Çoh eydir. 2 gün önce ve şu an çekilen Aynı röntgen ve tomografi filmini aynı ildeki farklı bir hastanede yeniden istiyorlar. Adam zaten çok yaşlı ve tonlarca radyasyon yedi her gittiği yerde film çekiliyor ve teşhisi zor bir durum da yok ortada sadece bir kırık var. Ben bu adamın yakını olsam olay çıkarırım. Hastanede yapılan bir ton hatayı ve ilgisizliği saymıyorum bile.
Edit: çomar doktorlar ve troller eksiliyor puahaaa.
türkiye'de 1000 kişiye düşen doktor sayısı 1,54 iken azerbaycan'da bu oran 3,78'dir. hastane yatak sayısında türkiye 1000 kişi başına 2,5 iken azerbaycan'da 7,5'tir. doğumlarda kalifiye personel bulundurma oranında türkiye azerbaycan'dan sonra sondan ikinci sırada bulunmaktadır. avrupa ve orta asya ortalamısında ise yine bu konumda sonra ikinci sırada yer alıyoruz.
bugün annemi sağlık ocağına götürdüğümde bir kez daha sövüp sarmaladığımdır. Evet sistem kitlenmesi sendorumundan bahsedeceğim. Lan eskiden deftere yazılırdı, giderdin sağlık ocağına adam yazardı deftere, sonra doktor seni çağırırdı. yavaştı ama tıkır tıkır işlerdi. Şimdi yok kapının üstündeki monitörden numara göstericez, herkesin eline fiş verip karışıklığı önleyecez, teknolojiyi konuşturup (ne teknolojiymiş amq) muhasır medeniyetler seviyesine ulaşacağız diye sikip atıyorlar sistemi. madem sistem bu kadar giriyi kaldırmıyor, bu kadar işleme dayanmıyor onun bir çaresine bakınsanıza amua goduklarım! öğle tatiliyle birlikte 2.5 saat bekledik lan!
(bkz: pardon sözlük)
18'ini bitirip herhangi bir üniversiteye yerleşmemişsen erkenden hayata atılmayı teşvik eden sağlık sistemidir. çalışmıyorsan sıçtın. hasta olmayı aklının ucundan bile geçirmeye tenezzül etme.
Sigarayı bırakmada eşi benzeri olmayan sağlık sistemidir. Ya kardeşim yazıyorsun: 'sigarayı bırakmada sağlık kuruluşları size yardımcı olabilir.'diye ama acil hasta birikiyor, insanlar kuyruklarda beklerken ölüyor nasıl yardımcı olacak lan?
akepe tarafından tamamen ücretli hale getirilmiş sistemdir. hastalar tepki gösterebilirler diye para hastane girişinde istenmez, eczanede tahsil edilir. hastaya reçete yazılsa da yazılmasa da her hasta hastaneye adım atar atmaz eczaneye dolayısıyla devlete borçlanır ve herhangi bir eczaneye ilk gidişinde borcu kendisinden tahsil edilir. işin vahim tarafı bu sistem sayesinde türk halkı devlet hastanelerinde yarım yamalak muayene edilmenin bedelini ödediğini fark etmez ve yolunmaya devam eder.
akşama kadar memur zihniyetiyle hasta bakan hasta kaydını bile yapmaktan aciz olup hemşireye yaptıran hatta ve hatta örgü örüp laklak yapan göz ucuyla üstünkörü hasta bakıp tek kelime konuşmayarak baytar rolü yapan bütün doktorların A.Q sağlık güvencesi vermeyen "bugün git yarın gel"ide aratıp randevuyu 3 ay sonraya atan ve tekrar gittiğinde aynı doktoru bulamayıp derdini defalarca boşyere tekrarlatan insanın bütün gününü yok yere öldüren bunu göremeyip aptal kurmaca domuz gribinden dolayı kafası olmayan insanların kafalarını karıştıran bakanın da bu saçma sapan sistemsizliği yaratan, yaşama hakkını sosyal güvenlik hakkını sadece parası olana sağlayan devletinde A.Q!!!
(bkz: FUCK the SYSTEM)
noel baba gibidir. neden böyle bir benzetme yaptığımı merak ediyosanız; çünkü noel baba diye birşey de yoktur, türkiyede sağlık sistemi diye birşey de.
sağlığı tüccar mantığıyla ele alanların getirdiği sistem. adına sağlık sistemi mi dersiniz ne dersiniz bilemem ama o kafayla insanlar ancak sağlığından edilir.
amerika birleşik devletleri'nkinden çok daha iyi olduğunu düşündüğüm sistem.
gerçi gelecekte o tarafa doğru bir eğilim olcak gibi duruyor ya, allah korusun.
yaklaşık olarak her 8 kişiden 7'sinin açıkta kaldığı bir üniversiteye giriş sisteminin olduğu bir ülkede; öss'ye girip bir üniversiteye yerleş(e)memiş, 18 yaşını dolduran bir erkek öğrencinin annesinin ya da babasının sağlık güvencesinden yararlanamamasını sağlayan, bir garip aşk bestesidir.