gerçek müslümanlar inanın çok az ve kendilerinin cennete zor gireceğini düşünen genelde hayatın orta halli insanlarındandırlar. kedi köpeğe yazın kapı önlerine su kapları koyar, fakir komşusuna yemek yaptığında daha kendi tadına bakmadan yolluyan, cemaat ve tarikat mensupları gibi kendinden emin olarak geri kalan sokaktaki insana bunlar avam demiyen, belki bazılarının saçı açık ama gönülleri takva ile dolu olan, sarık cüppe nedir bileyen ama inancı demir gibi delikanlılardır. 1 karış sakalıyla her yıl 2 ümre 1 hac etmemiş çoğu kirada oturmakta olan, ehli sünnetim diyipte peygamberi ahşap kaselerde 2 hurma ile sahur iftarda ise sadece su içtiğini okuyup ağlayan sonra, bilmem ne marka tabak tencere ve çatal bıçak takımlarıyla iftar veren, kesme bardakla su içen en sonundada garrrrk diye geğirerek içtiği kolayı çıkartan han hamam mersedes sahibi hacı ağalara benzemeyen kişilerdir.
benim çevremde ve genel olarak gördüğüm ortamlardan yaptığım gözlemlerle içinde benimde olduğum grupta hiç Müslüman göremiyorum. memleketinde aç insanlar çöp karıştıranlar varken bizim yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızda. sonra? sonra da Müslümanız işte. sözde Müslümanlar bizi.
neye göre kime göre değerlendirilir? müslümanlık gibi kutsal bir olguyu takımların taraftar sayısını belirler gibi basitleştirip inananların sayısını ölçmeye çalışan zeka yoksunu insan davranışıdır.