kpss denilen sınav ile birilerinin kalite ölçüğünü sanan, her üniversite mezunun öğretmen olabileceğinden bahseden bir bakana sahip olmuş ülkedeki öğretmenlerin kalitesi.
eğitim fakültesi mezunlarının çoğunun bilgi ve performasını devlet okuluna taşıyamaması sonucunda, her türlü araştırma geliştirme faaliyetlerini özel sektöre adamış öğretmenlerdi.
*nedir kaliteli öğretmen?
dershanelerde görev yapan/yapmış, bir çok yayına test hazırlamış, alanı ile yayınları basımdan önce son kez inceleyen ve düzelten, az ya da çok maaş alan, gece gündüz çalışan kişi midir?
*nedir kalitesiz öğretmen?
nedir kaliteli öğretmen başlığındaki özelliklere sahip ama kpss sınavını geçemeyen kişi midir?
atandım diye otomatiğe bağlamış, gelişmeleri takip etmeyen, yeniliklerden habersiz yada haberi olsa da uygulamada başarısız kişi midir?
günümüz devlet okullarında görev yapan bir çok genç öğretmen, çalışmalarını, birikimlerini, deneyimlerini, sınav sorularını vs gibi bir çok kendi başına uğraşıp didinip başardığı şeyleri net üzerinden diğer tüm meslektaşları ile de paylaşıyorlar. bu sayede hem kendi eksikliğini görüyor, hem diğer öğretmenlere yardımcı oluyor, hem de kendini geliştiyor.
asıl üzerinde durulması gereken konu, eğitim sisteminin sınavlara endeksli olmasıdır.
bu açıdan öğrenci başarısı da sadece sınavdaki performansına bağlıdır. bu yüzden okullarda eğitim öğretim pek yapılamıyor.
dershane sistemini destekleyen, öğrencileri dershaneye mahkum eden bu sistemde öğretmen kalitesi nedir, nasıl olur ya da ne değildir tartışması yapmak gereksizdir sanırım.
kpss denilen olayın; öğretmen olmanın ölçütünü " ne kadar ezberlemişsin?" olarak algıladığından, 90 veya üzeri alan ve yerleştirilen bir sürü hard disk kalitesidir. okey oynamaları da başarıdır zira türkçe konuşmayı beceremeyenini de görmüşlüğümüz vardır.