-en önemlisi vergilerden dolayı yeyen kazıktır.
(not:kazık yemek deyiminden hoşlanmıyorum buradaki kullanış amacımsa konuyu vurgulamak ve kalıcılık sağlamak amacında)
*tütün ve alkol ürünleri
*otomobillerden alınan aşırı vergi
-abd de yakalık 60.000$ olan otomobilin türkiye de 160.000$(100.000 avro) olması
(audi q7)
*petrolden alınan yüksek vergi
*özel iletişim vergisi adında herkesin cep telefonu olduğu için sömürelim vergisi
*özel tüketim vergisi adı altında araba, elektronik eşya, iletişim, kitap, gazete gibi nesnelerden ki bunların içinde buzdolabı,çamaşır makinesi,günlük gazete gibi ürünler de var alınan sömürü vergisi
-bunun dışında sermeyenin ülkeme dayattıkları kalıplaşmış kazıklar var...
mesela
*dünyadaki en pahalı deterjanı kullanma
*en fazla para ödeyerek alınan et
*ya da elektronik bir eşya alırken(bilgisayar falan) fiyat+kdv şeklinde hiçbir ülkede görmediğim fiyatlandırma
gibi tamam alınmasın demiyorum tabi ki de devlet erk olmak için para alacak ama bizim ülkemizin yaptığı gibi sermaye ve kapitalden alamadığı vergiyi tabana ve mükellef olmayan herkese yayma politikası sonuçu hepimizin doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kaldığı kazıklar.
- ihraç edilip fahiş fiyata ithal edilen kendi hububat ve tahılımız.
- gümrükte fiyat katlayan araba vs.
- *fiş almaktan utandığımız için kazığın üzerine bir bardak yağ da bizim dökmemiz. *
- "hayrına lokma" gibi dağıtılan kredi kartlarının borçları. **
stopaj denen vergi. kendi işyerimin hem emlak vergisini ödüyorum hemde kira gelirim olmadığı halde *stopajını ödüyorum. muhasevecime sordum bana mutluluğun resmini çizde çizeyim ama bunu sorma dedi
köprü geçişlerinde ödeme yapmak! daha önceden bu ödemeler köprünün maliyetini karşılayana kadardı, sanki vergi almıyorlarmış gibi! oradan birkaç köprü parası çıktı, bu gidişle daha çok çıkar!
ayrıca benzin ve sigara da %70 vergi oranıyla kazıklanmaktayız!
sadece şehir içi aramalarda, seyrek kullanılan telefona gelen 28 liralık faturanın büyük kısmının kıl, tüy, yün şeklinde benden tahsil edilmesi son günlerde bunlardan en çok canımı sıkanıdır. telekomun yeni sahiplerinin taksitle aldıkları şirket için ödeyecekleri bir taksit tutarını yapacakları zam ile çıkarmış olduklarını bilmek de yenilen kazığın tuzu, biberi.
babalar gibi satanlar vatandaşı babalara getiriyor anlayacağınız.
kazığın en büyüğü farkında olmamanıza rağmen köleleştirilmiş olmanızdır. azınlığın ekonomik çıkarları için köleleştirilmiş milyonlarca insan. siz kendinizi hür zannedersiniz oysa kölesinizdir. ayda ne kadar kazanabileceğinize, neler yiyip içebileceğinize, sosyal yaşantınızın sınırlarına kadar her şey başkaları tarafından belirlenir. siz üç kuruş kazanıp hayatta kalabilmek adına o kadar meşgulsünüzdür ki köleliğinizin farkında bile değilsinizdir. sanırım buda girdiği halde hissedilmemesine rağmen ( en azından halkın %90'ı tarafından) yenilen en baba kazıktır.