bu başlığın altına "adalet ve kalkınma partisi", "cumhuriyet halk partisi" veya benzerlerini yazan insanların olması yahut bunların yazılacağı gerçeği.
işe gidilir masadaki vatan gazetesinde pınar altug un tarihi günü tarzı başlıga da göz ucuyla bakılır. ama 1 günlük cocuga sövmek geleneklerimze uymadıgı için ( buyuge sövmek daha bi adettendir) pınar altug a sövmek yeglenir. haber yine okunmaz. iş biter eve gelirsin yemek yersin, kestirirsin. uyanırsın. kısayollarımda ki http://www.hurriyet.com.tr linkine tıklarsın. ana sayfada en ustte sırıtan pınar kafasıyla inanılmaz rastlantı baslığını görürsün. hay senin cocuuu der durusun. daha fazlasına dilin uzanmaz. pınara dönersin. okuyanı siksin cümle alem lan diye bilgisayarla dövüşürsün. burçlara göre saç renkleri haberinden devam edersin kultur yolculuguna.
vallaha sözlük (yalanım varsa az önceki cümle alem benle de muhattap olsun), tam 10 dk sonra olayın kızgınlığı hala kulaklarımdayken, messenger acılır. ve messenger le açılan windows live bugun pencerisinde,(tüm önlemlerimi almışken bir düşman gibi, kalleşce, hazırlıksız oldugum bir anda) evet yine en üstte ama daha memeli bir fotograf bu kez doğumda göz yasartan tesadüf başlığıyla..sanırım kaybettim. evet. agızdan salyalar saçılarak tıklanır. ne mi olmus? :
aynı hastanede 10 yıl önce annesi ölmüş aynı gün..
vay emuaa..
yok sözlük. o kadar alçalmadık. ölen kişiye sövülmez. bende biliyorum içinde kemik gecen ölüye küfür etme yöntemlerini. bir günlük cocugada kızmadım. aslında pınar da suclu değil belki. aslında suclu hepimiziz diye toplumsal mesaj da verecek değilim. ama buyük bi sorun var be sözlük. (bkz: ben bugun bunu gördüm)
savaş naraları atan insanlar.
dört bir tarafının düşmanlarla çevrili olduğuna inanan halk.
asıl düşmanın içimizde olduğu gerçeğinden uzak toplum.
ayrımcılığın , inkarın, vurgunun, adam kayırmanın, hırsızın, katilin politikacılarla övüldüğü bir anlayış.
bu toplumu değiştirecek gücün zayıflığı ve günden güne insanlarının cahilleşmesi.
ortalama zekaya sahip her genç yazar arakadaşımızın sokağa tüküren adamı, dolmuş şöförlerini, trafiği , asgari ücreti, eğitim sistemini, gereksiz insan populasyonunu, devletimizin siyasetini, ironiden anlamayan nesli ve buna benzer şeyleri bahane ederek türkiye'den uzaklaşmasına neden olucak sebeblerdir.fakat başka ülkelere gittiklerinde bahsedilen bu soğuma sebeblerini bile özlüyerek geri dönecekleri kesindir.
kapitalizm, bürokrasi, empati yokluğu, şovenizm, eğitim sistemi, sağlık sistemi, öğrenciyi yolan zihniyet, okuldan çok cami yapılması, tarihi eser kaçakçılığı, çalışanlara tanınmayan haklar, asgari ücret...
yine de yılmamak, karanlığa sövmek yerine bir ışık yakmak lazımdır.