Hoşgörü neden bir şeyin olmaması. insanlar sadece kendi fikirlerinin doğru olduğunu sanıyor yanlış olduğunu duyduğunda kabullenemiyor. Kendilerine benzemeyenleri dışlıyorlar. Bir şey hakkında bilgisi olmadan sürekli eleştiriyorlar. Ne kadar çok gücün varsa o kadar çok önemseniyorsun.
insanlarin koru korune siyasilere inanmalari, hatta bir torba komure kanmalari.
Kimin ne giydigi ile halkin refahindan daha cok ilgilenilmesi.
halkin her kadina namus bekcilgi yapmasi.
hala kadinin kiyafetlerini istedigi gibi giyememesi.
Kocasindan ayrilan / ayrilmak isteyen kadinin oldurulmesi.
insana saygi olmamasi.
nutuk okuması tavsiye edilen kişilerin sanki sadece kendileri tarafından farkına varıldığı, yaydıkları nedenlerdir.
ne olursa olsun vatan terkedilemez. başka milletlere bağlanınca huzura erişeceğini sanan embesillere, korkaklara laf anlatmaya gerek yoktur.
insan hayatının saçma sapan şeyler uğruna feda edilebilmesi.
kaliteli yaşamı falan geçtim, yaşaman için set ardına set koyuluyor. birini aşsan, ötekine çarpıyorsun zaten. biri çarpıp uzvunu kaybediyor, biri canını. kalan sağlar bizim rahatlığından ne zaman vazgeçeriz, merak içindeyim.
insanların aşırı bir şekilde duyarsızlaşması. iyiye de kötüye de ''evet'' der hale gelişi. hayatta ciddi şeylerden biri olan ölüme bile tepkisiz hale gelinmesi. aklım almıyor. gerçekten şaşıyorum. ve soğuyorum.
bir halkı istediğin gibi yönetmek istiyorsan duyarsızlaştıracaksın. bu türkiye'de çok güzel işliyor. bu ülkede ne canlar yitip gitti. şehit denildi. şehit denilince insanların içi bir nebze de olsa rahatladı. neden rahatlıyor? yok yere ölen bir can var ortada. nasıl rahatlayabiliyor? bu nasıl bir vicdan?
ölüm en ciddi olanıydı. bunun dışında fazla fazla alınan vergiler, getirilen zamlar da pek etkilemiyor insanları. insan gibi yaşamak lüks geliyor insanlara. neyin lüks olduğunu bilmiyorlar. kavramların içinde boğulmuş bazı ''aydın''lardan bahsetmiyorum bile.
ve şu cümle oldukça benimsendi bu ülkede, ''eee burası türkiye gardaş''. ölümler, zulümler, kavgalar, çatışmalar, zamlar.. bunlar hep normal şeyler. insanca yaşam, huzur, ferahlık ise acayip şeyler. onlar da ne? bunlar lüks.
bu nasıl bir bakış açısı? ''ya daha kötü olsaydık'' mantığı ne? bu mantıkla nereye varmayı düşünüyorsun? gelişmiş ülkelerde gördüğü güzel olaylara ise ''eee elin gavuru yapıyor gardaş'' deniyor.
bu düşüncede olan insanlar, siz gerçekten ilginçsiniz. ne zaman tepki göstereceksiniz? zamlar allahın emriymiş gibi hareket etmekten ne zaman vazgeçeceksiniz? dökülen kanın gerçek olduğunu ne zaman idrak edeceksiniz?
ateş illa düştüğü yeri mi yakacak?
bir de bunları dile getirdiğimiz için bundan hoşnut olmayan andavallar var ki, onlar evlere şenlik. körü körüne savunma yapmayın.
anlamıyorum ki havaya ateş edince eline ne geçiyor? düğünde ateş edersin, asker yolcularken ateş edersin, sen nasıl bir andavalsın ya. gerçekten soruyorum, amaç ne? neyin kafası bu? o silah var ya o silah, sana anal zevkler tattırsın hacım, böyle güzel güzel tatlı sert **
5 yaşındaki çocuk zekasına sahip bir eğitim bakanı*, sağlık sisteminin anasını bellemiş ve doktorları halk düşmanı göstermeyi amaçlamış bir sağlık bakanı*, benzinin 4 tl'yi geçtiğinden haberi olmayan ve buna itiraz eden maliye bakanı*, sözünü verdiği halde yapmadığı şeyleri yaptım diye gösterip kimsenin ispatlayamayacağı uydurma istatistiklerle ekranda şov yapıp milleti kandıran bir başbakan* ve bunlara oy veren halktır. türkiye'den soğutuyor bunlar.
binbir zorlukla okuyup,zarzor iş bulmak.tam bişiler kazanırken 10 küsür milyar öğrenim/katkı kredi borcunu ödemeye başlamak, sonra da vatana borcun var denip askere gitmeye zormalak.ulan durun bir nefes alalım.
insanları yobaz.
düşünce özgürlüğü 0.
hizmet 0.
gelir dağılımı 0.
bizim o okumuş yazmış tayfası var ya hani otu boku borsaya bağlayan tipler, bu ülkenin frenleridir işte.
onların sayesinde bi boka gelemiyoruz.
bilinçli toplum değiliz.
aklımın her zaman bi köşesinde vatandaşlıktan çıkmak.
atam işte atam olmasa bu ülkeye beş dakka bile katlanmam.
o beni tutuyor işte...
