kimsenin birbirini dinlemeyi bilmemesi. herkes anca konuşuyor. insanların bilgiden önce fikir üretmesi. amk yerinde herkesin bir fikri var kimsenin bir sikim bildiği yok.
Halkın inanılmaz derece okuma alışkanlığının olmaması. Bir kamu kurumunda çalışıyorum. Gün boyunca en az 100 kişi ile uğraşıyorum. Genelde insanlar anlamıyorlar.
Maalesef 2-3 yer gezip bazı evrakları toplamaları lazım geliyor. Bir not yazdım. 4 maddelik okuyun diyorum adamlar alıp okumadan gelip tekrar soruyor ne yapacağız diye. Bir tane dilekçe hazırladım sadece 2 adet boşluk var. Adamlar bildiğin boşluk doldurmayı bilmiyor gencide yaşlısıda böyle.
Bazıları mazeret bildiriyor git dilekçe yaz diyorum bana 5 dakika dert anlatan adam ne yazacağım diyor. az önce anlattığını kağıda dök diyorum boş kağıdı önüme koyuyor sen yardımcı ol diye.
birkaç not yazıp kapıya yapıştırdım (şurası şu katta şurada diye) maalesef okumayıp gelip soruyorlar şurası nerede diye.
Son kez şu aklıma geldi kapı numarasına bakıp bakıp 123 numara burası mı diye soran var.
Bu halk böyle iken siki tuttuk tutmaya da devam edeceğiz gibi. Şimdi 2000 sonrası doğan nesli görüyorum hepsinin elinde iyi kötü bir kitap var. Kitap okumayan internete yine iki satır okuyor. Tek umudum onlar. Onlarda traş çıkarsa bu memlekete çocuk yapmak bilemiyorum yani.
HERKESiN HER iŞTE iYi OLDUĞUNU SANMASI.KiMSENiN KiMSENiN iYiLiĞiNi iSTEMEMESi.SENDEN iYi OLAN BiRiNiN ÖNÜNÜN KESiLMESi.iNSANIN YÜZÜNE GÜLÜNÜP ARKASINDAN ATILIP TUTULMASI.iŞ HAYATINDA LiYAKAT DEĞiL AKRABALIK YALAKLIK iLiŞKiLERi DÖNMESi.
ben her şeyi biliyorum kafası. 7 yaşından 70 yaşına kadar kime bir şey sorsan o konuda fikri var. bilgisi yok ama fikri var adamın. olmasın kardeşim senin her konuda bir fikrin olmasın. bir şeyi de bilmiyorum de be.
Lisan bahsidir!
Belki “en büyük” değil de, çözülmesi elzem esaslı bir mesele olarak “dil bahsi”dir; Türkiye’deki blr arızadan bahsedebilmek için “Türkiye’deki en büyük sorun” denilirken kastedilen “arıza, mevzu, mesele, aksaklık problem” manasına “sorun!” ile suâl sîgasında kullanılan “sorun” arasındaki farkı kaç kişi farketmiştir? Söylemek istediğim, insan, lisanı kadar vardır ve bir milletin boşlukta yer kapladığının hesabı ileri memleketlerde “edebiyat” sahası ile ölçülür. Ve konuşmak, esas itibariyle “düşünmek” olduğu için, günümüzde umûmî olarak kullanılan lisanın dar kalıpları, bu vasat kültür atmosferi içinde evvela ilk başta nelerin halledilip fasledileceğini tayinde zorlanmaktadır. Evet, insanın ufku lisanı kadardır; çünkü âlemdeki her şey lügatlarda topludur; bu manadan olmak üzere Türkiye’de ilk başta çözülmesi gereken meselelerden birisi lisan-dil bahsidir; kısır, yavan, düz bir lisandan edebiyyat, yani “mücerret ve müstakil bir idrak zemini” doğmaz. Hâl böyle olunca değil problemleri çözmek daha nelerin esaslı problemler oldukları dahî bilinemez. Neticesinde, değil yeni keşif, icad ve yenilikler, kendi aralarında dahî anlaşamayan bir toplum olunur.
Tembellik. Tembellik yüzünden hiçbir halt olamayan insanların ilk önce kendi ailelerini suçlaması sonra da iktidarı.
En büyük sorun bu gerçekten. Çocuk bilgisayar oyunlarının başından kalkmıyor, kız erkek arkadaş yapacağım, sevgilimle buluşacağım, gezeceğim, ortamlara akacağım diye ders çalışmıyor. Sonuç ise şöyle oluyor " ekonomi kötü, gençligimizi yediler " kim kimin gençliğini yemiş bir düşünseler. Sen hukuk , tıp kazandın da devlet " sen okuyamazsın , almıyoruz okula mı" dedi.
Kıytırık bir üniversite bölümü okumuş not ortalaması 60 olan insanlar bile konuşup duruyor. E ne olacaktı? Sen karabük ' te 60 ortalama ile işletme bitirdin diye devlet seni sınavsız memur mu yapmak zorunda? Sen bilgisayar oyunlari oynayip 120 kilo oldun diye devlet sana iş bulmak mı zorunda? Nerede çaba? Nerede emek?
Çok çok fazla var ama bir iki tane göze çarpanı beyan edebilirim. Öncelikle her şeyi çok iyi biliriz. Hatta o kadar ki her konu hakkında bilgimiz vardır. Ayrıca biz o kadar mükemmeliz ki biz o kadar iyi kalpliyiz ki dışarıda bulunan bu kötü insanlar nereden geldi acaba? Biz o kadar duyarlıyız ki öyle önemsiyoruz ki değerlerimizi, bu alaya alan (mizah adı altında!!), bu tecavüzler tavizler nereden geliyor bilmiyoruz.
beceriksiz yöneticilerin elinde olmak ve o yöneticilerin oluşturduğu eğitim sistemiyle koyun bir nesil yetiştirmek. bu devirde dersi okulda değil, öğrenebilirseniz kendi imkanlarınızla öğreniyorsunuz.