yurt ışından akın akın turist çeken kültür başkenti olan istanbul'un o güzelim yerlerini görmeyen insandır, eğer özel bir durumu yoksa mutlaka gidip bir defada olsa görmesi gerekir. türkiye'nin en uzak yeri bile uçak ile en fazla 2 saat olan istanbul'a sabah gidip akşam bile dönebilme olanağı varken görülmeye değer onca yeri gidip görmek gerekir.
bu insan benim. 27 yaşındayım ve henüz istanbulu görmedim ya la! hiç işim düşmedi tatil için de tercih sebebi olmadı yolundan da geçmedim hiç onca şehir gezdim hala da geziyorum ama nedense hiç nasip olmadı işte.
istanbul'a ne ekonomik şartla geldiğine bağlı eğer durumlar iyiyse bide az çok ağzının tadını gözünün zevkini biliyorsa istanbul'dan çok zevk alıcak tadı damağında kalıcaktır;ancak durum tam tersi ekonomi olarak zayıf bir insan istanbul sıkıcıdır korkunç bir yer kalabalık hayatı zehir eden bir şehir olur.
büyük şeyler kaybeden insandır. boğazı ve kız kulesinin ona yaptığı nazı seyretmeden, trafiğine ana avrat sövmeden, insan çeşitliğine şaşırmadan, kazık yedikten sonra buna ses çıkaramadığını görmedikten, hareketliliğine takılmadıktan, kalabalığına korku dolu gözlerle bakmadıktan, havasına suyuna taşına toprağına gülücük göndermedikten, yedin bitirdin beni be istanbul diye çığlık atmadıktan, metropolde yaşamanın karmaşık güzelliğini anlamadıktan, 'böyyüh şehir.. biz iş bulmaya geldih'' diyen insanların umut dolu bakışlarının umutsuzluğa dönüşmediğini görmedikten sonra yaşamda bir şeyler gerçekten eksik kalır.
istanbul'a gelmedide ne oldu? hayatında bir kez olsun köprüden geçerken boğazı seyredememiştir. pierre loti den hiç kuş bakışı bakmamıştır. çamlıcada hiç nefes almamıştır. sarıyer sahilinde hiç yürümemiştir. levent, şişli trafiğine hiç takılmamıştır. moda da 3-5 tür atmamıştır. vapurda martılara simit atamamıştır. ayasofya'yı, sultan ahmet camiini ziyaret etmemiştir. adalar da bisiklete binememiştir. kız kulesine, galataya bakamamıştır. aslında pek fazla birşey kaçırmış sayılmaz.