herkesi dinleyelim işe yarayınca basına sızdırırız şeklindeki mantıktır. üst düzey bürokratlar, gazeteciler, dernek yöneticileri, siyasiler istisnasız dinlenir; abd'ye, akp'ye ya da fethullah gülen'e ters bir şey söylediği zaman, kara listeye alınır. bundan sonra herhangi bir şekilde gündeme mi geldi? anında iner kaset raftan, verilir youtube'a, onun da linki verilir örneğin kanal 7.com'a, bir anda yayılır. konuşmada şöyle bir şey geçebilir:
- hacı geçen karının birine kaydım
+ büyük adamsın vallahi
suç mu bu? değil. zaten burada amaç, özel hayatın elimde seni rezil ederim ona göre demek. anayasa mahkemesi'nden akp gerici eylemlerin odağıdır ama kapatılmasın kararı nasıl çıktı sanıyorsunuz?
emniyet müdürlüğünün vazgeçilmezlerinden biridir bu telefon dinleme olayı. olur da kazara(!) 1 mayıs'lara, devletin izin vermediği eylemlere(hangisine veriyor) katılırsan ve bir şekilde kimliğin tespit edilirse yandın demek, emniyetle beraber yaşamayı öğreniceksin. bağımsız bir konu olarak da, millet olarak başkasının özel hayatına meraktan öldüğümüz için "telefon dinleme" olayının türevlerini alarak bunu "emesen heklemesi, ev gözetlemesi" gibi bilimum hallere dönüştürebiliriz. merak eden insanın elinden hiçbir şey kaçmaz yani demek istediğim.
daha önce hakimlerden alınan karar doğrultusunda dinlemelerin yapıldığına inandığım fakat daha sonra hakimin de telefonun dinlenmesi sonucunda yuh dediğim mantıktır canı isteyen yatak odanı bile dinler dedirtir.
