, yetiştirme esnasında kullanılan teknikler (ilaç, malzeme, bakım vb) toplanma, nakliye sıkım, dinlendirme, filtre, saklama, ambalaj, dolum vb açısından her zeytinyağı aynı kalitede değildir.
aynı zeytin aynı yağ olsa bile işlemlerde yağın-zeytinin kalitesi ileri aşamalarda değişiklik gösterir.
şimdi zeytin ve zeytinyağı açısından ortaya çıkan maliyetin analizi yapıp (öğünmek gibi olmasın herhangi bir konuda maliyet hesabı yapmak, adeta bir fizibilite raporu seviyesinde bilgi vermek için yeterli bilgi birikimim var) ortalama bir değer bulalım.
1 litre zeytinyağı için 5 kilo ham zeytin kullanılmalı. 5 litre zeytinyağı için 25 kilo ham zeytin gerekir.
ham zeytin, 1 litrelik zeytinyağı için işlenmemiş haliyle dalından koparılmış 5 kilo zeytinin kilo maliyetini ele alalım. piyasada 1 kilo ham zeytin fiyatı 100 lira.
çiftçi-üretici %100 kar marjı ile ürünü satıyor olsa bile (bu imkansız, çiftçi-üreticinin hali ortada) ham zeytinin toplanma aşamasında kilo maliyeti 50 lira.
zeytinin sıkım için fabrikaya gitmesi, zeytinin toplanma ve sıkım aralığının yağın kalitesi ve sağlıklı olması için mümkün olduğu kadar kısa olması gerekliliği, sıkım tekniği ve sıkımda sıkım sonrası filtre dinlenme aşamasında sonrasında bekletme aşamasında sıcaklığın önemi vs vs yanında saklanma bekletilmesinde ambalaj doldurmada kullanılan malzemeler teknikler de düşünülürse tüm bunlar hesap edildiğinde bile elde edilen yağın minumum maliyet (sıkım yapılan fabrika üreticinin olsa bile işletme giderleriyle) 70 liraya çıkarmakta.
dikkat edin 1 kilo zeytinin ortaya çıkardığı 200ml yağın işlenme maliyeti bu. 1 litre yağ almak için 5 kilo zeytin kullanıldığında bugün rakam 350 lira.
5 litrelik teneke kutularda satılan normal yemeklik bir zeytinyağı şu an maliyeti 1650 lira.
zeytinin cinsi coğrafyası toplanma ve üretim aşamasında kalitesi açısından üst düzey salata sos soğuk kullanımda bir zeytinyağı isterim derseniz en az litresinin üretim maliyeti en az 500 liraya çıkmakta.
soğuk sıkım, natural, ilk hasat-erken hasat, riviera, rafine, birinci, taşbaskı vb isimlerle anılan benzer-farklı anılan üretim tekniklerine değinmeye gerek yok.
yağın litresini 85 liraya satıyorlar.
5 kilo zeytinden 1 litre yağ çıktığına göre ham zeytinin kilosu 17 liraya geliyor.
işletme sıkma toplama ambalaj nakliye işçi vergi vb masraflarla satıcı siteye ödenen para vs vs 17 liraya gelen 1 kilo zeytinden maliyeti çıkarın diyeceğim, çıkaracak maliyet ve ortada zeytin de kalmıyor.
bu ülkede zam enflasyon bir sorun değildir.
tek sorunumuz insana, insan canına değer vermemek. eğer insana ve insan canına yaşamına yaşam kalitesine değer verseydik ne enflasyon olurdu, ne de böyle sağlıksız ürünler olurdu.
insanlar aç veya tok diye tartışıyor, kimse sağlıklı dengeli yeterli beslenmenin değerini bilmeden karnım doyuyor diye insanlığa yakışmayan gerekçe sunuyor.
bu yüzden bir yerde 3.650 lira olan yağ diğer yerde 427 lira oluyor.
bu yüzden ne denetim ne inceleme var.
kalite, arz-talep dengesinin yansımasıdır.
bu sırada 2025 yılında 5 litrelik kaliteli bir zeytinyağının fiyatı 5.000 lira olacağını tahmin ediyorum.
Zaten zengin olsa sağlıklı ve proteinli beslenmekten bu kadar kilolu olmaz. Parasızlıktan nerde kalorik değeri yüksek karbonhidrat var onlara abanıyoruz. Makarna, ekmek, pilavı çok yersen elbet obez olursun.
dengeli, sağlıklı, yeterli beslenmeme ve beslenememe...
beslenmeme ekonomik nedenlerden bağımsız olarak bir tercihtir. damak zevki, popüler kültürün getirdiği fast food türü beslenme, yaşam tarzı (çalışma hayatı, sosyal hayat, sağlık sorunları) vb açısından ele alınabilir.
beslenememe ekonomik bir zorunluluktur. beslenmeme ile beslenememe tamamen farklı konulardır.
her ne kadar bu konu kültür (gastronomi) yaşam tarzı, sağlık, bilinç, eğitim olarak ekranlarda aptallık seviyesinde saçmalamalarla tartışılıyor olsa bile ülkemizdeki sorun tamamen dengeli, sağlıklı, yeterli beslenememe-ekonomik bir sorundur.
sorun sadece obezlik değil ki; obez kriteri neye göre belirleniyor konusu tam bir rezillik. belli bir kilonuz varsa sağlıklı sayılmıyor, obez sayılıyor veya obezlik tehdidi var diye beslenmenizi yaşam tarzınızı değiştirmenizi öneriyorlar.
aptalca kalkıp "spor yapın, şunu böyle yiyin, bunu böyle için" diye akıl verenleri duydukça gülmemek-kızmamak elde değil.
yaşanmıştır...
- aaa! kilo almaya başlamışım, bir ay boyunca un yağ şekeri kesiyorum ve spora başlıyorum. sadece sebze mevye yiyeceğim.
* güzelim, rahmetli baban hayvancılık yapıyordu. biliyorsun yaz mevsimi gelince hayvanları çobanlar yaylaya çıkarırdı. hayvanlar doğada gezer ot yerdi. sen hiç dağda yaylalarda ot yiyip gezen bu yüzden zayıflayan inek koyun gördün mü?