--spoiler--
hayırlara vesile olabileceğini sanmam, ama israilin yaptıkları bilgiye vesile olabiliyor. türkiye hakkında bilgiye.
bir okuyucum yazmış:
yazınızda zaten yahudi düşmanlığının yaygın olduğu türkiye demişsiniz. gerçekten doğru mu? ben öyle olduğunu sanmıyorum.
ertesi gün, insan hakları derneğinin istanbul şubesi bir açıklama yayımladı:
israilin saldırısı gerekçe gösterilerek yahudilere nefretin tırmandırılması, internet ortamlarında, forumlarda, bloglarda yahudilere ölüm teması çerçevesinde açık ırkçılık yapılması insanî değerler taşıyan herkes için ürkütücü olup reddedilmesi gerekir. defalarca gayrı müslimlere toplu saldırı tarihi olan türkiyede bu daha da önemlidir, çünkü türkiye hiçbir zaman ırkçılığa karşı refleks geliştirmemiş, ırkçılık karşıtı bir kültüre sahip olmamıştır. açık ırkçılık dışında, gündelik hayata sinmiş sıradan ırkçılık günümüze kadar varlığını sürdürmüştür.
ihdnin açıklaması genel olarak ırkçılık tehlikesini vurgulamanın yanı sıra, somut bir olaya da dikkat çekiyor:
5 haziran cumartesi günü saadet partisinin istanbul çağlayandaki mitinginde göze çarpan efsane lider hitler, sabrımız kalmadı ruhunu gönder pankartı insanlığın başına gelen en büyük felaketlerin kaynağı olan ırkçılığı reddedenler için son derece endişe vericidir.
haksızlık etmeyelim; saadet partisi istanbul il başkanının açıklamasını da okuyalım:
böyle bir pankart mitingde yer aldı ise buna üzüldüm. ve bu pankartı görmüş olsaydık zaten indirtirdik. hitler bizim için ne efsanedir ne de liderdir. yüz binlerin olduğu bir mitingde maalesef bazı şeyler kaçıyor. 300 sivil toplum kuruluşunun destek verdiği böylesi meşru bir eylemin bir pankart vesilesiyle gölgelenmesine siz dâhil kimsenin gönlü razı olmaz. dahası, sadece pankarta konu olan cümlenin ele alınıp kınandığı bir metin olursa ben de imzamı atarım.
haftasonu istanbulda olmadığım için çağlayandaki mitinge katılamadım. ama iki sene önce israilin gazze saldırısı sırasında saadet partisinin yine çağlayanda örgütlediği mitinge katılmıştım.
beni rahatsız eden, saadet partisi değil. mitingin kendisi de değil. il başkanının söylediği gibi, yüz binlerce kişinin arasına bir tane de meczup karışır, engellemek zordur.
ama meczubun çevresindekilere ne demeli? miting boyunca o pankartı görüp ağzını açmayan yüzlerce, binlerce kişiye ne demeli?
hep sorar bana gazeteciler: yahudi cemaati ne düşünüyor? tedirgin oluyor mu? endişeleniyor mu?
evet, kuşkusuz endişeleniyor.
niye mi? buyurun, 2005 yılından bir gazete haberi:
türkçeye çevrildiği 1939dan beri her yıl ortalama 10 bin adet satılan adolf hitlerin kavgam adlı kitabı son haftalarda bestseller oldu. yoğun talep üzerine bir yayınevi kavgam kitabını on beş gün içinde tam 31 bin adet basarak piyasaya dağıttı.
ve bu haber üzerine görüşü alınan mhp eski milletvekili nazif okumuşun cevabı:
bilgi kirliliğinin yoğun olduğu bu süreçte millî kimlik hassasiyeti taşıyanların bu tip yayınlara müracaatı kaçınılmaz olur. tarih tekerrürden ibaret olduğuna göre her dönem emperyalist baskı ile akımlara karşı millî duruş ve mücadeleler de kendiliğinden oluşur. türkiyenin son yıllardaki dayatma ve kuşatmalarla sürüklenmek istendiği ortama karşı, kavgama.. rağbet edilecek. bunlar çok tabii. hatta bu bir şanstır.. okunması bir şanstır.
evet, yahudi cemaati kaygılanıyor. ben de kaygılanıyorum. ama beni kaygılandıran, bir mitingdeki bir ırkçı, saadet partisi veya israile karşı duyduğu haklı öfkeyi sokaklarda dile getiren kalabalıklar değil. bu kalabalıkların müslüman olması hiç değil.
beni kaygılandıran, bir yandan ah, yapmayın, yahudi cemaati kaygılanıyor, yazık diye timsah gözyaşları dökerken, bir yandan da chp-mhp hükümeti peşinde koşan, kürtler hakkında yazdığı her yazıyla ırkçılığa katkıda bulunan, milliyetçiliği azdırmak için hiçbir fırsatı kaçırmayanlar. isimlerinin altında türkiye türklerindir yazanlar.
yahudileri müslümanlara karşı koruyacak bunlar, öyle mi? neremle güleceğimi bilemiyorum bazen.
--spoiler--
taraf gazetesi / roni margulies
"bır gun gelecek bana butun yahudılerı oldurmedıgım ıcın kufur edeceksınız(adolf hıtler) adam gelecegı gormus"
bu cümle haberturl internet sitesinden bir okuyucu yorumu ve bu yorum artık her ortamda kolaylıkla görülmeye başlandı. türkiye giderek islami ırkçı bir ülke olma yolunda diyoemiyorum zaten kısmen olmuş durmda işler dahada kötüye gidecek ve artık bizde bir iran olacağız.
bal gibi vardır türkiyede 100000 lerce cami varken hicbir camiye bombalı saldırı yapılmamzışır ama 3 tane sinagogta son 20 yılda defalarca bombalı aldırı yapılmıştır beyni dağılanlar hamileylek gözleri açık ölenler vs vs başka hangi ülkede bu kadar mevcuttur?türkiye sinagoga girmek pentagano girmek kadar zordur. insanların ibadet etmesi resmen işgence halini alır. türkiye çevre ülkeleri arasındaki en ırkçı ülklerden biridir.
son zamanlarda başbakan'ın ve iktidardaki cemaatın halkı yahudilere karşı kışkırtıcak nutuklar atması,
yahudileri hedef alan bilgisayar oyunlarının artması düşünülürse:
yıllardır olan bir kavram. özellikle ulus devlet akımının son derece coştuğu 1900lerde ivme kazanmış. esasen osmanlıda da bir ırkçı duruş elbette var. kürtlere ve alevilere yapılan katliamlardan, ermenilerin başına gelenlerden anlayabiliyoruz bu durumu. günümüzde gittikçe artan ırkçılık, kapitalist üretim ağlarının farklı etnik ve ırktan insanlar arasında rekabet oluşturarak ucuz emek oluşturma anlayışıyla gelişmiştir. öte yandan emperyalist yapının şahlandığı günümüzde ise din vb. gibi düşünmeden birşeylere sarılmaya çalışan insanlarımızın tutunacak dalı. ki dünyadaki en büyük ahmaklık milliyetçilikken ırkçılık tam bir vahşet çağrısı.
küçük bir araştırma neticesinde sözlük yazarlarının ulaşabileceği durumdur türkiyede ırkçılığın, hem de en kallavisinden olduğu..
- sayıları cumhuriyetin ilk yıllarında yüzbinleri bulan rum vatandaşlarımızın şu anki nüfuslarının, cumhuriyetin ilk yıllarına oranla onda bire düşmesinin sebebi ırkçılık değildir tabi..
- yine sayıları şu an, ana yurtları olan mardinde tükenmek üzere olan süryani vatandaşlarımızın bundan 90 yıl önceki sayılarıyla arasındaki uçurum farkı tabi ki ırkçılıkla açıklanamaz..insanlar kendi ana vatanlarından kendi istekleriyle gitmişlerdir..
- izmir ve istanbuldaki yahudi vatandaşlarımızdan bahsetmiyorum bile, islam dini sağolsun..
- ve kürt kökenli kardeşlerimize yapılanlar..ne kadar inkar edilirse edilsin kürt kökenli kardeşlerimiz ırkçılığın - faşistliğin en kallavisini yaşamışlardır..yakın tarihe göz atmak (özellikle 80'li ve 90'lı yıllarda sadece kürt oldukları için hapse atılıp işkence görenler...vb. (bkz: diyarbakır cezaevi)) bile yeterli olacaktır..
dinler ve etnik ayrımcılık kisvesi altında faşizm peşinde at gözlükleriyle koşanlar uzak dursun lütfen..dünya bunlar olmadan çok daha insani ve yaşanılabilirdir..
Osmanlı zamanında bu topraklarda yüzbinlerce Rum yaşardı.
Cumhuriyet Mübadele yaparak onları yolladı.
Çoook büyük bir ırkçılık örneği.
tabii ki değil.
Mustafa Kemal'in neden nüfus mübadelesini yaptığını bilmeyecek kadar cahilseniz "Irkçılık"
gibi geniş kapsamlı bir konuyu tartışmaya yetecek bilgiye ve yetiye sahip değilsiniz demektir.
Ha Irkçılığın yapılması gereken yerler var mıdır?
Vardır.
Mesela Önemli mevkilere gayri-türkler gelmemeli, gelemez.
Ama bir bakıyoruz ki Başbakan Gürcü, bakanları, kürt, arap, gürcü.
Meclise bırakın Kürt olmayı PKKlı şerefsizler hapishaneden çıkartılıp yerleştirilmiş
Türk vilayetlerinin başına soyu sopu belli olmayan valiler atanmış (lan bu vali ataması işi bana bir yerlerden tanıdık geliyor, Tıpkı osmanlı zamanı devşirme valiler gibi)
Türkiye'nin üniversitelerinde marksistler, cemaatçiler gayri Türk hangi düşünce varsa savunur olmuş ve Türk'e faydalı düşünceyi savunan rektörler, öğretim görevlileri her türlü baskı altına alınmış.
Türk düşüncesini, Atatürk'ü savunan öğrenci kulupleri gerek cemaatçiler, gerekse PKKlılar tarafından sindirilmeye, kaba kuvvetle susuturulmaya çalışılmış
ve nicesi.
Irkçılık yapılması gereken yerler var,
olmaz mı?
Başımıza ne geldiyse elle tutulur akılcı manada Irkçılık yapmadığımız için geldi.
sonuç ortada.
Önce MUstafa Kemal'i
Sonrasında Mareşal Fevzi çakmak'ı
ve onların Ardından Mahmut Esat Bozkurt'u buradan bu vesileyle saygıyla analım.
halkımızın büyük çoğunluğunun yatkın olmadığı, ama ülkemizde az da olsa bulunan bir vakadır. eğitim sistemi bire bir empoze etmese de, potansiyel altyapısının oluşmasına fırsat verdiğinden, insanlar anlamadan ve yapmadığını sanarak da zaman zaman, özellikle dış politika veya iç politikanın gerildiği dönemlerde bu olaya kapılabilmektedirler. ayrımcılığı ve nefreti körüklediği için nahoş bir yaklaşımdır.
türk ün, ırkçılık yapmak için arap muhammed in iznine muhtaç olmadığını bilmeyen kimselerin yarım akıllarıyla veda hutbesini referans göstermelerine sebep olan konudur. ayrıca emevilerin asya içlerine ebu duraht önderliğinde gerçekleştirdiği akınlar sırasında kadını ve çocuğu esir edilerek, kılıçtan geçirilerek zorla islamlaştırılan türk boylarının nasıl bir arap ırkçılığı neticesinde asimile edildiğinin açıklanmasını da zornlu kılan durumdur. yağmacı arap çapulcuların elinden alınıp karahanlıların selçukların elinde şereflenen islam sancağının yüzyıllarca haçlı sürülerine karşı türkler in eliyle üstün kılındığını bilmeyen cahiller ise islamdan sonra arap kültürüyle yozlaşarak sünepeleşen günümüz türklerinin yaşamına bakarak türklüğü eleştirmektedir. artık bilinmesi gerekir, türk felsefesinin ve kültürünün son orijinal kırıntıları halinde rus emperyalizmi altında yok olmaya ter edilmiş gagauz ve hakas türkleri dışında türk topluluğu kalmamıştır.
türkiye'De ırkçılık olsa idi ülkeyi türkler yönetirdi, türkiye'de ırkçılık olsa idi türk gençleri işsiz kalmazdı. türkiye'de ırkçılık olsa idi birileri ben kürdüm her şeyi yaparım havasında dolaşamazdı.
ama bunlar oluyor. türkiye'de ırkılığın olmadığına üste yazdıklarım kanıttır.
ümmetçi partileri ırkçı diye gösterip onların yaptığı 1000 yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat mitinglerinden bahsetmemekte art niyetliliktir.
tükiye'de ırkçılık olmadı, şuanda da yok, geleceği bilemem.
dünya da ise ırkçılığı ideoloji edinmiş ilk devlet ise emevilerdir. emeviler şu arap olan, hani şu arabın aceme üstünlüğü yok diyen şahsın kanından olanların.
bana şimdi gelmiş özel mesaja vesile olmuş olaydır. sinagog bombalamnın ırkçılık olmadını sanıp beni cahillikle de suçlamaktadır. sanırım yahudiliğin bir ırk olduğunu bilmiyor hala bazı zümreler.
En büyük ırkçılık ülkenin adında ve tanımındadır. Türkiye...Türk etnisitesine vurgu yapar. Vatandaşlık tanımından tutun, ülkede tarih ve dilin Türk tarihi ve diline endeksli olmasına kadar. Bu ülke Türk'ün vatanıdır, ve bu ülkede işler Türk'e endeksli olarak yürür...Irkçıdır, ve böyle olmaya devam edecektir.
nihal atsız sayfasinin beğeni sayısının artması liseli veletlerin android telefon kullandiginin ve 7/24 facebook ta takıldığının göstergesidır. zira ırkçıların çoğunun reşit olmamış ergenler olduğu malum.
(bkz: allah türkü korusun ve yüceltsin) lazsan olmaz,kürtsen olmaz, arnavutsan gene olmaz hele boşnak falansan hiç sansın yok. din üzerinden bile ırkçılık yapabilen insanlara ırkçılık yapıyorsunuz dediğimizde verdikleri cevap türlü oluyor.
- pkkli kürt diyorlar ( değilim trabzonluyum, sosyalist görüşlü biri olarak bir ulusa mensup değilim insanım )
- yada ülküden anlayışımız türkiyedir diyor. bir sonraki entryde bu ülkede 20 milyon kürt yokmuşcasına tüm kürtlerin.... diye yardırıyor.
