insan olmak vatanın için hayırlı işler yapmak milletinin çıkarlarını kendininkilerden üstün tutmak. ve yahut ne bileyim sıradan bir insan olmak çünkü bazen orospu çocuğunun tekinin açtığı rastgele bir tabanca kurşunuyla bile hayata veda edebilirsiniz.
Cellatların gezdiği ülkede onların istedikleri gibi davranıp yaşayamamaktır.
Törenin içinde doğmak.
Sapkın bir ana-babanın evladı olmak.
Karşı takımın taraftar gurubunda yer almak.
Karşı siyasetin içinde yer almak.
Kendi din kurallarını koyarak, tanrı inancını var etmek, ya da yok etmek.
Bir trafik canavarını sollayıp geçmek.
Cinsel yönden sakat kafaların dikkatini çekmek.
Cazibe ve akıl yönünden birilerine nal toplatmak.
Ülke tinercilerine sadaka vermemek.
istiklâl'de kafaya tuğla, cam düşeceğini bile bile yürümeye kalkmak.
Uğursuz bir ülke adamının, ya da uğursuz bir ülke kadınının eşi olmaya kalkışmak gibi sıralayabileceğimiz daha birçoklarıdır.
Ölümün hak olduğu dünya yaşamındaki büyük haksızlıklardır.
düşünmek ve gerçekleri söylemek yeterli olacaktır. bizler, farklı görüşleri anlamayı bırakın dinlemeye dahi tahammülü olmayan insanlarız. bir konu üzerinde tartışamayacak kadar zavallıyız ne yazık ki... etrafımızdakileri dinlemek, anlamak için değil, düşüncelerimizi onlara kabul ettirmek için konuşuyor ve tartışıyoruz. bizden farklı düşünen biri çıktığında da klasik '' yok etme metodu '' muzu kullanıyoruz.
konuşmak bile kafidir bu ülkede öldürülmek için ki, hala yerimizde saymamız bunun en güzel örneğidir.