türkiye deki yönetim biçimi

entry2 galeri0
    1.
  1. Anayasada belirtilen şekli Cumhuriyettir.Türkiye Cumhuriyetindeki vatandaşların hangi koşullarla yönetildiğidir.

    Çok düşünüyorum bu konu hakkında uzun zamandır. Gerçekten uzun süredir düşünüyorum ve nasıl yönetiliyoruz çok diplemesine düşünüyorum. Öncelikle söyleyeyim, siyaha çok yakın bir gri tablo kafamdaki..

    Bugün istanbulda yaşadığımız hafif sarsıntıyla tetiklendi bu entryi yazma düşüncesi, yine düşünüyordum ki sonra yazarım diye şu anda parmaklarımdan dökülsün artık dedim.

    --spoiler--
    Okumadan eksilemesinler diye artık modern zorunluluk olarak , beşiktaşklı, ne akpli,ne chpli diyebileceğiniz, kendi doğruları etrafında yaşayan,adaleti savunan bir adamım.ömrümcede öyle kalırım umarım.
    --spoiler--

    Şimdi dostlar, hepimizin şu ülkenin vatandaşıyız. Etnik ayrımcılığı saymadan tüm ülkenin genel yönetimiyle ilgili çok sıkıntılar var kafamda ve bitmiyor. Çünkü yazık oluyor bizlere.

    17 ağustos 1999 depremi geldi aklıma bugün. Acaba ordaki insanlar,evleri yok olanlar neler yapıyorlardı diye düşündüm.En son anımsadığım lojmanlarına , siyasilerin oturduğu çıkmak istemedikleri falan vardı. Ne yaptılar bilmiyorum.Japonlar birkaç yılda koskoca deprem felaketini atlatıp ülkeyi yeniden yaparken, biz betonarmeyle iç içe yaşıyoruz hala. Ve hiçbir önlem yok , geberip gideceğiz, ölmüyoruz da çünkü haklarımızı savunmaktan aciziz. Bildiğiniz gebereceğiz ve bu böyle sona erecek.

    Gören var mı herhangi bir hazırlık, herhangi bir gelişme koskoca marmara depremi için.. Yok. Bildiğin yok. Doğal afet dersi görmüştüm sosyal seçmeli, o gölcük depreminde verilerin nasıl aşağıda tutulduğunu, sırf uluslararası yatırım notunun düşmemesi için kağıt üstünde yüksek riskli yada riskli gözükmesin diye, depremde vefat eden o yüzlerce insanın nasıl para uğruna yok sayıldığını , kağıt üstünde silindiğini birinci ağızdan öğrendim.içim acıdı.

    peki ya asyaya açılan kapılarımızın oralarda, doğuya ulaşımda ana kilit olan doğu anadolu,güneydoğu anadoluda doğru dürüst fabrika olmaması. insanların dağlara çıkıp kendi kardeşiyle çatışmasına kim isyan etti? Ne zaman yürekleri sarsan bir tepki oldu sokakt? Kurtuluş savaşında meydanları doldurtan , halkı gaza getirip, osmanlı soyundan geldiğimizi hatırlatan, halide edip gibi konuşan kimse oldu mu yok...

    Anca kim kimle yatmış , gizli video kasetleri , vay efendim biri oy atmayı unutmuş, vay biri kırk yapmış..

    Sokakta yanan lambanın,elektriğin kamu hizmeti olması gerekirken benim faturamda işi ne diyen olmamış. internet dünyada şu kadar, arkadaş sen niye bu kadar pahalı satıyorsun diyen olmamış, benzin alıyoruz milyonlarca liralık, ya bu petrol fiyatları böyle, niye biz bu kadar pahalı alıyoruz diyen olmamış..

    Gördünüz mü? Hiç hakkımızı aramıyoruz. Buna feci alışmışız. Ne verirse yeniyoruz. Hiç sorgu sual yok. Bu neden böyle demek yok. Anca işte amerikanın işi diyip geçiyoruz. E sen diyip geçersen elalem niye senin ülkenden gölgesini çeksin ki. Tepki yok birşey yok.

    internet sansürleniyormuş, protesto yapalım dedi ülkem vatandaşları, yok pornocu dediler yok şu bu dediler. Yahu kardeşim, devlet seni aciz görüp aşağılıyor mu? Evet. Nasıl? dersen şöyle;

    Ben ebeveynim kardeşim, neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilemeyecek kadar acizim, istediğini engelle , önüme getir ben yine yerim. Sen daha iyisini bilirsin devletim. Ya tamam devletimiz iyi güzelde... Kişisel keyiflere karışarak haddini aşmıyor mu? Özel yaşamımın dokunulmazlığı nerde?

    Hiç tepkimiz yok bakın. illa ki herşey yanlış değil. Bazı şeyler kimilerine doğru , kimilerine yanlıştır. Ama yanlış gelen kısım, çok yüksek kısım olsa da hiç tepki göstermiyor. Az olsa da göstermiyor.

    Hakkını aramayı bilmetenlerin , kolayca yönetildiği ülkeden başka birşey değiliz. Vatandaş=yolunacak kaz'dır bu ülkede.
    1 ...
  2. 2.
  3. parayı veren vatandaşı düdükler şeklinde açıklanabilecek yönetim biçimidir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük