%90 gibi bir orandır. %90 ninda %50 si lise hayatı boyunca sevgili uğruna koşmuş, kendi benliklerini kazanamamiş hep birbirlerini kıskanmıs özenti kişilerdir. geriye kalan %20 inek kesimdir bunlar sadece üniversiteye odaklanırlar son %20 nin ise tek kültürü futboldur.
lisede ve geçmiş eğitim hayatım boyunca geometri dersi görmemiş biri olarak, üniversite sınavın da iyi puan alabilmem için geometri sorularını da çözmem gerekiyordu. şimdi acaba suç kimde?
bu arada tiyatro yavşaklığını da anlamış değilim, tiyatroya gitmeyen neden kültürsüz oluyor, sevmiyorum arkadaş tiyatroyu.
klasik müzik dinlemenin kültürden ileri geldiği de saçmalıktan başka bir şey değildir, aynı golf gibi, pazarlama taktiğinden başka bir şey değildir. insanlar kendilerini özel hissetmeyi ne kadar çok seviyor bunu da anlayabilmiş değilim.
Türkiye'de diplomalı oranının eğitimli oranına eşit olmadığını gösteren en büyük kanıtlarımızdan birisidir. Aynısı üniversite mezunları için de geçerlidir.
yeni nesilin öğretmenlerin eseri olduğu sözünün ne kadar çabuk unutulduğunu gösteren öneri yerine eleştirmeyi sevdiğimizi gösteren entryler ne kadar çok.
Aslında onların kültürsüz olması kendi ellerinde değildir bir bakımdan.
Çevresinden kaynaklanır, kendini bir şey zanneden kesimden kaynaklanır.
En önemlisi de eğitiminden kaynaklanır. Şu ülkede nasıl bir eğitim görebilirsin ki.
Ha şimdi bu çocuklar okuldan başını nasıl kaldıracak, kültürlü olma eğilimini nasıl gösterecek.
(bkz: sistemin köpeği olmuş bunlar)
büyük bir orandır evet. ancak kendini kültürlü sanıp her şeye burnunu sokan, özentiliğin bir diğer kısmını icra eden kısım da büyük bir oran oluşturmaktadır maalesef. hele ki politik konularda. ortası yok. ya çok boşlar, ya da çok bildiğini sanıyor herkes. istisnalar elbette ki vardır. ama genel durum böyle ne yazık ki.
%80'in bile çok iyimser olduğunu düşündüğüm oran. birkaç gün önce bir televizyon kanalında *, milli bayramlar hakkında sorulan sorulara verilen cevapları gördükten sonra iyiden iyiyye b*k yoluna gittiğimizin göstergesi olan oran.
facebook da gününü gün edip, kitap adına bir şey okumayan ve internetin deryasında kaybolan gençlerimize bakınca bir hayli artacağını tahmin ettiğim oran.
bu oranın yüksek olması milli eğitimin uyguladığı yanlış eğitim politikalarından kaynaklanmaktadır. sınav sisteminin yanlışlığı, öğrencileri sadece sınav odaklı çalışmaya itip, kendi benliğini tanımadan, geçmişinden haberdar olmadan mezun etmektedir. e, haliyle de kültürsüz bir topluma sahip oluyoruz yavaş yavaş. önemli olan sadece pozitif bilimler değil. kültür olmadan her biri boş bir kağıt parçasından öne geçemez.
kültürel yoksulluk ile iktisadi servetin arasında bulunan dev büyüklüğün meyveleridir. üzerine kapitalizm'in "sahte ihtiyaçlar"ı boy gösterince, varoluş amacı satın alma ile özdeşleşiyor ve kültür seviyesi iyiden iyiye azalıyor. sadece lise okuyanlar için değil, pek çok insan için gerçeli olan durumdur.
malesef katıldığım tespittir. yıllarca ot gibi yaşayıp da sınavlara hazırlanan öğrenciler ve öğrencileri buna mecbur bırakan sistem bu hale getirmiştir. ayrıca seçimlerde orgenarale oy vermemeyi düşünen üniversite öğrencilerine de taban hazırlamaktadır bu durum.
benle beraber %100,3.5
bensiz %100,3.4
(3.4'lük kısmı komşunun geri zekalı spastik abaza kızı oluşturuyor..)
-Allahım onunla aynı yüzde pastında olmak ne acı!