yalan tarih anlattıklarından dolayıdır. bence bir tarih öğretmeni türk tarihini anlattıktan sonra her ders sonunda, öğrencilerine bunların aslında çoğunun yalan olduğunu ama sadece sınavlarda bu çerçevede cevap vermelerinin gerekli olduğunu açıklaması gereklidir. bu şekilde hem yalan söylemiş olmazlar hem de büyük bir vicdan azabından kurtulmuş olurlar.
suç tarih öğretmenlerinde değil, "bunları bunları anlatacaksınız" diye müfredat hazırlayıp, tarih öğretmenlerinin önüne koyan milli eğitim sistemimizde. bunun içinde başta milli eğitim bakanlığı olmak üzere yök, mgk, genelkurmay hepsi var.
yanlış müfredatlar bizi bu noktaya getirdi, tarih sadece savaşlardan veya yapılan inkilaplardan ibaret değil, ama maalesef tarih öğretmenlerinin önüne öyle müfredatlar konuldu ki, sanki bizim atalarımız sütten çıkmış ak kaşık gibi anlatıldı yıllarca.
bugün üniversitelerin her bölümünde(tarih bölümleri hariç) 1. sınıfta a.i.i.t dersinin okutulması, ilkokul 1. sınıftan beri bozuk plak gibi tekrarlanan şeylerin üniversite seviyesine gelmiş adamlara tekrar tekrar anlatılmasının ne anlamı vardır?
tamam tarih anlatılsın, ama adam mühendislikte okuyorsa "mühendislik tarihi" şeklinde bir ders konulsun, işletme de okuyorsa "işletme tarihi" olsun veya beden eğitimi spor yüksekokulu'nda okuyorsa "spor tarihi" dersleri olsun, bu dersler içinde atatürk'ün mühendisliğe, işletmeciliğe(girişimciliğe) veya spora verdiği önem konusunda konular da anlatılsın, o da tamam, ama ilk, orta, lise de tekrar tekrar alatılan a.i.i.t dersi aynen üniversitede de veriliyorsa burada bir sıkıntı vardır.
yani suçlu ne tarih öğretmenleridir, ne de tarihçilerdir, suçlu maalesef eğitim sistemimizdedir.
