bu bit'ler kamu kurumu olmadıkları için her türlü zarar edebilirler ve bu da sayıştay'ın denetiminden bağımsız olduklarındandır.
hâl böyleyken bit'lerin %99'u yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet için kullanılmaktadır.
2- çevre düzenleme denen nane doğrudan doğruya yolsuzluktur. özellikle kumtaşı, kireçtaşı ve muadilleri olan kırılgan taşlardan üretilen kaldırım taşı ve çiçek, fidan gibi süs bitkilerinin dikimi peşkeşin âlâsıdır.
londra'da 100-150 yaşında kaldırım taşları varken istanbul'da 5 yılı çıkartan taş bulmanız oldukça zordur. bunun nedeni kaldırım taşlarını pahalıya ve yandaş şirketlerden alıyor olmalarıdır. vatandaş yeni kaldırım taşlarını görünce "yau adamlar çalışıyorlar beeeh!" çekecek. bu da belediyenin çalıştığı algısı yaratacaktır. bu taşlar hem dünyanın en dandik kaldırım taşları, hem de işçilikleri rezalet olduğu için iki günde kırılacaklar. sonra aynı firmadan yeni taşlar, aynı işçilik ve yine "yaauuu adamlar da ne güzel çalışıyorlar beeehhh".
bitkilerde ise buna bile gerek yok. oğullarına şirket kurdurup hollanda'dan lale getirtirler. o lâleleri 1'e mâl eden oğul belediyeye 5'e, 10'a satar. onlar dikilir. üç gün güzel görünür; dördüncü gün solar; beşinci gün ölür gider. sulanmazsa ölür tabii. onlar da "bitki bu, tabii ki ölür" derler. "bakınız türkiye'ye 2 milyar ağaç diktik" gibi dawn sendromluların bile inanmayacakları yalanlar sıkarlar. aynı döngü dönüp dönüp durur. vatandaş "yaaaauuu adamlar şehri güzelleştirmek için ne kaddar da çok çalışıyorlar yaaaauuu" diyecek. böyle böyle her yıl yüz milyonlarca lira yurtdışına, milyarlarca lira oğulların ceplerine gider.
personellerinin babalarının çiftliğindeymiş gibi rahat olmaları, çok aşırı gevşek ve rahatlar, günde 10 bardak çay içip bir yazıyı 10 günde ancak yazarlar.