elbet belini doğrultabileceği durumlar olacaktır* ancak ilkokul öğrencilerine bile türkiye tarım ve hayvancılık ülkesidir diye öğretilip bunların ithal edildiği bilindiğinde hiç de inanası gelmiyor insanın.
(bkz: dünyanın en yüzeysel insanı)
Karamsarlık sarmış dört bir yanımı. Baktığım yerde mutsuzluk var, baktığım yerde acılar. Bakmak istemiyorum kapatıyorum gözlerimi; gerçeklerden kaçma yüzleş diyorsunuz. Ya ben göremiyorum gördüklerinizi yada siz pembe gözlüklerle bakıyorsunuz ? ya da bu düzen sizin maddi ve manevi doymanıza yardımcı oluyordur belkide. Şimdi de paranoyak diyeceksiniz. iftira atıyorsun; hatta sen gammazsındır da! Ne alakası var, çıkartıp atın at gözlüklerinizi de bir bakın objektif olarak duruma. Ben açıyorum gözlerimi ama durum ortada. eğer inanç denen kavrama itimat ve itaat etmeyen bir toplum olsaydı türkiye, o zaman ki kaosu hayal edemiyorum. aman tanrımmmmmmmmm !!
IMF kapılarında sürünen,
müstemleke valisi gibi kemal dervişe kapılarını açan,
dünya ekonomik bir refah yaşarken bankaların içini boşaltıp kriz yaşayan,
depremzedeler için toplanan paralara tenezzül eden,
mhp ve sol koalisyonun taraftarlarının anlayamayacağı ekonomik gelişmedir.
beyni olan kişilerdir.
akp yalakası olacam diye basitleşmeyen onurlu insanlardır.
rekor bütçe açıkları ki kendileri yüzde 400 olur, rekor işsizlik gibi akp rezaletlerini gören şerefli insanlardır.
rekor dış borçlarıda görür genel bu insanlar.
yani kısacası satılmamış, ruhu olan insanlardır.
halka yakın, halkı gören insanlardır.
bizzat şahsımdır. ekonomide para kaynağını elinde tutan şirketlerin bir çoğu hali hazırda satılmışken, üretebildiğimiz halde halen dışarıdan alma embesilliğini gösterirken, imf'den oradan buradan alınmış bilmem kaç yüz milyar dolar borcumuz varken ve halen bu durumu düzeltmeyi; ihraç ettiğimiz ürünleri kendi insanımıza daha pahalı satarak düzeltmeye çalışıp, zaten parasız olan halkı daha yoksul hale sokuyorsak bende ekonominin iyi olacağına inanmam.
büyük çoğunluğu babaları kadar geçim sıkıntısı çekmemiştir. ama içinde bulundukları dönemin, türkiye cumhuriyet'i tarihinin en kötü dönemi olduğunu savunmaktan geri kalmazlar. ekonomik büyümenin cebine etki etmesi için kişi başına düşen gelirin daha fazla artması ve bu işin öyle 8 senede çözülebilecek bir mesele olmadığını bilmezler. bunun için öncelikle nüfus yoğunluğuna göre yeterli ekonomik büyüme gerçekleştirilmelidir.
çalışmayan insanlardır. zira bir insan sürekli üretken, sürekli pozitif ve sürekli çalışkan olursa çevresindeki herkese aynı enerjiyi vererek onların da çalışmalarını sağlayacağı için ekonomi tavan yapacaktır. ülke insanının karamsarlıktan çıkıp çalışmaya başlaması lazımdır.
Türkiye ekonomisinin iyi olması değil bunun halka ne kadar yansıyıp yansıyamaması tartışılmalıdır. GSMH artış zırvalarıyla halkı kandıran laf cambazlarının, ekonomik büyüme ile gelişme arasında ki farktan bihaber yaptıkları yorumlara gülüp geçmekten başka bir şey yapılmaz. Evet ekonomik büyüme gerçekleşir fakat önemli olan büyük şirketlerin sermayesinin artması değil bu büyümeyi en alt tabanda ekonomik , sosyal anlamda gelişime dönüştürmek önemli olan noktadır. (bkz: gelir dağılımı)
Türkiye ekonomisi dünyanın en büyük 16. ekonomisidir.Kötü sayılmaz bu durum.Fakat ekonomi büyüsede Fakir yine fakir kalıyor, zenginler daha zengin oluyor.Türkiye nin böyle bir büyüyen ekonomisi var işte.