tayyip erdoğan'ın kendisini oraya diken mossad'a verdiği sözlerden kaynaklanır.
dünyada yahudiler hariç herkesi öldürmeyi kafasına koymuş olan, tayyip erdoğan'ı da kendisine rüku ettiren siyonizm, toplumu ahlaki açıdan çökertecek her türlü faaliyeti serbestçe yürütmesine müdahale edilmemesi için uşakları eliyle tayyipten söz almıştır. karşılığında krallar gibi yaşam.
eskiden islam bilim ve felsefe diniydi. batılılar da kabul eder; matematiği, astronomiyi islam bilim adamları ilerletti. siyaset felsefesini ibn haldun'dan öğrendi herkes...
ama bu durum 16. yüzyıla kadar sürdü. sonra zihinler karanlıklaştı. artık ya islam köklü bi değişim geçirecek, ya da bu dünya çökecek. başka bir gelecek göremiyorum ben.
Evlilik programları, mafya bozuntusu raconlu diziler, silahlanma, cinsel açlık, parası var diye cahil ve kanunsuz kişilere geçilen kıyak. idamla düzelecek mesele değil bunlar. Toplarsın bu sik gibi dizilerin yapımcılarını düzeltmelerini istersin olmuyorsa toptan kaldırırsın. Sansür mansür farketmez kangren olmuş kolu keseceksin. 80'li yıllarda tek kanal varken insan gibi izlenecek filmler, diziler vardı, neyimize kadınların satıldığı evlilik programları, saçma sapan yarışmalar vs.
iyiliği methetmek ve teşvik etmek için tıpkı pavlov'un köpeklerine yaptığı gibi; ödüllendirme usulüne dayalı şekilde: şöyle yaparsan cennete gidersin yahut cezalandırmaya dayalı böyle yaparsan cehennemde bağırsakların patlayıncaya kadar ağzından kaynar sular dökülür vövövö demek yerine daha akla ve mantığa uygun, bizzat dünya gerçeklerine dayanan argümanlar sunmak gerekir.
ahlaki eğitimin çok düşük seviyelerde olmasıdır. din kültürü ve ahlak bilgisi diye bir ders vardır mesela, ama ben hiç ahlak bilgisi ile ilgili bir şeyler söylendiğine rastlamadım o derste.
dini ve ahlaki değerlerin göz göre göre bazı medya patronları tarafından köreltilmesi ve türk toplumunun bu durumu direnmek yerine Usul usul benimsemesi. biraz daha açarsak; iradenin hâz veren davranışları ahlak filtresinden geçirdikten sonra en yanlış gözükeni dâhi çokta siklemeden eyleme dökMesi.
not: batılılaştınız, artık sokun götünüze 'batı medeniyet anlayışı'nızı...
not2: kafası azcık çalışan kâfirler dâhi yarın bir gün ahlaki öğretilerin toplumlar için gerekliliğini anlayacaklar diye düşünüyorum.
Banu Avar Hangi Dünya Düzeni adlı kitabı ile bu konuyu çok güzel işlemektedir, tavsiye olunur. Ülkeler medya yoluyla nasıl hipnotize edilip esir ediliyor kaynaklarıyla yazılı. Not: Kendisi bbc'de uzun yıllar çalışmıştır.
Pislik batı özentileridir, temiz arap kültürünü secmek varken. Nedense bu müslüman kültürünü bu kadar seviyorsanız neden dindarların yogun oldugu maraş ve sivasta suriyeli arapların ilk geldigi günde neden hemen saldırdınız onlara. Onlar arap ve müslüman kültürün orijinalı degilmi ilk başta bi merhaba deseydiniz bu kadar kultürlü insanlara.
Avrupalılaşma.
10 yıl sonra görürsünüz insanlar yalnızlıklarından evin içinde kedi köpek beslemeye başlar, çocuklar şimdikinin 2 katı fazla şımarık yetiştirilir,
Avrupalılar gibi.
Ama yinede ab ye almazlar.
reytinkleri patlatmak için cinsellik sunmak izleyiciye. grinin elli tonu gibi gibi. sonra insanların duygulara olan açlıklarının arttıkça artması, geç yaşta evlenme ve bedene sahip olma isteği.. herkesin başında kıç büyüttüğü televizyon..
türkiye de yozlaşmayı sağlayan şey dinsizlik veya sekülerizm değil bizzat dindir. dinin geleneksel çağ dışı yanı modern toplum altında illettini sürdürüyor ve kısmı modern kısmı yobaz olan halk(tabi tek bir kişiden bahsetmiyorum burada daha çok homojen olarak halkı kastediyorum) belli yozlaşma gösteriyor. işte o ahlaki çöküş diye adlandırılan şey aslında dinden tam kopamamak ve tam dine bağlı da olamadan yozlaşmak.
eğer dini türkiye de tamamen yıkıp tüm gelenekleri atarsak ardından bize tertemiz bir saha kalacaktır ve orayı akıcı bir bakışla doldurursak esas o zaman modern bir toplum olabileceğiz.
batıyı ileriye taşıyan yan aslında budur. batı jakobenist anlayışla halkı aydınlatmak yerine belli aydınlarla genekçiliğe ve dine savaş açmış daha sonraları akılcı bir anlayışla toplumu dönüştürmeye girişmiştir, bunu gören hıristiyanlar var olabilmek adına dinini modern şartlara uyarlamaya çalışmış ve reform geçirerek o katı tanrı devlet anlayışını değiştirerek daha sekülere yaşama fırsat tanımıştır.
tabi ki gelenekçi radikal hırisityanlar buna tepki vermiş fakat güçlü bir seküler kesimin varlığı ve bunların ekonomik gücü( ki kastedilen sınıf burjuvadır) buna direnmiştir, hatta bu da yetmemiş protestanlık adında daha seküler bir din inşa ederek dindarlar tarafından da bu yeni sisteme uyum sağlanmıştır.
türkiye de bunu yapabilecek bi kesim kemalistler vardı onların da girişimi başarısız oldu çünkü güçlü bir aydın kesim türkiyeden çıkmadı, altyapı olarak türk kültürü buna ortam hazırlayacak entelektüel seviyede de değildi. hal böyle olunca radikal dinciler siyasal islam altında türkiye yi gerici bir anlayışa çekti ve halen daha çekiyor.
işte o ahlaki çöküşün nedeni bu iki arada bir derede kalmak ve yobazlaşmak.
Ahlaki çöküntü deği kültürel değişimdir. Zira eski kültürün artıları eksileri yeni kültürün artıları eksileri kişiden kişiye fsrklılaşacağı gibi iyi yada kötü demek zordur.