Klasik bir anadolu erkeği için düşünürsek sınavlara gir iyi bir üniversite oku idealist bir insan olsan bile zamanla ortama uyum sagla. Sağlam bir iş bul. Misal devlete kapağı at. sonra bir hatunla evlen gezme tozma meraklısı biriysen artık bu huyundan vazgec hele bir de çoluk çocuk olursa artık hayalin de ideolojinde çocuklar olur zaten. Yani hayat bir erkek için ortalama 35 te biter. 60 lı yaşlara gelince gözler yine gençliği eskiyi arar ama nafile... ama bu dediklerim klasik anadolu erkeği için geçerlidir.
Bugün minibüste arka koltukta bi lavuk vardı. Yol boyunca heran arkadan emaneti çekip boğazımı kesicekmiş gibi yolculuk yaptım. Biran oğlumu arayıp son kez konuşma gereği hissettim. Nasıl bir trip yaşadıysam artık... Son zamanlar da zevk için kuytu da adam kesip atıyorlar. Nasıl bir memleket oldu burası aq.
Yılmaz Özdil in 22.06.2006 tarihinde yazdığı yazı bu konuda aydınlatıcıdır
piton kayıp.
herkes şaşkın.
deniyor ki, "4 metrelik piton nereye gider?"
güzel kardeşim...
adam 4 kilometrelik fiberoptik kabloyu çalıyor güpegündüz... 4 metrelik
pitonu beline sarar, gene götürür.
siz bakın, fili götürmesinler.
ilginç bir ülke burası çünkü.
çevre bakanı'na soruyorlar mesela...
"efendim, piton nerede?"
bakan cevaplıyor:
"bugünlerde kimseye şiş kebap yemesini tavsiye etmem."
"hayvan" denince en yetkili makamın bile ilk aklına gelen bu:
mangal.
bakan haksız değil aslında...
hiç unutmam, izmir'de şehrin göbeğindeki havuza güzellik olsun diye ördek
bırakmışlardı.
ertesi sabah yok.
bir daha bıraktılar.
ertesi sabah yine yok.
bir daha bırakmadılar.
çünkü izmir'de nüfus 3 milyon...
başa çıkman mümkün değil.
yemeyen de var tabii...
bolu'da yol kenarında bir ayı bulunmuştu birkaç yıl önce.
ayı çıplak.
postu yok.
sonra anlaşıldı ki, yola çıkan ayıya otomobil ile çarpmışlar... bakmışlar
ki, ayı ölmüş. postunu yüzüp, satmaya kalkmışlar.
meraklıyız da aynı zamanda...
darıca'ya timsah getirmişlerdi, millet görsün diye... öööyle duruyor,
hareketsiz...
kafasına kaya attılar, yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için...
hayvancağız debelendi ama, çok geç... ruhunu teslim etti.
var bir sorunumuz hayvanlarla...
"aman kesme" diyorsun, kesiyorlar.
"mutlaka kes" diyorsun, kesmiyorlar.
hatırlayın, kuşlar grip oldu...
" kes" dediler. millet kamyonlara yükleyip, dağlara kaçırdı tavukları.
kimisi de yaktı diri diri.
illa kesmeyecek.
hırçın boğaya ateş eden kasap da var, uysal beygire tecavüz eden mühendis
de...
kanunlarımız desen, ayrı alem.
beygir "cilveli" bulundu ki, hafifletici sebepten, 240 lira cezayla yırttı
mühendis...
şimdi, o beygirin, töre cinayetine kurban gitmesini bekliyoruz.
dana ferhat'ımız vardı bir ara...
murat 124'ün arka koltuğuna oturtmuştu sahibi. dünyaya haber olmuştuk.
balina aydın'ımız da çok meşhurdu.
bugünlerde piglet'imiz meşhur...
hani şu, haram diye, çizgi filmden makaslayarak çıkarmaya çalıştığımız
domuz.
bir defa da, sütaş'ın ineğiyle dünyaya haber olmuştuk. santrfor inek...
voleyle gol atarken memeleri görünüyor diye rtük'e şikayet etmişlerdi,
hayali ineği.
nedendir bilinmez ama, var bir gıcığımız hayvanlara...
bakın o kadar hazinemiz var.
ilk neyi çaldılar?
denizatını.
ilginç bir ülke burası çünkü...
insan olarak yaşamak zor da, hayvan olarak yaşamak daha zor.
sanki 2003 ve öncesi her şey daha güzel ve yaşanasıydı. yani o zamanlar değişik ama güzel bir ülke var gibi geliyor. ya da biz büyüdük her şeyin farkına vardık o da olabilir. hayatımdaki en güzel yıllar hep 2005 ve öncesi olması bir raslantı olamaz.
Türkiye de yaşamak zor yiğidim
Ekmek almaya gidiyorsun, Cenazeni yolluyorlar.
Ekmek parası için kazanmak için çalışıyorsun, cenazeni yolluyorlar.
Cenaze için gidiyorsun, gene cenazeni yolluyorlar. Anlayacağın türkiye de yaşamak zor azizim zor.