"MALiYE Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye'nin yalnızca Avrupa'da değil neredeyse dünyada büyüme rekoru kırdığını, dünyada birinci çeyrekte en fazla büyüyen üçüncü ülke olduğunu söyledi."
birileri bu büyümeyi görmemekte ısrar ede dursunlar türkiye emin adımlarla yürüyor. dünyada söz sahibi bir ülke konumuna gelen bir ülke insanıyız artık. türkiye demokratikleştikçe, ülkenin geleceğini kör eden bu kara noktalar aydınlatıldıkça, ülkenin yozlaşması için ve kan dökülmesi için elinden geleni ardına koymayan bireyler yargı önünde teker teker çıkıp hesap verdikçe daha da büyük bir ülke olacağız. ben buna inanıyorum.
bu nasıl büyümekmiş bir de onu anlatsaymış ya zat-ı muhterem. haaa, ya ben unuttum. işsizlik ve kriz psikolojik bir sorundu dimi. öyle demişti maliye bakan kişi.
at yalanı .ikeyim inananı dedirten başlık.bakın bakalım 8 yılda hangi firmalar yüzde yüz büyümüş kimler nemalanmış, kimler batmış. kendi etraflarındaki cemaatlerinin büyümesinden bahsediyorlarsa üçüncülük az birinci sırada yer alırlar her daim.
Daha büyük bir kova alıp içini başka ülkelerin sularını emaneten taşıma işi gibidir bizim büyümemiz. Günü geldiğinde kovanın içindeki suyu geri aldıkları zaman ne yapılması gerekir düşünülmelidir.
öncesinde rekor küçüldüğü, sadece dış kaynak girişleri ile gerçekleştiği (bundan sonra da böyle olacak), istihdam yaratmadığı ve ihracatta büyüme olmadığı için martavaldır.
büyüyen ülkelerinde işsizlik oranının artabildiğini bilmeyenlerin , üstelik işsizlik oranının bu sefer düştüğünü bilmeyecek kadar cahil olanların saldırdığı gerçek.
önecelikle ülkem adına gerçekten çok sevindirici bir haberdir ama gözden kaçırmamamız gereken çok önemli bir nokta var. büyümek iyi hoş da önemli olan büyüyerek hangi noktaya geldiğimiz değil mi? kimlere oranla büyümede 3. olduğumuz ve de? çok öyle avrupa amerika delisi bir insan değilim ama şu gerçeği de göz ardı etmemek lazım. avrupa ve amerika gibi zaten gelişmiş ülkelerin daha fazla büyümeye ihtiyacı, bizim büyümeye olan ihtiyacımızdan çok daha azdır. bu yüzden onların bu kategorideki çabaları da çok daha azdır doğal olarak. kendimizi onlarla kıyas ederek çok fazla iyimser davranmak biraz fukara tesellisi gibi geliyor bana.
yaklaşık 2 sene önce melih gökçek ankara için "bu sene türkiye'nin yeşillendirme oranı en fazla olan şehri" açıklamasını yapmıştı. ankara için çok güzel bir çalışma ama bu, ankara'yı türkiye'nin en yeşil şehri yapmaya yetmediği gibi hala kısmen de olsa kurak bir şehri olduğu gerçeğini de değiştirmiyor. hele de karadeniz'e kıyasla. bu başlığa en güzel örnek bu olur sanırım.
büyüme oranından ziyade, büyüyerek hangi noktaya geldiğimizi değerlindirebilmeliyiz.
haberi görür görmez kaynağını tahmin ettim ama sadece "ya değilse" diyerek okudum.
üç bilemedin dört tane olası kaynak vardı aklımda, yanılmamışım.
böyle büyümenin gözü kör olsun diyor koşarak uzaklaşıyoruz efendim.
Başbakan geçende açıklama yaptı ;
Türkiyede ki işsizlik bu yıl rekor bir düşüşle %11 kadar geriledi.
ama şu bilinmiyorki geçen sene türkiye %13 oranında işsizlik artı.
şimdi buna ne demeli size sormak lazım?.
ve birde bu açıklamayı yapan kurum (bkz: TÜiK)tir.Ve işin esprisi de TUiK başbakanlığa bağlıdır yani yarın başbakan işsizliği bir anda bitirebilir.
istisnasız, duyduğu hiç ama hiç bir doğru habere inanmak istemeyen insanların karalamaya çalıştığı haber.
bu kişilerin, kaynak ne olursa olsun, akp ile ilgili tek bir olum habere "hayır, yalan!, habercik, gemicik, katilcik, ananı da al git!!!11" vb savunma teknikleri ile bertaraf etmeye çalışmaları, gülünç olduklarını göstermeye yetiyor. kabul edemeyişlerinin altında "çekememezlik" olduğunu öngörüyoruz.
günceli sözcü gazetesi ve star ana haber'den takip eden bireyler için pek de inandırıcı olmaması normal karşılanılabilir bir durum aslında. ne yönde baktığı önemli insanın. kin faktörü de eklenirse buna çok çok normal karşılanacaktır.
doğru olsa bile halk nezninde hissedilemeyen büyüme.
ne zaman hissedilir bu belli de değil ya neyse.
asgari ücret hala düşük bu nasıl büyüme? söylesenize bana...