normaldir. hayata 10 kere gelmiyoruz. zamanı değerlendirmek lazım. özele girince hayatınız sikilir. aldığınız parayı harcayacak zamanınız olmaz. neye yarar ki. bi de derler memurlar için:"evden işe,işten eve" diye. memurun haftasonu var. haftaiçi akşamlar yine kendine kalır. tatili var. gezecek zamanı bol. e söyle şimdi özel sektördeki gerizekalı sana zaman kalıyo mu? evden işe işten eve olan kim?
özelde km kareye 1000 tane orospu çocuğu düşer. patrona yalakalık yapan,birbirini ispiyonlayan sonra da yüzüne gülen...buna da bir isim takmışlardır:profesyonellik. demek bu kelimenin anlamını yanlış örenmişiz. profesyonellik orospu çocuğu olmakmış. devlette bu durum özelle kıyaslanamayacak kadar azdır.
emekliliğe kadar köpek gibi çalış patronuna. istersen ayda 10 bin al. en güzel yıllarında o parayı harcayacak fırsatın olmadıktan sonra neye yarar.
özel sektörde yıpranmamak içindir, çalışma saatlerinin belli olduğu bir işte çalışmak istemesidir, haftasonu tatili olan bir işte çalışıyor olmak istemesidir.
çünkü özel sektörde sosyal yaşantından dolayı çıkarılma ihtimalin var. Aklınıza gelebilecek en kaliteli şirketlerden birini düşünün. Adam burada deliler gibi çalışıyor ve sırf oruç tutmadığı için ''çalışmalarda gerekli özeni göstermediği için iş haddine son verilmiştir. '' diye bir bahane ile işten çıkarılıyor. şimdi gel de sen çalış. şirkette herkes sana baskı yapıyor, namaz kılmayanlar fişleniyor emin olun. özellikle şehir dışından gelip burada çalışmaya başladıysanız ikametgahı bahane edip işe bile almıyorlar ya da çıkartıyorlar. özel sektör badem sektörüne döndüğü için en azından sırtına dayayabilecek bir yer arıyor gençlik. Her taraf bademlik olmuş genç ne yapsın?
özel şirkette asgari ücrete bir kaç yıl çalışıp, suyu ve posası ayrılmış gençlerimizin ülke şartlarına göre çalışma olanakları ve ücretinin fena sayılmaması ve iş garantisi olması sebebiyle memur olmak için uğraşmaktadır.
Eskiden okullar da aptallar ile akillilar ayrilirdi. Akillilar ticaret yapardi, aptallar memur olurdu. Günümüz de ki insanlarin hayali ise "kendim gibi bir memurla evlenir rahat rahat yaşarim"dir.
sıkıntıya gelemeyen azcık aşım kaygısız başım diyen yatmaya alışmış gençliğin çabası, özel sektördeki disiplin, tutarlılık düzenli ve sıkı çalışma kimsenin işine gelmiyor.
sıkıntı çekmeden para kazanmak isteme durumu sanki olumsuz bir şey gibi belirtilmiş. ne yani para kazanmak için illa götümüzden ter akması, ağzımıza sıçılması mı lazım. onca yıldır lise, üniversite okumak, seminer seminer koşturmak, o dil kursu senin bu bilmem ne kursu benim koşturmak yetmedi mi? yetmiyormuş galiba ki daha geçen gün katıldığım bir iş görüşmesinde 900 tl maaş teklif edildi. o yüzden devlet kadrolarında en azından insan gibi şartlarda çalışmak ve insan gibi bir para kazanmak isteği gayet normaldir. hayattan korkmayla filan da alakası yoktur.
para parayı çeker ilkesince tüm girişimcilik fırsatlarının vahşi kapitalizm tekeline girmiş olmasından ve iş kurma teşebbüslerinin karşılığının kuru yorgunluktan ibaret kalacağını bilmekten kaynaklı öğrenilmiş çaresizliktir.
özel sektörde bir şekilde bir yerlere gelmiş sıfatı şef, müdür olan şahısların yaptiği ikinci sınıf muamele, iş yerindeki garip yalakalıklar, insaların eşşek gibi çaliştirilması. bunların sonunda beni ezecekse devlet ezsin arkadaş sloganiyla devlet memuru olma çabasını doğurur.