ülkede insana verilen değer sıfırın altında. kimse emeğinin, sağlığının değerini bilmiyor. verilen 1300 tl için haftanın 6 günü ayakta canı çıkana kadar çalışıyor insanlar. kalan 1 gün dinlenmekle geçiyor. sadece yaşamsal faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için, temel ihtiyaçlarını finanse edebilmek için bu insanlık dışı uygulama içerisinde yıllarını geçiriyorlar. tek umutları torpille müdür olmuş müdürlerinin onları da bi yere çekip çıkarması.
firmalar da bu uygulamaları devam ettirip daha da sertleştiriyor. neden? çünkü yapabiliyorlar. biri çıksa yerine başkası giriyor. işsizlik almış başını gitmiş. sokakta kalacağına buraya girip parçalıyor insan kendini.
zaten ana sömürü odakları da öğrenciler. performans odaklı olduklarını iddia etmelerine rağmen her atamalar torpille yapılıyor.
bununla da bitmiyor. insanımız zaten paraya tapan ve kibirli bir toplum. ordaki çalışanlara yapmadıkları kalmıyor. ben yapmıyorum demeyin. siz de yapıyorsunuz. bu tarz en alt kademe çalışanların hepsini küçümseyerek konuşuyor, onların da mağaza dışında sizin gibi sosyal bir hayatı olduğunu, birey olduklarını unutuyorsunuz. 'aman canım görevi bu.' diyerek yere attığınız çöpler değil mesele. hitap şekli bile saygı çerçevesinde olmuyor kimsenin bu insanlara.
bunun çözümü var mıdır? hayır yok. günümüz türkiye'sinde yok. olmayacak da. kapitalizmin dibine vurmuş bir ülkede değer görecek en son şey insan, ikincisi de emektir. siz cep telefonlarınıza ve arabalarına insanlardan daha fazla değer vermeyi bırakmadığınız sürece hiçbir şey değişmeyecek. ne müdürler, ne çalışma şartları, ne de insanların davranışları. bu toplum çok yoz ve çok iki yüzlü bir toplum. Evet.