Sonunda beklenen zaman geldi, tüm götkılları ''baba''yı almanın eşiğine geldi!
Bankalar çok iyi iş yaptı
Faiz Ekonomisi: 2003’de ilk on karlı şirket arasında 4 banka
2012 yılında ilk 10 karlı şirket arasında 8 banka. Aynı yıllarda bankaların aldığı ücret ve komisyon 2003 yılında 880 milyon iken 2012 yılında 3.2 milyar TL olarak yüzde 332 artış gösterdi. “Bankacılık hizmetleri” adı altında alınan ücret ve komisyonlar 2003 yılında 3.1 milyar iken 2012 yılında 10.9 milyar TL olarak yüzde 329 artış gösterdi.
2002 yılında vatandaşların tüketici ve kredi kartı borcu 6.5 milyar TL iken bu 2012 yılında 253 milyar TL’ye çıkarak tüketici borcu 38 kat borçlu sayısı da 8 kat arttı.
Bankalar para dağıtıyor
Bankalar, servis ücreti ve komisyondan milyarlarca dolar kazanmaya ek olarak vatandaşları kredi kartı ve mortgage yoluyla büyük bir borç altına soktu.
Sürekli borçlanma ekonomisi iddia edildiği gibi kriz doğurmadı… Alınan borçların hala sefasını sürenlerin sayısı fazla…
Türkiye’de banka kredilerinin hızla artması, çeşitlenmesi ve kredi alma koşullarının kolaylaşması, nüfusun yarısından fazlasını bankalara borçlu hale getirdi. Yaklaşık 41 milyon vatandaşın bankalara olan kredi borcu 475 milyar liraya yükseldi. Tüketici kredileri iş kurma veya işletmek için alınan kredileri geçti.
Bankalar halkı soyacak!
Haziran 2013 itibariyle, toplam borcu 3.6 milyar olan yaklaşık 1 milyon 700 bin kredi kartı takipte. Kredi borcu yüzünden haciz kıskacında olanların sayısı 2.2 milyon olarak da veriliyor. Birkaç yıl içinde kredi borçlarını, çek ve senetlerini ödeyemeyen vatandaşların sayısı astronomik artış gösterecek ve domino etkisi gösterecek…
ilk başta kimler yanacak? Cevabını BDDK Başkanı Tevfik Bilgin veriyor: “Banka için kredi kartını düzenli ödeyen müşteri iyi müşteri değildir. Bankalar kredi kartını düzenli ödeyen vatandaştan hiçbir şey kazanmıyor”
Bu arada mortgage ödeyemeyen yüzbinlerce vatandaşın evine haciz gelecek. Borç yüzünden intihar edenlerin sayısındaki artış büyüyecek. Sürekli borçlanma ekonomisi hapının korkunç yan etkileri her alanda krizler ve felaketler doğuracak.
sen ekonomiyi şehirleri yok yere betonlaştırarak ihtiyaç fazlası lüks kulelerle, rezidanslarla ve onların trilyona dayanan fiktif fiyatlarıyla şişirirsen, gün gelir ortada ne rezidans kalır ne de ekonomi, hadi bakalım allah versin...
Türkiye ekonomisi çökmenin eşiğinde değil çökmüştür. Ne üretiyorsun sen ülke olarak 21. yüzyılda? Gelecekte seni besleyecek tarımın hayvancılığın mı var? Enerjin mi var?
Hani ağır hasarlı binalar vardır. Çökmeye mahkum. Aha öyle duruyoruz işte. Dışardan pek belli değil ama Ufak bir sarsıntı olsa hepimiz altında kalacağız.
çalışıyorsam bir işim varsa, ve ister küçük ister büyük esnaf ve sanayici çalışmak ve istihdam için yaşadığım şehirde eleman arayıp duruyorsa, kiralık ev arayıp ta günlerce bulamıyorsam,
insanlar iş beğenmiyorsa, ekenomi batmaz arkadaşlar, sendeler töközler sarsılır sallanır ama batmaz.
insan nesli devam ettikçe ekonomi devam eder. ne kadar kötü olursa olsun.
Hükümet başa geldiğinde yaratılan günah keçisine olan borç 23.5 milyar dolardı. Bu sırada Türkiye nin özel sektör dahil toplam dış borcu 130 miyar dolardı. Daha sonra AKP hükümeti son on yılda 38 milyar dolardan fazla özelleştirme yaparak ciddi bir para topladı. Diğer kalemlere bakacak olursak 2012 de Türkiye’nin dış borcu 336 milyar dolar oldu. Borcun ağırlıklı kısmi özel sektöre ait… Neden? Dışarıdan alınan kredilerin büyük kısmı IMF den alının kredinin çok daha yüksek faizli bir oranıyla bankalar aracılığıyla devlete satılıyor( bu arada bankalar dünyanın hiç bir yerinde olmayan karı elde ediyorlar. Bu yüzden tüm dünya ülkeleri bankacılıktan zarar ederken Türkiye de ki bankalar akıl almaz paralar kazanıyorlar. Amerika gibi ülkelerde bankacılık zor ayakta dururken adamlar gelip bizim ülkemizden banka alıyorlar. Neden acaba?)ve devlet bu paralarla kamu borçlarını ödüyor.
aptal olmayın, soyulduğunuzu bile fark edemiyorsunuz!
bu başlıkta yazanların nükleer santral yapımına karşı çıkanlar olması da ayrı bir ironi.
türkiye ekonomisi büyüme verilerinde yaklaşık %50 lik pay savunma sanayidir (bkz: ağır sanayi).
türkiye gelişmekte olan bir ülke ve stabil bir ekonomisi yok. bugünkü ekonomisinde sorunların olması sorunların artacağı anlamına gelmiyor.
sadece şu şu sayılar arttı demek de bir yanıltmadır. (akp nin kullandığı yöntem). o sayıların genele oranına bakmak lazım. gsmh içerisinde artmış mı mesela değeri? bu gibi verileri vermeden işte efendim borç arttı işte efendim faizciler daha fazla kazandı demek sahtekarlıktır.
En çok kar yapan 10 şirketten 7'si banka! Daha neyin derdindesiniz siz? Ulan o kadar münafıksınız ki, sizin sultanınız ''eyy faiz lobisi!'' diye höykürmüyor mu? eee, bu bankalar bu kadar karı nasıl yaptı?
ne kadar tuzu kuru geri zekalı varsa akepeyi savunuyor ulan salak nükleer santrali neden savunsun insanlar bitmiş eski bir teknoloji ile neden ülkemizi bitirelim. her şeyi rusya'dan gelecek ve süre sonunda tekrar rusya'ya gidecek. tüm değişimlerini rusya yapacak. bilim adamı yetiştirmeden siz malaklar nükleer güç olabileceğinizi mi sanıyorsunuz? asıl sömürge olmak isteyen sizsiniz. bunun gibi devşirmeler ülkeyi bitirdi hala konuşuyorlar. temel gıda olan et, batmış yunanistan'dan bile pahalı daha ne konuşuyorsunuz. fabrika açıldığı mı var savunma sanayinin yüzde 50 çıkmasından daha doğal bir şey yok. avm açmaya devam edin. ülkede borçlu olmayan adam yok.
en çok kar yapan 10 şirketten 7'si banka! daha neyin derdindesiniz siz? ulan o kadar münafıksınız ki, sizin sultanınız ''eyy faiz lobisi!'' diye höykürmüyor mu? eee, bu bankalar bu kadar karı nasıl yaptı?
faiz lobisi bugün devlet sırrı gibi korunarak, lobinin kimlerden oluştuğu açıklanmıyor. bankacılık düzenleme ve denetleme kurumu’nun verilerinde devlet iç borçlanma senetlerinin hangi bankalar tarafından kullanıldığı görülebilse de bütçeden ödenen faiz pastasından yararlanan asıl sermayeyi bulmanız mümkün değil. yani her yıl ortalama 50 milyar liralık kaynağın kimlere aktarıldığını öğrenmek isteseniz dahi öğrenemezsiniz. hazine tarafından bilinmesine rağmen bu lobi kesinlikle açıklanmaz. devlete borç vererek paradan para kazanan bu kesimler devlet tarafından gizlenerek korunuyor. bu yüzden devlete borç verecek kadar güçlü bu isimler, “gizli baronlar” olarak nitelendiriliyor.
siz artık buna ''illuminati'' mi dersiniz, bilmem ne locası mı dersiniz, ne derseniz deyin ama bu para birilerine gidiyor arkadaş.
zaten senin bankan bile devletine ait bir banka değil; özel bir bankan var amına koyim: 'türkiye cumhuriye(t) merkez bankası'.
sırf bundan bile işkillenmen lazım yani, bu bankalar havadan para basıyorlar ve bu paralar görünmez birtakım insanın cebine iniyor.
tayyip erdoğan faiz lobisi’nden şikayet ederken, rakamlar tam tersini söylüyor. akp hükümetinin görevde olduğu dönemde lobiye toplam 567,2 milyar lira para ödendi. 2012 yılında lobiye 50,3 milyar lira ödenirken, 2013 yılında ise 53 milyar kaynak ayrıldı. faiz konusunda en dikkat çeken konu ise, hükümetin faizlerin düştüğü ile övündüğü bir dönemde lobiye ödenen kaynakta herhangi bir eksilmenin yaşanmadığı görünüyor.
akp iktidara gelmeden önce yani 2002 bütçesinden faize 51,9 milyar lira kaynak ayrılırken, lobiye bugün de aynı kaynak ayrılıyor. yani faizler yüzde 60-65’lerden yüzde 7-8’lere düşmesine rağmen lobiye ayrılan kaynakta en ufak bir azalma yaşanmadı. bu manidar bir çelişki olarak kendisini gösteriyor.
diğer yandan tek gelir kapısı faiz olan bankaların akp hükümeti döneminde ‘karlılıkta’ balayı dönemlerini yaşamaları da dikkat çekiyor.
nitekim bu aşırı karlılıktan dolayı en son yine kurumlar vergisinin şampiyonu bankalar olmuştu. 2012’nin en fazla kurumlar vergisi ödeyenler listesinin ilk 10’unda 8 bankanın bulunması üretim ekonomisinin ne durumda olduğunu açıkça gösteriyor...
--spoiler--
ne kadar tuzu kuru geri zekalı varsa akepeyi savunuyor ulan salak nükleer santrali neden savunsun insanlar bitmiş eski bir teknoloji ile neden ülkemizi bitirelim. her şeyi rusya'dan gelecek ve süre sonunda tekrar rusya'ya gidecek. tüm değişimlerini rusya yapacak. bilim adamı yetiştirmeden siz malaklar nükleer güç olabileceğinizi mi sanıyorsunuz? asıl sömürge olmak isteyen sizsiniz. bunun gibi devşirmeler ülkeyi bitirdi hala konuşuyorlar. temel gıda olan et, batmış yunanistan'dan bile pahalı daha ne konuşuyorsunuz. fabrika açıldığı mı var savunma sanayinin yüzde 50 çıkmasından daha doğal bir şey yok. avm açmaya devam edin. ülkede borçlu olmayan adam yok.
--spoiler--
nükleer santral evet eskimiş bir teknoloji ve 1960 lı yıllardan beri türkiyeye getirilemedi. türkiye enerji üretimini kömür ve doğalgazdan sağlıyor. bu üretilen enerjinin çok büyük bir kısmı sanayi alanında kullanılıyor. fabrika açılmadı açılmadı diye geziyosunuz da açacağınız fabrikaya enerjiyi nerden sağlıyacaksınız godoşlar?
nükleer santral açmayı nükleer güç olmayla bir tutmanın gerizekalılığıyla seni başbaşa bırakıyorum, santrali rusların yaptığını sanmanla da. fabrika açılmadığı için ülke büyür mü onu da gerizekalılığına bırakıyorum.
çökecek diye diye çökertecek misiniz ülkeyi? *hasta gözükmeyin hasta olursunuz.* diye bir söz varken bunu diğer şeylere de uyarlayın düşünerek mesela ekonomiye. hem o kadar yaşayın ülkede hem de yok yaptığınızı gizleyerek vergi kaçırın yok onca hile haksızlık yapın sonra normal deyin yok yok yüksek binalarla yere basınç yapın yok yeşillik alanları yok edip nefes almayı engelleyin çevre kirletici gazlarla çevreyi kirletin (resmen yaratılan düzeni yok etme neredeyse) sonra dünya yaşanmaz hali gelince o yaptıklarınızdan hesap sorulunca nasıl hesap vereceksiniz hiç düşünmüyor musunuz?
Siyasetten bağımsız vatandaşın burada suçu yok mu? Diye sormak isterim. Otomobil ve ev fiyatlarından şikayetçiyiz sonuçta peki hal böyleyken iki bin lira maaşı olup da kredi ile 40-50 bin liralık arabalar almak neden? 120.000 liralık evi olan tanıdığım iki öğretmen eş evi satıp 350 bin liralık ev aldılar kredi ile. Bunlarda da ben devlete suç bulmam abi vatandaş belli yerlerde hak ediyor.