öğretmen dediğin kuşak yetiştirir, hele ilkokulda anaokulda çok hayati öneme sahiptir. peki bu öğretmenler nasıl öğretmen oluyor, eleman öss.ye giriyor, eğitim fakültesini tutturuyor, okulu bitiriyor, 2,00 veya 5,00 diploma farketmiyor zaten, sonra kpss.ye giriyor ve öğretmen oluyor.
ama bi başka eleman polis olacak olsa, kpss.den puan sıralamasına giriyor, üstüne bi de mülakata sokuluyor, askeri okullar daha da ileri araştırma yapıyor, ama bizde çok ders çalışıp ineklemek öğretmenlik için yeterli oluyor. sonra matematik anlatmasını bilmeyen, çabuk sinirlenen, ruhsal sorunları olan tonla öğretmenle başbaşa kalıyor çocuklar. öğretmen olmak için kpss.den ziyade çok profesyonel ve ciddi psikolojik testlerden geçmek gerek kanısındayım.
edit: burada kastedilen şey, öğretmen olma aşamalarının kolaylığıdır. eli joplu polis alırken bile daha çok titizleniyor lan devlet.
hassiktir oradan denilesi tespittir. sokakta biri sana yapsa kafasını gözünü dağıtacağın hareketi sınıfta sineye çekersin, görmezden gelirsin. çünkü bu memlekette öğretmen her zaman suçludur haksızdır.
zaten her eğitim fakültesi bitirenin devlet bize iş versin maaşımıza bakalım demesinin en büyük göstergesidir. kalitesiz insan sürüsü yetişmektedir bu şekilde. (herkesi tenzih ederiz tabi)
türkiye'de o kadar sorgulanması gereken durum ve iş varken neden (bkz: türkiye de öğretmen olmanın kolay olması)sorusunun altında art ve pis niyet aranmasıdır.
kırmızı ışıkta geçilir,alkollu araç kullanılır polis ceza yazar "polisler bir bok yapmıyor 3bin lira maaş alıyor"
hastaneye gidilir randevu sıra alınmaz mal gibi ortada kalınır "doktorlar yata yata para kazanıyor"
internet bankacılığından haberi olmayıp bankada onca sıra bekleyip geri zekalı gibi "bankacılar okey oynuyor iş yapmıyor"
kendi çocuğuna laf geçirmeyip evde iki dakika ders çalıştıramayıp, sınıfta kırk tane haşare öğrenciye bir şeyler anlatan öğretmenlere laf eden ey embesil insan peki sen hiç öğretmenlik yaptında mı konuşursun? sen öğretmenliğe iş gözüyle bakılmamalı diyip diğer mesleklerle karşılaştırdığında ne kadar aptal durumuna düştüğünün farkında mısın? diye sorarım sana...
edit: ben öğretmen değilim (!) pazarda iç çamaşırı satıp geçimini sağlayan işportacıyım.
üzerinde düşünülmesi gereken tespittir. idealist öğretmenleri elbette ayrı tutacağız, ama her meslekte idealist insan vardır o ayrı konu. fakat öğretmen dediğin kişiyi sırf öss kpss sistemiyle seçiyosan orda hata vardır, çünkü her öss.yi kazanan öğretmen olacak yeterlilikte olmayabilir, eğitim fakültelerinin bugüne kadar bi kimseyi mezun etmeyip de kapıyı gösterdiklerini görmedim, iki sene geç bitiriyor ama bitiriyor. sonra öğretmen sıfatı kazanıyor.
ama bizim meslek zor bik bik bik diyerek konuyu saptırmayalım. biz öğretmenlik kolay yapılan meslektir demedik, öğretmen olma yollarının kolay olduğundan bahsettik, öğretmen olma aşamaları gerçekten zor ve bilimsel gerçekliğe uygun yapılsaydı bu kadar öğretmen mezun olamayacaktı ve atanamama durumu olmayacaktı.
size bi örnek: maliyede gelir uzman yardımcısı olmak için; kpss A grubu sınavından iyi bi puan çekmek lazım, (sağlam sınavdır, tonla ders barındırır, araştırın), sonra maliye tarafından yapılacak yazılı sınavı kazanmak gerekir, (o da kpss.den iyi puan alıp sıralamaya girenler için), sonra da maliyenin sözlü sınavını kazanman gerekir. yukardaki tüm yazılı sınavlardan 100 alsan, sözlüde adam senin tipine bakar bundan maliyeci olmaz der çizer atar, haklıdır da, kağıt üstünde çok başarılı olan adam değil sahada başarılı adam aranmaktadır. (torpil vs olayları göz ardı edilmiştir)
sonunda alt tarafı gelir uzman yardımcısı oluyosun, vergi denetçisi oluyosun. Tamam bu da kutsal bi meslek ama öğretmenlikle kıyaslanmaz değeri.
malesef son zamanlarda kolay doktor olunmaya da başladı ki o daha sakat, kuyruğu titretme durumu var, ona girmeyim.
öğretmenlik yıllardır hayallerimin mesleği olmasına karşın, emeklerinin karşılığında çok cüzi bir miktar almaları sebebiyle tercih edemediğim meslektir.
kazanmak zor mudur kolay mıdır, kişiden kişiye değişeceği gibi branştan branşa göre de değişmektedir.
kazanmak kolay bile olsa kendilerini çok çok zorlu bir dönem beklemekte, o kadar çabaya rağmen çoğu atanamamakta, atananlar zorlu koşullarda şark hizmeti yapmaktadır.
öğretmenlik düşünülünce de bazen anne babasının bile tahammül edemediği binlerce çocukla baş edebilmek, bildiklerini onlara en doğru şekilde aktarabilmektedir.
Peygamber efendimizin dediği gibi bize bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olmalıyız. böyle kutsal bir meslektir öğretmenlik. bizi hayata hazırlayandır, güven veren, yol gösterendir.
Özel hayatını işine yansıtmamak zorunda olandır öğretmen. her öğrenciyi çocuğun gibi sevmektir bu meslek.
Kazanmak kolay mıdır, zor mudur bilinmez ama, inanın bu mesleğin içinde olmak çok zordur.
bir süre önce 4 yıl üniversite okuyan herkesin öğretmen olduğunu düşünürsek hakikaten de kolay iştir. şimdi biraz zor ama bu da neye göre zor sorusunu karşımıza getiriyor. bir biyoloji mezunundan daha kolay iş bulabildikleri açık. önlerine konan ekstra sınav mıdır sorun anlamıyorum? bunları bir öğretmenlik öğrencisi olarak yazmam da sanırım ironilerin en büyüğü. lakin etrafıma bakınca öğretmen vasfını taşıyacak bireyler görmüyorum. hatta öğretmenlik şöyle dursun 2 tane koyun versek birini kaybedecek bireyler var. bu adamlara insan emanet edip ondan adam / kadın çıkarmasını nasıl bekleyeceğiz diye düşünmüyor değilim.
öğretmenliğin puana dayalı bir sisteme kurban gitmesini ne yazık ki kendime yediremiyor ve doğru bulmuyorum. televizyonlara çıkıp atanamayan öğretmenler adı altında konuşma yapan arkadaşları garip buluyorum. rakipleri bu konuyu hiç umursamazken onlar bir grup insan olarak zamanlarını alacak aktiviteler yapıyorlar. belki de az biraz sonuç alsalar evinde osura osura ders çalışan adam daha çok yararlanacak.
ee, nerede kaldı adalet?
ha hakkını çeşitli şekillerde arayan adamı severim, en azından mücadelecidir ve yarın bir gün öğrencilerine bunu öğretebilir. zaten eğitim kitaplarında bir laf vardır, " öğretmenin sosyal yeterliliği, teknik yeterliliğinden daha önemlidir " diye. yani düşünebilmeyi öğretelim, güzel bir beyin inşaa edelim gerisi gelir zaten. ama bakıyorsun 16 yıllık eğitim hayatında efsane diyebileceğin, fikirlerine olumlu etki yapan öğretmen / eğitmen sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. peki ya karşılaştığın hoca sayısı?
50?
60?
peki ya herkesin benzer hocaları can kulağıyla dinlemesi ve bir grubu hiç önemsememesi? bu da mı tesadüf?
bir öğretmen adayının, okula kapağı atayım sonra rahatım. 2 ay tatilim var, maaşım yazın da yatıyor diye düşünmesinden daha acı bir şey varsa o da isot'tur. o da yakar adamı. hele ki ilk kez ve bol bol yiyorsan...
öğretmen olmak ve öğretmen olmaya hak kazanmak ayrı şeylerdir.
Eğitim fakültesi mezunu biri olarak gözlemlediğim kadarıyla fakültede o kadar ipsiz sapsız adamlar vardır ki bir öğretmen olarak ben ilerde çocuklarımı bunlara mı emanet edeceğim diye düşündürürdü beni.
Çocuklara kendi ideolojisini benimsetmeyi hedeflemiş şahıslardan tutunda, ben sallarım başımı alırım maaşımı diyen tiplere kadar her türlü insan vardı. Bunlar şu an belkide öğretmendir. Çocuklara hiç birşey vermeden kendi sapkın fikirlerini empoze ediyordur belki de tertemiz beyinlere.
Öğretmen olmanın kolaylığı meselesine gelince 120küsur branş vardır bunların anca 5i rahatça atanabilmektedir. Ortada ciddi bir mağduriyet var bu da süre gelen politikalardan kaynaklanmaktadır.
Ama bu sınavların gerçekten öğretmen seçmediği ortada.
öğretmen olmak zor'da beden eğitimi öğretmeni olmak çok basit , kalkarlar yerinden hiç istemeden
- oğlum sınıfı topla sıra olsunlar ben bekliyorum.
- tamam hocam !
öğrenciler sıra olur , 5 dk geçer hoca içeride çay içiyor , 10 dk geçer hoca okey'e dördüncü arıyor vb.
öğretmenin gelmeyeceğini anlayan öğrenciler ;
- hocam top alabilir miyiz ? diye sorarlar.
- al ordan basket topunu , öteki potada oynayın çok ses oluyor burada. diye cevap verir öğretmeni.
ve çayını içmeye devam eder mynete girer artık okey mi oynar 101 mi oynar tavla mı kimse bilemez , belkide inci de takılıyorlardır.
ama askeriyenin yoğun olduğu bölgelerde daha çok askeri beden eğitimi hocaları tayin edilir , onlar normal beden eğitimi hocalarına göre daha disiplinli ve daha kaba olabilirler.