insanı tiksindiren bir durum. yurtdışında her şey yerden yere vurulup yeri geldiğinde offensive humor bile yapılırken biz de maalesef hükümet bile eleştirelemiyor.
habire kötülenen "eski türkiye"de olmayan şeydi... eski türkiye döneminde her türlü siyasi mizah serbestti...
bir örnek vereyim:
çokça (ve haksızca) dalga geçilen yıldırım akbulut ("o kimdi ki?" der ergenler şimdi) kendi hakkında yazılanlara, çizilenlere güler geçerdi. hatta bir televizyon programında kendisine "efendim hakkınızda fıkralar anlatılıyor" denilince, "biliyorum. hatta bir tanesini de ben anlatayım" dedikten sonra şöyle anlatmıştı: "efendim moskova'ya gitmişim. beni kuğu gölü'ne götürmeyi teklif etmişler. "giderdim ama mayomu almadım" diye yanıt vermişim"...
eski türkiye döneminde babalarının portakalında çekirdek olan ergen yandaşlar gözlerini faşizmin egemen olduğu günümüz türkiye'sinde açtılar, geçmişte türkiye'de ve halen dünyada durum böyle sanıyorlar kuzey koreliler gibi maalesef..
90'lı yıllarda türkiyede siyasi hiciv içeren ve bununla mizah yapan bir kültür mevcuttu.
bu durum siyasilerin kendine özgü mimiklerindende etkilenmekteydi. (bkz: süleyman demirel) (bkz: necmettin erbakan)
akp iktidarından sonra bir kaç tirajı yerlerde gezen dergiler dışında malesef mizah anlayışı farklı noktalara kaydı.