hergün cinayetlerin ve tecavüz vakalarının yaşandığı, hergün bir insanlık suçu işlenen ülkemizde ölüm cezasının tekrar uygulanması gereken durumudur.
ab uyum yasaları gereğince, ülkemizde idam cezası 2006 yılında tamamen kalkmıştı. 30.000 vatandaşımızın katili apo'nun idam edilmemesine sebebiyet veren bu uygulama gayet düşündürücüydü.
avrupa ülkelerinde ölüm cezası uygulanmayabilir. çünkü, avrupa nın çoğu ülkesinin eğitim seviyesi yüksektir. ancak, bizim ülkemiz gibi 14 aylık bir kız çocuğuna tecavüz edip öldüren, bayramda şeker toplamaya gelen çocuklara tecavüz edip öldüren insanların yaşadığı bir ülkede ölüm cezasının uygulanmaması bu olayların çoğalmasına sebebiyet vermektedir. bu yüzden ülkemizde ölüm cezası tekrar uygulanmalıdır.
bir yandan mantıklı bir yandan da kuşkulu bir durumdur. çünkü terör örgütü üyesi olup, asker vuran bir piç asılmalıdır lakin masum bir insan da tüm oklar onu gösterdiği için ölüme gönderilebilir.
türkiyedeki ölüm cezalarının aktif hale getirilmesi gerekmektedir asmak veya elektirikli sandalyeye oturtmak gibi şeyler olabilir. günümüzde yapılan tecavüzcüler, sapıklar, hırsızlar aklınıza gelecek kötü suçlaru işlemiş insanları ortadan kaldırsaydık şuan sadece iyiliklerle dolu bir dünyada yaşıyor olurduk ve mutlu yaşayıp mutlu ölürdük gözümü arkada kalmazdı.
o değil de, hakkıyla uygulansa memleketin nüfusunu beş milyona kadar düşüreceği kesindir. o derece pis bir millet yani...
hayal kurmayın, idam falan yok artık, cinayete götü yemeyenler kendi intikamlarını devlete aldırmak istiyorlar, hepsi bu. biraz cesur olun da adam desinler, saklanmayın devletin arkasına bir zahmet, onurlu olun, tutarlı olun, lafınızın eri olun, delikanlı olun, beğenmediğinize kendiniz dalın sonuçlarına da paşa gibi katlanın. ama yook de mi, tatlı su adaleti, oturduğu yerden ahkam kesme tilkiliği, beyinsiz pis işlerini devlete yaptırma cinliği he mi? yok öyle...
ölüm cezası yasalarda mevcut iken, olağanüstü dönemler hariç, zaten uygulanmamaktaydı.
bu nedenle yasalara tekrar konulsa dahi, uygulanma olanağı pek yoktur. genellikle tasarlamadan suç işleyen suçlular yönünden zengin bir ülke olduğumuzdan, idam cezası caydırıcı da değildir. bu bakımdan, yasalarda mevcut olduğu dönemlerde caydırıcılığı olmamıştır.
öte yandan, dünya kamuoyu, idam cezası uygulayan ülkelere hiç hoş gözle bakmaz. bu nedenle de getirisinden çok götürüsü olan bir uygulamadır.
tabi dünya yeterince kalabalık zaten, değil mi?
bi saçmalamayın la, insanların yaşamları hakkında yorum yapma, yaşayıp yaşamama kararını vermek kimin haddine?
ilk önce önerenler idam edilecekse; olabilir... madem bir öneriniz var, örnek olun millete... "bak biz kendimiz şahsen ölüyoruz. zor bir şey falan değil." diye... ondan sonra tecavüzcüsüydü, kapkaçcısıydı, yankesiciydi, falandı, filandı millet zaten toplaşıp "bak gül gibi adam bile idam etti kendini, sen ne duruyon lan!" deyip toplu idam seansları falan düzenler zaten. "idam geri gelsin" diyen adam; kendini idam etsin önce, sıkıntısını gündeme taşısın. ağlamayana meme yok. "can alma" hakkını kendinizde görüyorsanız; önce kendi canınızdan başlayınız bi zahmet... ne de olsa bir sözlüğe başlık açmak kadar kolay bir hadise... hadi bakıyım tosuncuklar...