polise su sisesiyle vuran birinin 12 yil hapis cezasi aldigi ancak 13 yasindaki kiza tecavuz eden sapiklarin sebest birakildigi bir uklenin adalet sistemiyle ilgili soyletecek tek sey (bkz: mavi ekran).
kendi içinde mükemmel işleyen ama işlemesi gereken alanlarda sistem arızası veren yapıdır. sistemi işletmesi gerekenler sırf sistem içinde kalabilmeyi amaç olarak gördüğü için, sistemin dış mekanizması ve çarkları yalama olmuştur. fabrika ayarlarına geri dönülmesinde fayda vardır.
tamamen kişiye göre hareket eder hale gelmiştir. paran varsa yırtarsın paran yok ve açlıktan ölmemek için 27 lira çaldıysan 27 yıl hüküm giyersin.
hükümetin en kısa sürede istifa etmesi gerekir. siz de azcık vizdan varsa bir daha iktidara getirmezsiniz bu kendi çıkarlarına göre hareket eden devleti.
Ahsen TV muhabirinden Nevşin Mengü'ye: Türkiye’deki mevcut durum böyle. Benim yanımdaki devletinin yanında senin yanındaki devletin dinlenme tesislerinde..
son örnek emine bulut. bir olay şayet ayyuka çıkmazsa, toplum tarafından bilinmezse tepki görmezse yargı ve yaptırım sistemi araya kaynıyor. çok ilginç bir şey bu. sosyal medya linç edecek ki yargı ve ceza tam işlesin-şeffaf olsun. yoksa sıradan bir şeymiş gibi rafa kaldırılıyor unutuluyor gidiyor.
ne diyoruz eğitim ve ahlak. eğer aile evladına eğitim-ahlak vermiyorsa buna karşılık devletin yargı-ceza-infaz sıralamasıyla yaptırım uygulamalı. bu yaptırım o kadar acı olmalı ki bir daha böyle bir ayıbı-ahlaksızlığı-acımasızlığı-katli değil yapmak düşünce olarak yakınından bile geçememesi lazım. utanmadan konuşan bu katiller birde diyorlar ki "kendine hakim olamadım, ne yaptığımı bilmiyordum, kendimde değildim, delirmiştim..".
bakalım bu emsal yaptırımlardan sonra bunları diyebilecekler mi. yemin ediyorum size bir anda herkes akıllanıverir. öyle salağa yatmak yok. birkaç hafta önce türkiye'nin en iyi özel hastanelerinden birinde sekiz aylık bir bebek doktor tarafından öldürüldü. yanlış tedavi sonucu. ailesi perişan. bu acıyı çocuğu olmayan kimse anlayamaz. benim hiçbir sosyal medya hesabım yok ama bir kısım duyulduğunu biliyorum internette görüyorum. ama bu şekilde infial yaratmadı. sonuç olarak birkaç haftada unutuldu gitti. maalesef emine bulut'da öyle olacak.
ben şunu anlayamıyorum. bir kararı çıkartmak ne kadar zor olabilir. konuşularak halledilecek bir kararı sonuca bağlamak ne kadar uğraşlı olabilir. hani desen ki "ben mahalleme baraj istiyorum arkadaş" he bak bu başka bir şey fizibilite şu bu bir sürü sıkıntısı var para-zaman-mekan isteyen bir şey. yav arkadaş kanun kanun. meclise sunulacak, altıyüz kişiden 301 el kalktı mı bitti gitti hayırlı uğurlu olsun. düşünüyorum düşünüyorum buna ben anlam veremiyorum.
aklıma gelenleri buraya yazıyorum;
her türlü taciz,
nefsi müdafa hariç her türlü cana kast,
kamu alanlarına zarar,
hırsızlık-gasp,
trafikte işlenen hatalar,
hayvanlara eziyet.
bu gibi suçlara hızlı bir şekilde, en ağır ve kesinlikle kefalet olmadan karar-infaz yapılmalı. yoksa bu acı olayların önünü alamayız. allah her türlü kötünün şerrinden ailelerimiz korusun. amin.