''Türkiye'deki sağlık sistemi şu an ABD, ingiltere ve Almanya'da yok.''
''...Onun için de 3-5 kuruş katılım payı olacak ki herkese ucu bir miktar dokunacak ki canı sıkılan gitmesin. Allah Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun dememiz lazım.''
hamd olsun.
beni kanser değil, türkiye'deki bu sistem kanser etti der şair ceketli çocuk.
bu konuyla ilgili olarak, geçtiğimiz yaz başımdan garip, trajikomik, düşündürücü, tuhaf ama yaşanılmış bir şey geçti.
anlatayım hele.
maçka'nın esiroğlu beldesindeki bir halısahada maç yapıyorduk geçtiğimiz yazın bir akşamında. maçın bitimine 5-10 dakika kala haşin bir futbolla kasap gibi sahada gezinen bir abimizin sağ ayak bileğime olan darbesiyle acı içinde yere yığıldım. sahadan çıkarken üstüne basamayışım maçın tadını tuzunu kaçırdı ve orada bitti.
tesis sahibine durum belirtildi, sprey, buz ne varsa getirilmesi istendi.
buz yokmuş, sprey de yalan. sıka sıka sonu kalmış bana.
yandaki benzinlikten buz istenmesi için biri gönderildi. gelen kişinin elinde buzparmak vardı. şu ağıza alıp yalanandan. bildiğin dondurma yani. orada da buz yokmuş anlayacağın.
biraz ağrı, sızı sebebiyle maçka devlet hastanesi'ne gitme kararı alındı.
bütün muhabbet burdan sonra başlıyor. sağlık sistemimizin mükemmelliği burada yer alıyor.
gecenin bir saati, içeride 3-5 kişi.
film çekildi, ödem oluştuğundan dolayı ne olduğunu anlayamadı doktor hanımefendi.
önlem amaçlı bunu alçıya saralım, yarın gelir baktırırsınız, dedi. hemen araya girdi yanındaki, malzemelerimiz kalmadı!
ımm öyle mi, dercesine bir bakış attıktan sonra ağrı kesici, sargı bezi ve bir merhem yazıldı.
şaşkınlıkla ayrıldık.
nöbetçi eczaneye gittik. sargı bezi, merhem alındı. ağrı kesici yok denildi. ve hatta eczaneci kişi, doktorun numarası var mı sizde, söyleyin ağrı kesici yazmasın, burada yok, dedi.
yol aldık evimize.
gece bitti.
sıkıntılı bir durum söz konusu değildi ayakta.
tüm bu olanlara ertesi gün akıl erdirdikten sonra alo 184 sağlık bakanlığı iletişim merkezi'ni aradım.
ücretli idi.
derdimi anlattım.
gün içinde bir bey efendi geri dönüş yaptı.
böyle böyle bir sorun yaşamışsınız falan diye. onayladım. benim durumum şuan iyi, o gece oraya daha acil bir hasta gelebilirdi. bir hastanede olması gereken malzemelerin eksikliği söz konusu ise çekin kepenki kapatın gidin kardeşim minvalinde haşin ama kibar bir konuşma yaptıktan sonra karşımdaki emir erinin sürekli olarak, efendim işte onlar ihale usülü ile yapılıyor, zart zurt demelerine şahit oldum.
sabrım taştı, dedim ne ben seni daha fazla zorlayayım ne de sen beni zorla.
teşekkür etti. kapadık gitti.
sonuç olarak yaşanan tüm bu sıkıntılara rağmen ben sağlık sistemimizin mükemmel olduğunu düşünüyorum.
en azından malzemeleri eksik olsa da hastanelerimiz var.
gecenin bir yarısı bizimle ilgilenen doktorlarımız var.
ilacı eksik olsa da eczanelerimiz var.
sorunlarımızı ücretli olsa da dinleyen bir alo 184 var.
çalıyor ama çalışıyor başbakanımız var.
sağlık bakanlığımız var anasını satayım.
