şaşıyorum böyle ceza kanununa ya. çocuklar kaçırılıyor , üstüne tecavüz ediliyor , üstüne öldürülüyor. ne cesaret kardeşim ? nasıl yapabiliyorsun ?
yaparsın tabi. ben olsam bende yaparım. neden mi ? ulan cezalar caydırıcı değil ki. millet sevgilisini biçip içeri giriyor 5 sene yatıp çıkıyor. hiç ceza almadan delil yetersizliğinden bırakılanlar bile var...
hırsızlık yapanın kes elini bakalım çalabiliyor mu bi daha , tecavüz edenin kes sikini bakalım bi daha tecavüz oluyor mu. adam öldüreni sallandır bakalım büyük meydanlarda bi daha yapabilen olacak mı.
hele hele çocuk tacizcilerini farklı fantaziler uygulayarak halk arasında işkence edeceksin ki herkese ibret olsun.
yoksa bu adalet sistemi ile bu ceza sistemi ile daha işimiz çok bizim...
acil olarak yasaların gözden geçirilmesi gerekmekte. çocuk kaçırmalar, organ mafyası, tecavüzler, adam öldürmeler vs.vs. almış başını gitmektedir. eğer yasalarda düzelme olmazsa bu böyle hep devam edecektir. kötüsü halk kendi cezasını kendisi vermeye başlayacaktır artık.
bizler de bir vatandaş olarak elimiz kolumuz bağlı durmamalıyız artık. ne mi yapmalıyız? seçimler yakındır. liderler yavaş yavaş vaadler vermeye başlayacaklardır. kim yasaları değiştirir, kim cezaları ağırlaştırırsa, içerideki hırsızları, canileri, katilleri af çıkardım diye salıvermezse *, ona oy vereceğiz diye restimizi çekmeliyiz. başka çaresi yok çünkü. *
suç işlenmesinden sonra verilen cezanın 2 amacı vardır.
1- kamu vicdanını rahatlatmak.
2- kişileri suçtan caydırmak.
kriminolojide kişinin kırdığı pod üzerinde pişmanlığının ölçüsü oranında suçtan cayar.
bu konuda bir hadis-i şerif var hatta;
"gücünüz yettiğince müslümanlardan hukukî cezaları önleyin eğer uygun bir çıkış yolu varsa, serbest bırakın çünkü, yetkilinin, affetmekte yanılması, cezalandırmada yanılmasından daha iyidir"
[ravi: aişe radıyallahu anha, tirmizî]