öncelikle konuyla alakalı olduğunu düşündüğüm için;
yukarıda gereken ayar mevcuttur.
kabullenememek değil de kabul etmemek durumudur. nedenlerini sıralamak gerekirse;
ekonomi profesörü olmaya gerek yok, ülkenin cari açığı 60milyar dolarmış ve çok değilmiş. olur milli gelirin 10 katrilyon dolar da 60 milyar dolarlık açığa bakmazsın, devede kulaktır atlatılır diye. ama senin gelirin 500 milyar dolar seviyesindeyken 60 milyar dolar göte giren kazıktır hafız hiç kusura kalma.
2008'de padişah dedi ki teğet geçecek kriz, elhamdülillah silme geçti. zira bundan önceki krizlerdeki gibi batan hiçbir banka olmadı. 2008 ve 2009'da bnp paribas avrupa ülkelerinin tamamında zarar açıklarken sadece türkiye'de anormal kar rakamlarına ulaştığını açıkladı. zira orada birine kredi vermek için taklacı mardin gibi dolanırken mudi peşinde, türkiye'de bankacılık sisteminin her türlü mudi'sini sikme temelli hale getirilmesi hiçbir bankanın siksen batmayacağı bir konuma sahip olmasını sağladı. Bundan kellidir ki ülkemizde son 10 yıldaki yabancı banka sayısı artışı gözden kaçacak gibi değildir. bankacılık sistemi her türlü vatandaşı sikme üzerine planlanmış, zaten aç bilaç gezen vatandaş da krediydi, kart dı olmayan parayla gününü gün etmeye başlamış, borcunu ödeyemeyince de ev arsa karı kız göt artık ne bulduysa satar hale gelmiştir.
kıbrıs'ta petrol ofisi var.
18.05.2011 Tarihli benzin ve mazot fiyatları.
Benzin Litresi : 2,70 TL
Mazot Litresi : 2.65 TL
01.05.2012 itibariyle
Benzin -95 oktan- 3,27 tl
benzin -97 oktan- 3,33 tl
motorin 2,90 tl
euro dizel 3,30 tl
bütün akar yakıt da ülkemizden gitmekte. yani önce ülkemizdeki rafineriye giriyor, ardından kıbrıs a veriliyor. yavru vatan falan ama 1 yıl öncesiyle bugün arasında yarı yarıya fark mevcut. hafız orada adamlar neredeyse benzinle mazotla yıkanıyor fakat oraya gidene kadar ucuzlayan yakıt ne hikmetse burada almış yürümüş. şimdi çıkıp 2 sikik diyecek ki araba aldın da mazotu dert ettin. ben de siktir lan yarrağım diyorum. akar yakıt fiyatı ucuz olursa ben de belediye otobüsüne, minibüse dolmuşa ucuza binerim. arabam yok, şu sıralar bol bol bisiklete biniyorum üstelik.
hepsini geçtim ekonominin boka battığının resmi şu söyleyeceklerimdir.
devlet vatandaşına çalışmadığında gerek sosyal, ekonomik ve sağlık hususlarında bakmakla mükellefken çalışmayan bireyden ayda 105 lira para istiyor. ulan am bitleri, zaten çalışmıyorum, anamın babamın emekli maaşı var diye benden ayda 105 liradan yılda 1,260 lira para istiyorsun. o da hastaneye gidebileyim diye. ilaç falan alırken indirim yok, normal etiket fiyatından alacağım ilacı. lan. oğlum ben normal şartlarda sigortasız halimle gitsem hastaneye 30 lira en fazla muayene ücreti verir, ilacımı yazdırır alırım zaten, kime neyi sokuyon amk. sadece hastanede düşük muayene ücreti vermek için ayda 105 lira çalışmayan bireyden para istemek nedir lan? sike sike sağlamakla mükellef olduğun hizmeti bana satmaya çalışman nedir yahu?
zaten emeğim piç olmuş. 1.000 lira üzeri maaş aldığım bir işte mutlaka 10-12 saat çalışma ve asgari ücretten sigortalanmaya mahkum olmuşum. ekonomi iyiye gidiyormuşmuş. lan, ihbar ettim sigortayı asgariden yatırıyorlar diye, müfettiş geldi baktı, cebine para sıkıştırdılar aradan zaman geçti işten atıldım lan. var mı ötesi berisi. nereye iyi gidiyor lan, giren benim götüme giriyor hacı, çok iyiyse maaşını paylaş bizimle. gözümüz yok maaşında, benden kötülerle paylaş. en azından fukaranın karnına 3-5 lokma girer.
oğlum 15 yılımı verdiğim işte ben halen 1.000 liraya iş bulamıyorsam skerler öyle ekonomiyi. vasıfsız değilim yani, etim kemiğim oldu o iş ama gittiğim zaman asgari ücret ve 10-12 saat çalışma istiyor adamlar benden. emeğimi mi sömürteyim millete, öyle mi düzelecek ekonomi? skerim, çalışmam lan. benim hakkımı yiyerek parasına para katacak adamı da, sistemi de protesto eder çalışmam.
türkiye'de milli gelirin %95'ini nüfusun %5'ine tekabül edenler alıp gününü gün ederken, milli gelirin kalan %5'i ile nüfusun geri kalan %95'i victor hugo'dan sefiller'i oynamakta.
sen asgari ücreti yap 1,500 lira. bu ülke insanı nasılsa elinde para tutmayı bilmiyor, yine deli gibi harcayacaktır niye dert ediyorsun ki. ekonomide para dönüşü hiçbir zaman kesilmez.
ama milleti öyle bir hale getirdi ki padişah efedni, asgari ücreti çalışan işçi değil, çalışmayan işçi belirliyor memlekette. 700 lira asgari ücreti beğenmeyene siktir git diyebiliyor patron kısmı. zira 500 liraya bile aç kalmamak için çalışabilecek milyon insan var memlekette. düşün ki 500 liraya çalışan kişi 700 liraya çalışana gıpta ile bakıp kıskanıyor onun yerinde ben olsam diye.. ötesi var mı lan. neyini kabulleneceksin bu iyi olduğu söylenen ekonominin neyini?
ülkede 3 dönemdir akp rüyası sürüyor. bir hayale kapılmış insanlar, daha iyiye gitmeyeceği aşikar, milleti zorla yalana dolana, hırsızlığa gaspa, orospu çocukluğu yapmaya mecbur kılan bir sistem mevcut ülkede. iyiyi isteme hakkın yok, bildiğin köleliğe ilerliyoruz avam bile sayılmayacak bir haldeyiz.
elin evropalısı da açıp skini taşağını gülüyor bize. bak istanbul kadar yunanistan batışı görünce birbirine girdi, ülke insanı halen rüyada halen rüyada. esas uyandığında göreceğim o "dreamer" kitleyi. bekliyorum şimdilik.
ps: dikkat edildiyse zaruri masraflara girmedim, zira brittanica'ya dönmesin entry.
son söz: ne içtiysen aynısından istiyorum. en azından düşünmem amk ay sonunu nasıl getireceğim diye.
Ekonomik veriler değerlendirilirken herkes kendi cebinde kalana bakarak yorum yapıyor. Dikkat edin cebinde kalana diyorum. Ayranı yok içmeye tahtiravanla gider sıçmaya sözünün gereğini yapıp sonra da ekonomik durum kötü diyeceksin. Ben ne ekonomik rakamlara bakarım ne de milletin söylediğine. Doğrudur küçük esnaf zor durumdadır. Çünkü millet küçük esnaftan 10 liraya aldığı malı büyük süpermarketlerden 9 liraya alabilmekte. Ancak bu ekenominin kötüye gittiğini değil kapitalist düzenin iyice vahşileştiğini gösterir. Çevrenize bir bakın. inşaatlar daha tamamlanmadan evler satılıyor, yollarda yığınla araba dolu, hemde hepsi yeni... KDV indiriminde volkswagen 2-3 ay sonrasına gün veriyordu yeni araç için... bu kadar ev, araba satılıyor bunları sen alamıyorsun, ben alamıyorum peki kim alıyor... her halde yurtdışından birileri gelip almıyor. Lüks yaşamaya alıştırıldık. Gider paşa paşa kredimizi çeker, evimizi de alırız arabamızı da... borçlar azaldımı yenileyecek bişeyler bulur yeniden borçlanırız. Sonra da oturur ekonomik kriz var der, benim cebime para girmiyor der ver yansın ederiz. Aylık cebine 10.000 TL aylık koysalar hemen gider evi arabayı yeniler borca gireriz. 2 ay sonra da oturur kriz var cepte para yok der ağlarız. Avrupanın en çok tüketen toplumlarından biriyiz. Nokia samsung bize çalışıyor. Her çıkan yeni telefon yok satıyor. sonra da ekmek bulamıyoruz yemeğe diyip ver yansın ediyoruz. Her öğün pasta yemeğe devam edersen bulurda yersin...
enflasyon %4 ün altına inmezse simit 25 kuru$ olmazsa, $eker 1.25'e inmezse, elektrik 150-200 geleceğine 40-50 gelmezse asla kabullenilmeyecektir. hadi bakalım. sikin halkı sonra ekonomi iyi deyin.
türkiye ekonomisi şirketleri olanlara iyidir. market, bakkal, kırtasiye, vb. küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için değişen ve gelişen bir ekonomik iyilik yoktur. çünkü her hükümet, özellikle türkiye'de, kendi burjuvazisini geliştirir ve aristokratlarına hizmet sunar. hak etmediği halde makam koltukları alanlar, yetkin olmadıkları halde bir yerlere gelenler, kuzen, amca, dayı, teyze, bilmem kim demeden iyi maaş alacakları yerlere doldurulanlar bunun kanıtıdır. arda kalanlara zehir zıkkımdır o ekonomi...
baba mesleği olan elektronik yedek parça işi yapmaktayım. akp'den önce de yapıyordum, hala hapıyorum. sadece kendi durumumu değil; piyasanın, fabrikaların, büyük markaların ne denli sıkıntıda olduklarını görüyorum. bu sıkıntının her geçen gün arttığını görüyorum.
ben piyasanın kalbinde çalışıyorum. kimse götünden uydurmasın. bu ekonomi patlamıştır. bitmiştir türkiye'nin ekonomisi. telafisi kalmamıştır. son özelleştirmeler de tuz biber olmuştur.
şimdi oturduğunuz yerden ahkam kesmeye devam edin. yüce padişahınız üzülmesin.
gayri safi milli hasılanın ülkedeki tüm gelirlerin 74 milyon 724 bin 269 kişiye bölümüyle hesaplanıyorsa doğru önermedir. gelgelelim ki kaymağını büyük firmaların yediği ülkede ekonomi hiç o kadarda iç açıcı değildir. "koç sistem, sabancı vs. gibi holdinglerin kazandığı para benim nereme giriyor ?" şeklinde kafamızda soru işareti bırakabilir.
Neye göre ve kime göre olduguna baglidir. Mehmet emin karamehmet bunu kabul etmiyorsa orda bir sacmalik vardir. ama kahveci hasan bunu kabul etmiyorsa haklidir.
bir yalanı fark etmektir. iyi ekonomilerde düşük enflasyon olur. enflasyonun %10'un üzerinde olduğu bir ülkede ekonominin iyi olduğunu iddia etmek insanı komik duruma düşürür doğrusu. açıp bir iki ekonomi kitabı okuyun da atarken tutarlı atın. kendinize cahil dedirtmeyin.
türk milletinin dünyanın en tepkisiz milleti olduğunu bilmemek olarak da değiştirilebilecek önerme.bu kadar vergi yükü italya da yunanistanda olsa iç savaş çıkardı bizde tablo pespembe çiziliyor yalandan.halka ne dayasan susuyor çünkü.ondan sonra yok efendim büyümede rekormuş yok ekonomi iyiymiş üretmediğimizi tüketiyoruz cari açıktaki rekordan bahseden yok.
zenginin daha fazla zenginleşip fakirin daha fazla fakirleştiğini, yandaşların ve sermayenin gücüne güç katıldığını bilmektir. ekonomi iyi de niye ayın sonunu zor getiriyoruz lan biz?
bu doğru bir stratejidir ekonomilerde çünkü daha iyi değil en iyi olana dek ekonominin kötü durumda olması gerekir. nitekim biz de bu durum gerçekten iyi durumda değil sadece iyileşme yolunda bu da bizim ekonomimizin 2. sınıf ülke konumunda olduğunu gösteriyor. kabullenememek olayı ise sadece muhalif olmak için muhalefet yapmaya benzer her ne kadar doğruysa da düzeltilmediği sürece temellendirilmemiş düşünceler yıkılmaya mahkum olmaya devam edecektir.
