cem uzan'ın bile ilk seçiminde neredeyse barajı aştığı düşünülürse, sarıgül'ün barajı açması çok kolaydır.bu ülkede oylar partilere değil liderlere verilir, dolayısıyla yeni liderler her zaman halkın ilgisini çeker.her ne kadar barajı aşacağını düşünsemde, iktidara gelme olasılığı sadece rüyadır.
sigara konusunda daha esnek olabileceğini düşündüğüm oluşum. şöyle ki, arkasında ve yanlarında dumansız hava sahasını destekliyoruz yazıları olan şişli belediyesi otobüsünde bir kaç saat yolculuk yapmış biri olarak söyleyebilirim ki, o otobüste sigara yüzünden zehirleniyodum az daha arkadaş. bildiğin duman altı yani.
abd'nin chp oylarını bölmek için mustafa sarıgül adlı siyasi şaklabana kurdurduğu parti. akp'lilerin ikinci partisidir. varın anlayın siz işte ne kadar sosyal demokrat olduğunu. nedense bir tek akp'ciler tarafından seviliyor. bir de sarıgül'ün paralı elemanlarınca elbette.
1 mart 2003 günü amerikan silahlı kuvvetleri tbmm'den çıkan hayır kararıyla şok geçirince abd'de birileri derhal o zamanlar chp'li olan şişli belediye reisi sarıgül'ü kucaklamış ve kendilerini ilahi(!) bir görevle (chp'yi içerden ele geçirme görevi) türkiye'ye yollamışlardı. 2004 yerel seçimlerinden sonra sarıgül basının baykal nefretini kullanarak ve abd'nin de verdiği emre itaatle derhal baykal'a karşı hede höde yapmaya başlamış, dayılıkla ve hatta rüşvetle 80 yıllık partiyi ele geçireceğini zannetmişti. baykal'dan ve chp örgütünden okkalı bir tokat yiyen abd muhibbi sarıgül 2007 seçimleri sonrasında da cart curt etmeye kalkışmış ancak partiden ihraç edilerek gereken cevabı almıştı. daha sonra bir de baktık bir zamanlar görev yaptığı dsp ile flörtte. (bu da 2009 seçimleri öncesine ait bir hatırat.) zaten sarıgül efendi seçimler öncesinde bir bakar hangi orta sol parti revaçtaysa oaraya atar kapağı. neyse işte bu defaki dsp macerasında da başarılı olamayan sarıgül dsp'yi kullanarak da chp'yi yok edemeyeceğini anladı, bari dedi bir parti kurayım. işte bu tdh o parti oluyor. türkiye'de bugün son 30 yıldaki bütün engellemelere bütün bölme parçalama oyunlarına rağmen yurtseverlerin, aydınların ve solun en büyük temsilcisi durumunda olan cumhuriyet halk partisi % 25'ler seviyesindedir. bu seviyenin düşmesi ise sadece ve sadece akp ile o'nu elinde tutan abd'nin işine gelecektir. sarıgül akp'den oy almaya çalışmıyor, chp oylarını istiyor. konuşmalarında akp'yi değil, chp'yi eleştiriyor. aynını bir zamanlar rahmetli ecevit de yaptı. en büyük günahı da bu oldu, allah hesabını sorsun! şimdi nerede ecevit ve nerede o'nun dsp'si?
bunca iç düşmana rağmen chp yaşıyor, ve yaşamaya da devam edecektir. ancak tdh, tıpkı bir zamanların dsp'si hatta daha eskilerin cgp'si gibi tarihte bir satırlık bir yere sahip olabilecektir. o tarihin bizzat chp olduğunu da hatırlatmak gerekir elbette.
yolunun sonu siyasi partiler mezarlığıdır ez cümle. şimdiden ruhuna el fatiha.
bildiğin florasan. ampülden kaçıp florasan'a da tutulmak çok beter olur.
ne idüğü ve ne idebileceğü belli olan bir insan mustafa sarıgül. icazet vb konularda kendisinin üstüne yoktur. amerika ile arası pek bir iyidir. popülerlik için heryere gül dağıtır.
elimizde bunun alternatifi var diye sunulacak adam. karşısında güçlü rakip de bırakmadılar ergenekon sayesinde.
ciddiye almamak lazım!
mustafa sarıgül ün parti başkanlığını üstlendiği parti . bıktık usandık ondan bundan. baykal fosilinden . ve onun fosil yandaşlarından . bir yenilik gerekiyordu . sarıgül geç bile olsa başardı bunu . ampul de yeni kurularak başa gelmedi mi . bu millet ne olduğunu bilse de bilmese de yeniliği sever . beklentilerin büyük olduğu bier oluşum . söndürün şu ampulü artık .
son zamanlarda sıkça adı gündeme gelen oluşum. son seçim anketlerinde chp'nin bile önüne geçmiş. her zaman söylüyorum. yeni bir ortanın solu parti olsa chp meclise bile zor girer. deniz baykal'ın suyu ısındı. karşısında kendi gibi sert ve uzlaşmasız bir başkan var. diğer sol partileri yediği gibi sarıgül'ü yemesi zor. yine çok eleştirip seçim anketlerinin yanlışlığına dem vuracak arkadaşlar vardır. ama elimizdeki tek veriler de onlara ait. andy-ar araştırma şirketinin sonuçları aşağıda;
not: kararsızlar dağıtılmamış olduğundan gerçekte biraz daha yüksek oy alırlar. merak edenler için dağıtımın nasıl yapıldığını da yazalım. kararsızları 100 e bölüp 1 ile toplanır ve anket sonucuyla çarparsınız. mesela akp için 31,8x1,137...
mustafa sarıgül adlı vatandaşın chp ve dsp de tutanamayınca 'bari kendi partimi kurayım' mantığıyla ilerde kuracağı partinin ilk adımıdır. amacı nedir bilinmez beklemek görmek lazımdır.
iyice bozulmaya başlayan ve faşizme kayan chp'ye iyi bir alternatif olabilir zannımca. tamam oy bölünmesi falan kötü ama sonuç olarak bu baykal'ın her yanlışına atatürk'ün partisi diye göz yumuldu. artık yeter.
başarıya ulaşması maalesef mümkün görünmeyen oluşum.
maalesef diyorum, zira bu ülkenin gerçek anlamda halkçı bir sol partiye-muhalefete ihtiyacı var.
"sol" kalarak iktidara gelebilmesi mümkün değil, kaldı ki mustafa sarıgül'ü bu kadar popüler kılan ise, chp'nin siyasi çizgisinin dışında bir politik çizgiyi yoklamasındadır. yani anlayacağımız sarıgül sağa yaklaştıkça, örneğin dindar insanlarla bugünkü solda olanın tersine yakınlık kurdukça, halka biraz daha indikçe, halka bakarken deniz baykal'ın aksine biraz daha aşağıdan bakmaya çabaladıkça,popülerliğini arttırıyor.
ama elzemdir ki, yukarıda sayılanlar bir sol partide olması gereken nitelikler olması iken, bugün -sağolsun- chp ve baykal sayesinde sanki "sol partide olmaması gerekenler" şekline dönüşmüştür.
yaratıcılıktan uzak isme sahip hareket. ama çok da doğal bu.
son yıllarda ülkemizde kurulan partilerin isimlerine ve genel olarak bütün partilerin söylemlerine baktığınızda ideolojiden çok retoriğin önemli olduğunu görüyoruz. işlenen temalar hep demokrasi, adalet, kalkınma, demokratik toplum, özgürlük, dayanışma vs... şimdi de değişim eklendi bunlara.
hepsi bir eksikliği ifade ediyor, bu kavramların hepsi sorundur çünkü. bu ağız söylemlerde de hep kullanılır, sorunu gösteren, oyu da alır.
örneğin, adalet ve kalkınma partisi, velev ki bir gün bu ülkede adaleti ve kalkınmayı sağlamış olsun. o zaman kalkınmış bir toplumun öyle bir parti ismine ihtiyacı kalır mı, partlililer o ismi değiştirir mi? daha iyi anlamak için düşünelim, hiç hayatınızda danimarka'da, norveç'te böyle bir parti ismi duyabilir misiniz? oralarda -en kaba tabirle- böyle partiler iş yapar mı?
olmaz, oralarda olmaz. türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise böyle isimlere ihtiyaç vardır. çünkü gelişmekte olan ülkeler kavramını ortaya atanların neo-liberal sisteminde, o ülkeler hep gelişmektedir , hiçbiri bu sistem içinde gelişmiş ülke sınıfına hiçbir zaman dahil olamayacaklardır. böyle değişimle falan idare ederler ancak.
