her ne kadar her gün ayrı bir büyüme rakamı ve rekor açıklansa da, ekonomiyle uzaktan yakından alakası olmayan biri olarak; şahsi fikrime göre batmaya her geçen gün dahada yaklaşan ekonomi.
şahsi fikrimin sebebi ise hükümet ekonomiyi kağıt üzerinden götürerek her şeyi çok güzel gösteriyor ve vatandaşın sırtına her gün başka bir yük veriyor. yıllardır vatandaşta kredi kartları ve banka kredileri üzerinden kendi bütçesini kağıt ekonomisi üzerinden sürdürüyor. e sonunda vatandaşın elindeki gerçek para tükenme noktasına gelecek ve vatandaş satın alma olayına çaresiz son verecek işte o gün bu hayali ekonomi çok pis patlayacak. o hayali rakamlar ise kendi kıçını dahi kurtaramayacak. **
bu dönem (bkz: bahar yarıyılı) istanbul üniversitesi hukuk fakültesinde verilen birinci sınıfların seçmeli dersi.
derse gelen iktisat fakültesi dekan yardımcısı seyhun doğan, bize dersten çok kolay şekilde geçeceğimizi söyleyip, taahhütte bulunmuştur. geçemezsem açıcam davayı ama.
dünyada en büyük ikinci cari açığa sahip olan ekonomidir. enflasyonu yavaş yavaş yüzde 10'a yaklaşan bir şekilde makyajlanıp iyiymiş gibi gösterilen ekonomidir.
ha büyüyor mu diye mi soruyorsun? büyüyor büyüyor.
teğet geçti denilerek halkın uyutulmaya çalışıldığı bir konu. yakın zamanlarda dikkat ettiğimde çoğu kişinin akp'ye oy verme nedeninin din değilde ekonomi olduğunu farketmemle beni beynimden vurulmuşa çeviren konu. türkiye'nin ekonomisi halka teğet geçti denilen fakat gerçeklerin gün gibi ortada olduğu önemli bir mevzudur.
Hükümetlerin başarılarının en önemli göstergesi ekonomik verilerdir. AKP 10. yılını kutlarken Türkiye ekonomisi nereden nereye geldi? AKP, 2002 yılında iktidara geldiğinde Türkiye'nin iç ve dış borcu ne kadardı, bugün ne kadar? On yıl önce benzin litre fiyatına ne veriyorduk, bugün ne oldu. Ekmek fiyatının 10 yıl sonucunda geldiği nokta ne? işte AKP'nin kısa bir ekonomi tablosu.
EKONOMiDE BÜYÜME
2001 YILI %9,5
2009 YILI %5,7
Türkiye ekonomisi; 2001 yılındaki % 9,5 oranındaki küçülmenin ardından büyüme trendine girmiş, 2002'de % 7,9, 2003'de % 5,3, 2004'de % 9,9, 2005'de % 7,6, 2006'da % 6 ve 2007'de % 4,7 büyümüştü. Bu dönemde bütün dünyada ekonomide olumlu bir büyüme dönemi yaşanmış bütün ekonomiler pozitif seyretmiştir.
EKONOMiDE DARALMA
2009 YILI iLK ÇEYREĞi %14,7
2008 yılının son çeyreğinde ekonomi % 7 daraldı. Büyüme ise yılı % 0,7 ile tamamladı. 2009 yılının son çeyreğindeki % 5,9'lük büyümeye rağmen yıl % 4,8 küçülmeyle tamamlandı. Türkiye ekonomisi, 2009 yılının ilk çeyreğinde % 14.7 daralmayla Cumhuriyet tarihinin ikinci en büyük küçülmelerinden birini yaşadı.
iÇ BORÇ
2002 YILI 149,9 MiLYAR TL
2010 YILI 352 MiLYAR TL
AKP iktidarı Cumhuriyet tarihinin en yüksek borçlanmasını yaparak 2002 yılında 149,9 Milyar lira olan iç borç stokunu, 2010 yılında 352,8 Milyar liraya,
2011 Şubat ayında 357,5 Milyar liraya yükseltti.
DIŞ BORÇ
2002 YILI 129,5 MiLYAR DOLAR
2010 YILI 290,3 MiLYAR DOLAR
Dış borçta da cumhuriyet tarihi rekorunu kıran AKP döneminde toplam brüt dış borç stokumuz; 2002 yılında 129,5 Milyar dolardan, 2010 yılında 290,3 Milyar dolara ulaştı.
MiLLi GELiR
2009 YILINDA % 19 FAKiRLEŞTiK
Teğet geçen kriz dünyadaki en büyük üçüncü yıkımı Türkiye'de yaşattı. 2009'da kişi başına düşen milli gelir azaldı. % 19 fakirleştik 2008 yılında 10 bin 436 dolar olan kişi başına düşen milli gelir, 2009 yılında % 19 azalarak 8 bin 578 dolara indi. 2010 yılında kişi başına gayri safi yurtiçi hasıla değeri 10 bin 079 Dolar olarak hesaplanmıştır.
ENFLASYON ORANI
2002 YILI %70
2010 YILI %6,4
AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılında enflasyon ortalama %70'ler civarındaydı. 2010 yılında son 41 yılın en düşük değeri olan %6,4'e düştü. Ancak vatandaşın temel harcama kalemleri gösterilen enflasyon oranlarının tersine yükseldi.
BENZiN LiTRE FiYATI
2000 YILI 0,58 KURUŞ
2010 YILI 3,68 TL
Her geçen gün el yakan benzinin litre fiyatına 2000 yılında ortalama 0,58 lira öderken, 11 yılda ödediğimiz rakam yaklaşık yüzde 534,5 oranında arttı. 2010 yılında benzinin litre fiyatı ortalama 3,68 liraya çıktı.
Dünyanın en pahalı yakıtının tüketildiği Türkiye'de araç sayısı 2000 yılından 2010 yılına kadar yüzde 80,7 oranında arttı. Buna karşın benzin tüketimi aynı dönemde yüzde 24,8 oranında azaldı. Trafiğe kayıtlı motorlu araç sayısı, 2000 yılında 8,3 milyon iken 2010 yılında 15 milyona ulaştı. Türkiye'de tüketilen benzin miktarı da aynı dönemde 2 milyon 800 bin 731 tondan 2 milyon 105 bin 87 tona geriledi. Yani vatandaş araç aldı ama kullanmadı.
EKMEK FiYATI
2002 YILI 0,25 KURUŞ
2011 YILI 1 TL
Yaklaşık 9 yıllık AKP iktidarından ekmek de nasibini aldı. 2002 yılında 25 kuruş olan ekmek, 2011 yılında 1 liraya dayandı.
gelişmekte olan piyasalarla birlikte sıkıntı yaşamakta olan, msci endeksi jp morgan'ın son raporundan bu yana yüzde 7 düşmüş, manşet tüfe'nin ilk yukarı hareketi ile birlikte çekirden enflasyonun yukarı doğru hareketlendiği, mart ayı cari işlemler açığı tahminlerin oldukça üzerinde çıkan, bankaların bu yıl için iki kez kar beklentisini düşürdüğü ekonomidir.
iyi ya da kötü durumda oluşu hep büyüme rakamları referans gösterilerek açıklanmaya çalışan hede.
bilemiyorum ne zaman anlaşılacak? ekonomiler insanlar içindir ve aslolan insanların refahıdır.
ekonomi bu çeyrekte yüzde 8 büyümüşmüş. bu gelir adaletsizliğiyle, bu ekonomik tabanlı sosyal bozulmayla bu ülke ekonomisine nasıl iyi denir anlamış değilim.
iyice dışa bağımlı hale gelmiştir. eti,hayvanı,hatta domates salçasını ve hatta hatta kıçımızdaki dona kadar ithal eden bir haldedir. 2010 yılına geldik. osmanlının son dönemlerini yaşamıyoruz da ne yaşıyoruz? tarihin tekerrürden ibaret olduğunu görüyoruz. rakamlarla kandırmayın bizi artık. ya da kandırdığınızı düşünmekten vazgeçin.
soba borusu, diş fırçası, abajur, plastik ördek gibi nesneler baz alınarak hesaplanan yurdum enflasyonundaki düşüş(!) ile bağlantılı olarak hızla yükselen bir türkiye ekonomisi var karşımızda. mutluyuz guruluyuz.
yüzde bilmem kaç büyüdü, bilmem kaç istihdam arttı diyenler için sadece bu gün televizyonda gördüğüm bir kare.
ramazan öncesi alışveriş yapan bir amca' ya mikrofon uzatılır.
- amca pastırma aldınız mı?
+ dalga mı geçiyorsun benimle?