Üzgünüm ama kendini kandırmaktan başka bir şey değildir.Haaa,diğer ülkelere oranla daha merhametli,daha insancıl olabiliriz,onun oranını,istatiğini bilmiyorum.Ama Türkiye'de ırkçılık az ya da çok vardır.Ve de ırkçılık bir kere var olduktan sonra onun düzeyi önemli değildir,çünkü,"vardır."
Bir realite. Türkiye'deki insanlar anlayamadığım bir şekilde insancıl. Suriyelilere sistematik bir ırkçılık girişiminde bulunulmuyor, yabancı evlilikler ise normal karşılanıyor.
Kürd sorunu da pek yok aslında. Bir kürd ülkedeki en üst konuma bile gelebiliyor. Örnek olarak Özal mesela.
3-5 istisna olay haricinde Türkiye'de ırkçılık var demenin yanlış bir şey olduğunu düşünüyorum.
aslında böyle bir sorun yok ama bu olayı kaşıyarak insanları proveke derek bu sorun oluşturulmaya çalışılıyor. atsız ve türevleri bu proveke eylemlere örnektir. sorun olmamasına örnekte türk, kürt, laz ve digerlerinin bir biri ile komşu olarak yaşamaları.
olayın birde medya boyutu var orası tam bir provakasyon merkezidir o ayrı mesele.
türkiyede ırkçılık yoktur teröre karşı düşünceler vardır.ha siz şimdi bunu her kürt teröristtir olarak algılacaksınız.tabi ki hayır her türk gibi her kürt ve ya laz ve ya ermeni herneyse onlarda insadır.kısaca türkiyede ırkçılık yoktur.
ayrıca hastanelerde orda burda çifte standard diyeceksiniz.bu da medyanın bir hatasıdır.onlar sadece terörü değil tüm kürtleri kötü göstermenin altından çok iyi kalkarlar.
yüzde doksan dokuzu müslüman olan bir ülkede, islam'ın ırkçılığı yasaklaması nedeniyle meydana gelen güzel durumdur. daha fazla bilgi almak isteyenler (bkz: veda hutbesi) ne bakabilirler.
ırkcılığın alasını yapanların 'kati surette ırkcılık yapılmamaktır' diyerek, riyakarlığın son doruklarına ulaştıklarının göstergesidir.
ırkcı ruha sahip olanlar, bazen dillerinden dökülenlerle belli olur bazende bakıslarındaki o korkunc aşağılama ifadesiyle.
türkiye'de yaşayanların tamamına yakını beyaz ırka mensuptur bu yüzden ırkçılık olamaz. ırkçılıkla faşist düşüncüleri, fanatik yaklaşımları karıştırmanın sonucunda ortaya çıkan bir başlık. sarı ırka, siyah ırka karşı bir düşmanlığımız yok ki bizim. tamam küçük amerikayız biz, kabul ediyorum, fakat amerikanlar gibi zenciler beyazların peşinden sopayla koşerken, beyazlarda zencilerin kuyusunu kazmaya çalıştığı bir ortam tarih boyuncu topraklarımızda olmadı çünkü ikinci bir ırk yerleşmediki bu topraklara.
bu kürt sorunu, ermeni meselesi veya alevi ayrımcılığını sıfatlandıracak olursak, bu düşünceleri benimseyenlere ancak faşist denir, faşist düşünceler topluluğunada faşizm denir.
türkiye'de gerçekten bir ırkçılık sorunu yoktur. osmanlıdan beri gelen bir şeydir bu. bizde olaya etnik yönden bakılmaz.müslim mi gayri-müslim mi ona bakılır. şu an yaşanmakta olan kürt muhabbeti ise ırkçılık sorunundan çok bir ezik edebiyatıdır.
evet, türkiye'de gerçekten ciddi bir ırkçılık sorunu yoktur. ama daha kötü bir türevi olan ayrımcılık had safhadadır. laik, antilaik, faşist, komünist, kapitalist, dinci, gerici, yobaz, züppe, amele, fenerli, cimbomlu, çarşılı, laz, kürt, türk, işçi, yönetici, millet, millet vekili, sağcı, solcu vb. gibi birçok tanım, birer ırk konumuna gelmiştir ve aralıksız didişme ve çatışma halindedirler. insanlar bir şekilde bu kalıpların içine yerleşmiş ya da yerleştirilmişlerdir. bu kalıplar ise insanların birbirine olan saygılarını azaltmakta, türlü ön yargılara yol açmaktadır.
sonuç olarak, çözülemeyen sorunlar, anlamsız kavgalar ve yerinde sayan bir ülke kalır elimizde.
20. yy'ın hemen başında ortadoğu coğrafyasına şöyle bir bakıldığında, hemen her bölgenin son derece kozmopolit olduğu görülür. 20. yy'ın sonuna gelindiğinde ise, suriye, lübnan, ırak, v.b. bölgelerde bu kozmopolit yapı hala korunurken, Anadolu coğrafyası nasıl olmuşsa hızla homojenleşivermiştir. Ne Hristiyan'ı ne musevisi kalmamış, nusayrilerin falan adı bilinmez olmuştur.
Ama tabii bu durum halk arasında inceden, günlük hayatta süre gelen bir ırkçılığa bağlanamaz. Sonuçta ermeniler ihanet ettikleri için, museviler israil kurulduğu için, rumlar yunanistan yakın olduğu için, süryaniler ise AB ülkeleri onları kabul ettiği için gitmişlerdir.
Herhalde ortadoğu'daki diğer ülkelerde yaşayan musevilerin israil'den haberleri yok, oralardaki ermeniler ülkelerine çok sadık, ve yine o bölgelerde yaşayan süryaniler'in de sığınma başvurularında bir sorun yaşanıyor hep. Yoksa neden bir tek türkiye'den kaçsın ki bu azınlıklar. Hem biz, ırkçılık nedir bilmeyen, 7 düveli kardeşçe, kucak kucağa yönetmiş bir büyük cihan imparatorluğunun torunları değil miyiz?
Bu ülkede insanlar, kendi "ırklarından" birilerinin işledikleri suçlar yüzünden aşağılanmakta, tehdit edilmekte ve hatta saldırıya uğrayabilmektedir. ASALA saldırılarına başladığında, Şişli'dekiermeni ailelerin evlerine tehdit mektupları yağdığını biliyor muydunuz? Ya da yunan hükümetinin türk azınlığa yaptığı her eziyete, bizim de "karşılıklılık ilkesi" denen bir saçmalıkla yaklaşıp TC vatandaşı rumları, yunanistanla olan "ırksal" bağlarından ötürü cezalandırdığımızı bilmeyen var mı? israil filistini kana buladığında okula giden bir musevi çocuğa nasıl davranılmış olabileceğini tasavvur edebiliyor musunuz veya? En olmadı, Dersim isyanı sırasında Cumhuriyet gazetesinin "kürt denen mahlukların kuyrukları vardır, çiğ et yerler" diye haber yaptığından, Atatürk'ün manevi kızı Afet inan'ın binlerce insanın kafatası ölçülerini alarak "Türklüğün ölçütünü" belirlemeye kalkmasından haberdar mısınız? Veya Süryanilerin 80 sonrası nasıl bu ülkeden kaçtıkları, Musevilere trakya olaylarında neler yapıldığını biliyor musunuz? 6-7 eylüle, varlık vergisine girmiyorum bile. Ama bu ülkede, hayatında musevi görmemiş adamın, "kurtlar vadisi" dizisinden ve israil'in yaptıklarından yola çıkarak "bütün museviler zengin, paragöz, şerefsizdir" gibi bir süper-genellemeye gönülden inandığının da farkında değil misiniz? En olmadı, Mehmet Aurelio milli takıma alınınca, sıradan bir spor yorumcusunun, bu ülke vatandaşı binlerce hristiyanın gözünün içine baka baka ve Lefter'in yüreğine basa basa "istavroz çıkaran bir milli takım oyuncusu benim içime sinmiyor" dediğini hatırlamıyor musunuz?
Ha siz "bunlar ırkçılık değildir, ırkçılık ancak hitlerin yaptığı gibi adamları fırınlarda yakmaktır" diyorsanız, bi onu yapmamışız zaten. evet, yoktur bizde ırkçılık, en büyük biziz.
türkiyede ırkçılığın sorun olmamasıdır. misal, almanyada ırkçılık bir sorundur. ama türkiyede değildir. bin yıldır beraber yaşamıştır toplumlar. bu yüzden ırkçılık olur, ama zulüm olmaz. zulmün olmadığı yer de güllük gülistanlıktır. türkiye şahane, almanya acı vatan.
türkiye'de ırkçılık sorununun batı'dakine benzer bir şekilde olmamasının nedeni görünüş olarak farklı ırkların türkiye'de fazla bulunmamasıdır. örneğin amerika, avrupa siyahlar, hintliler, çekik gözlüler ile doludur. bu insanlar da en çok ırkçılığa maruz kalan insanlardır. eğer türkiye'de bu tür ırklar olsaydı, %100 eminim ırkçılığa uğrarlardı. çünkü her gün türk insanının rum, ermeni ve kürtler hakkındaki fikirlerini duyuyorum.
yanlış bir tespittir; türkiye de çok yoğun bir sorundur ırkçılık.
türkiyenin en ırkçı dinamiği ise kürtlerdir. kürtlük meselesi ırkçı bir yaklaşımdır çünkü.
"ben kürtüm" diyen adama; neye göre? diye sorarsanız, ırkçı yanıtlar alırsınız. etnik veya sosyolojik yanıtlar alamazsınız.
diğer hiç bir halkın türkiyede eleştirilmemesinin yegane sebebi; ırkçılığın hiç bir zaman güdülmediği bu coğrafyada, kürtlerin önemli çoğunluğunun kafatasçı düzeyde ırkçı olmasıdır.
yani türkiye de mevcut ırkçılık sorunu; tarihte olduğu gibi egemen milletin ırkçılığı değil, belirli bir azınlığın ırkçılığıdır.
avrupa'da 20.yüzyıl başlarında olduğu gibi yaygın bir ırkçılık hakikaten türkiye'de hiç var olmamıştır. zaten olsa bu ülkede her gün silahlar patlamalı, yüzlerce insan birbirini vurmalıydı çünkü inanılmaz heterojen bir toplumuz. ancak yaygın olmasa da türkiye'de de ırkçılık mevcuttur. aşabileceğimiz sorunlar bunlar ama kürtlerin de artık kendilerinin ari ırktan olduğu safsatalarından vazgeçmeleri gerek.