ekonomiden pek anlamam. ama bildiğim bir şey var. en basit anlatımıyla bir adamın cebine giren para, çıkan paradan az ise işler pek iyi gitmiyordur. malını mülkünü satıp günü kurtarmaya çalışır. bilmem tanıdık geldi mi?
eğer bahtsız bir yarrak kafalıysanız, rakamların yalan söylediğini iddia edersiniz. ha, diğer ihtimalleri bilmiyorum, zira beni pek de ilgilendirmiyor.
birilerinin "merkez bankasında biriken döviz stoklarını nasıl hortumlarız" diye planlar yapmasına sebep olmuş büyümedir. 28 şubat sürecinde olduğu gibi ergenekon-chp ve mhp üçlüsü harekete geçmiştir bile. 2001 krizinde bütün memleket fakirleşirken bu üçlü grup bayağı bir servet yapmıştır hani. gazi erçel vardı galiba bir gecede döviz zengini olmuştu. chp'liydi kendisi. bir de koray aydın vardı sanırım. mhp'den bayındırlık bakanıydı. voleyi vurup gitmişlerdi.
türkiye'ye ciddi bir para girişinin olduğuna işarettir. kuzey ırak taraflarından geldiği iddia ediliyor, ne derece doğrudur bilemem ama güzel işaretler var. daha da iyi olacaktır muhtemelen ama bu büyümenin toplumsal tabanda nasıl karşılık bulduğu da çok önemli. tabanda halkın durumunda da bir iyiye gidiş var ama bu büyüme rakamlarına göre yeterli seviyede değil. kaymağı finans kesimi yiyor yine, her zamanki gibi.
bazıları gözlerini yumup akp iktidarı dönemindeki bütün gelişmelere yandık bittik gazeli okusa da, bir iyileşme olduğu açık. sonbaharda yine bir daralma olmazsa krizden çıkış politikaları işe yaradı diyebiliriz.
şimdi en büyük sıkıntı, tüsiad'ın baskılarına boyun eğerek türkiye'yi imf'ye teslim etmemek için verilen mücadelenin terör, ohal vb. gibi talepler konusunda da aynı dirençle verilip verilmeyeceğidir. siperlerde poz vermekle olmuyor bu işler, askerin lisanıyla değil demokrasinin lisanıyla halledilecek bu meseleler. hükümet son zamanlarda askerin lisanıyla konuşmaya başladı, bu çok tehlikeli. unutmayalım ki terörle ekonomi, terörle siyaset, terörle askeri anlaşmalar dizayn ediliyor. yine aynı hatalara düşülmemeli. birileri komik vaadler veredursun, ekonomi ülkemizin şahdamarıdır, onu koruyalım. kim olursak olalım, kimi desteklersek destekleyelim ama lütfen gerçekleri görelim.
türkiye ekonomisinin dünya sıralamasında 17 avrupa sıralamasında ise 7.ci sırada oluşunun kanıtıdır. ota çöpe şikayet edenler yunanistan'ın batışını, ispanya'nın zor duruma düşmesini, koca ingiltere ki -dünyanın en büyük altın rezervleri ondadır, sayılı büyük ekonomilerdendir- 6,5 milyar dolarlık kemer sıkma paketi açıkladı bunları bir zahmet bi görüp değerlendirin. at gözlüğünü çıkatıp bakın. ekonominin de türkiye'nin de ne kadar güçlendiğini bir zahmet görün!
söz konusu büyüme sadece parasal bir büyümedir.imalat kalemlerindeki büyümeye bakılırsa; üretimde ve iş alım oranında öle göze çarpan bir artış yoktur.
böle büyüdük diye övünüyoruz ya ; keşke bizde avrupa gibi küçülsekte orta kesimin kişi başı düşen milli gelir ortalaması yıllık 20000$ olsa...
illa sevinecek bir şeyler arıyorsak arap ülkelerine göre iyiyiz.
söz konusu büyüme parasal büyümedir evet fakat üretim ve ihracat alanında büyüme için öncelikle parasal büyüme gereklidir.
Memlekette işsizlik oranı yeni değil 30 yıllık bir geçmişe sahip. Bu hık deyincede düzelmiyor. O yüzden hangi parti olursa olsun belirli düzelmelerin yaşanması için zamana ihtiyaç vardır. Bugün millet aç diye bağıran kişilerin 2001 krizinde neden gıkları çıkmadı merak ediyorum. Hayır gıkın çıkmadı tamamda şu anki durumu değerlendirirken, 2001'in yaralarının hala tam anlamıyla kapanmadığından neden bahsetmezsin?
Adamlar işsizlik oranı düşsün diye özelleştirme yapmaya kalkıyor vatan sattı deniliyor, türkiye bu kadar parasal büyüme yaşadı deniliyor yok millet işsiz diye itiraz ediliniyor. Ya kardeşim siz bu işleri bu kadar basit mi zannediyorsunuz yoksa siz türkiye'nin değilde kendi ideoojininzin mi yücelmesini istiyorsunuz?
chp lilerin kabul etmediği durumdur . e geçen sefer küçülünce kabul edip muhalefet ediyordun ya? işte chp böylesine gözünü darbe bürümüş, yalancı , iftiracı bir partidir .
türkiye nin güçlenmesi herzamanki gibi karanlık odakları korkutmaktadır.
tebrik edilmesi gereken bir şeydir elbette haklarını yememek lazım ancak açıkçası büyüyen bir ekonominin var olan godamanları daha da büyütmesi beni çok da ilgilendirmiyor. beni ülkemde geçim sıkıntısı yaşayan, işsizlik derdiyle muzdarip olan insanlarımız ilgilendiriyor. akp'nin döneminde de bunların sayısının ve dertlerinin arttığı aşikardır ne yazık ki.
türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde, geçen yılın ilk çeyreğine göre yüzde 11,7 büyümesi. ülkemizdeki küçük beyinler ekonomimiz büyüyor diye sevinmektedirler. ancak bu küçük beyinlerin atladığı bir nokta var. geçen yılın ilk çeyreğinde türkiye ekonomisi tarihi bir küçülme yaşamıştır. bu nedenle bu yıl ki büyümenin yüzde 20 olması beklenirken, yüzde 11'e sevinmek aptallığın en büyük göstergesidir.
ekonominin öyle ya da böyle büyüdüğünü görüp, bu büyümenin kendi hayatında ekonomik olarak hemen etkisini göstereceğini düşünen yurdum insanı var. hani akabinde : 'büyüdü diyorlar, ama hani açız, iş yok* lanet olsun hükümete, rte'den bıktık... bla bla bla' laflarını işitmekten, okumaktan ben bıktım lan.
tanım : geçen yılda yaşanan küresel çaptaki krizden öyle ya da böyle etkilenen ülkemin, bu yılın ilk 4 aylık kısmında ekonomisinin %11.7 oranında büyümesi durumudur.
