türkiye de yayılan lezbiyenlik zehiri

entry3 galeri0
    1.
  1. Beni derinden yaralayan olayların zuhur etmesine sebebiyet veren zehirdir.

    Güneşin tüm cömertliğiyle parladığı ama insanın kemiklerine kadar işleyen bir soğun olduğu bir mart gününde; kütüphanede 2 hafta sonra başlayacak vize sınavlarıma çalışıyordum. Zira yaz için planlarım vardı ve bu planlarımı gerçekleştirmek için bütlere kalmam gerekiyordu. Yazın isteyeceğim son şey; sıcak haziran ayında bütlere girmekti.

    insanın kafasını allak bullak eden "siyasal düşünceler tarihi" dersine çalışıyordum. Kafamda adeta arılar vızıldıyor, sinekler uçuşuyordu. Mola vermeye karar verdim ve sigara içmek için dışarı çıktım. Camel'ı yaktım ve içindeki onlarca zehirli maddeyi umursamadan içime çektim. O anda yanıma çok hoş bir kokusu olan esmer bir bayan geldi. – Ateşinizi kullanabilir miyim? diye sordu. Cebimden çakmağı çıkarttım, mentollü parlıamentini yaktım. Teşekkür ederim dedi ben de rica ederim dedim. Üstünde deri ceket vardı ve altına da dapdar bir kot pantolon giymişti. Daracık pantolonu yüzünden dolgun kalçaları ortadaydı.

    Utangaç bir kişilik yapısına sahip olduğum için bayanla konuşmaya cesaret edemedim. Biraz da kalçaları büyülemişti beni, o dolgun kalçalardan başka bir şey aklıma gelmiyordu. Sigarasını bitirip içeri girdi.ardından ben de içeri girdim. Masama oturdum, bir de ne göreyim? Tam karşımda o dolgun kalçaların sahibi bayan vardı. Artık zaten az olan çalışma isteğim tamamen bitmişti. Zira karşımdaki bu şaheserden, bu güzellikten başka birşey düşünemiyordum. Onu izliyordum. Aniden farkettim ki bu bayan liseden arkadaşım gülten'le aynı bölümdeydi. Bu durum beni çok sevindirmişti. Âdeta uçmaya yeni başlamış bir kelebek kadar sevinçliydim.

    Hemen Liseden arkadaşım gülten'e vatsapdan mesaj attım. Hal hatır sorduktan sonra sadede geldim. Karşımda oturan bayanın fotoğrafını gizlice çekip yolladım. Bu bayanı tanıyor musun dedim. "evet tanıyorum. adı sevda. bölümden en yakın arkadaşım. hayırdır noldu?" dedi. Durumu anlattım. Kısacası bu bayandan çok feci şekilde hoşlandığımı söyledim. Erkek arkadaşı olup olmadığını sordum. Gülten de "sevdanın erkek arkadaşı yok ama ikiniz arasında birşey olması imkansız" dedi. Gülten'nin bu sözleri karşısında âdeta şok olmuştum. Neden olamayacağını söyledim ama gülten beni tatmin edecek bir cevap vermedi. Ama ben kolay pes edecek değildim.

    Haftalar haftaları kovaladı. Vizeler gelip geçti. Artık nisanın sonuna gelmiştik. Facebook da takılırken gülten'in doğum günün yaklaştığını öğrendim. Bu benim için fırsat olabilirdi. Gülten'e mesaj attım, doğum günün yaklaşıyor birşeyler yapar mıyız? içer miyiz?, babında. "evet, Parti vereceğim bizim evde içkili falan. muhakkak gel" dedi bana. Ben de sevdayı göreceğim diye adeta havalara uçmuştum. Daha üç gün olmasına rağmen ne giyeceğimi düşünmeye başlamıştım bile...

    O büyük gün gelip çattı sonunda. O gün çok şıktım, âdeta kırmızı halıda yürüyen hollywood starları gibiydim. Gülten'in evine geldim, kapıyı çaldım. Kapıyı bana sevda açtı. Üstünde kıpkırmızı, vücudunun tüm hatlarını sergileyen, çok hoş bir elbise vardı. Âdeta büyülenmiştim. Selam verdim, hal hatır sordum. Sevda ile tanışmıştım artık.

    Saat 12 ye geliyordu artık, neredeyse herkes gülten'in doğum gününü kutlayıp gitmişti. Gülten son arkadaşlarını uğurlarken, benle sevda odada yalnız kalmış bir yandan bomonti içiyor bir yandan da yabancı müzik eşliğinde sohbet ediyorduk. Gülten arkadaşlarını uğurlayıp, odaya geldi. Ben, gülten'e; bu hâlde eve gidemeyeceğimi, mahsuru yoksa bu gece burada kalıp kalamayacağımı sordum. Gülten de mezhebi geniş bir insan olduğu için "tabi kalabilirsin sormana bile gerek yok" dedi.

    Saat gece 2 ye geliyordu ve biz hâlâ içiyorduk. Ben, gülten ve sevda... Biralarımız bitmişti ama biz henüz içmeye doyamamıştık. Gülten dolapta bira olduğunu söyledi ve sevda ile beraber getirmeye gittiler. Aradan bi 15 dakika geçmesine rağmen mutfaktan gelmediler ve sesleri de çıkmıyordu. Telâşlandım, onlara bakmak için mutfağa doğru yöneldim.

    Mutfak kapısından girdiğim anda gördüğüm manzara karşısında âdeta beynimden vurulmuşa döndüm... Sevda ile gülten mutfağın zeminine yatmış birbirlerini âdeta zifaf gecesine giren çiftler gibi elliyor ve öpüşüyorlardı. Gördüğüm manzara karşında acıklı bir "haaaaaayyyyyyıııırrrrrrr" nidası patlattım. Gülten ile sevda aniden irkilip, birbirlerinin ruju ile kıpkırmızı olmuş yüzleri ve utanç dolu gözleriyle bana bakıyorlardı. Bunu bana nasıl yaparsınız diye sordum. Gülten "seni kırmak istemeyiz ama bizim tercihimiz bu. Biz lezbiyeniz" dedi. Bu kadar rahat söyleyebiliyordu lezbiyen olduğunu, utanma arlanma hayâ edep kalmamıştı bu ruhunu şeytana satan bayanlarda.

    Ceketimi alıp evden çıktım, bir bankta sabaha kadar bu elim olayı düşünüp dertlendim. Ve hayatımın geri kalanını bu ahlaksızlıkları yapanlarla savaşmak için mücadele etmeye karar verdim.
    0 ...
  2. 2.
  3. (bkz: bir kızın evinde sabahlamak)
    (bkz: zıkkımlanmak)
    (bkz: dikizlemek)
    (bkz: hallenmek)
    evet, lezbiyenlik çok büyük bir günahtır ve gençlerin ayıbıdır.
    0 ...
  4. 3.
  5. dostum yaşadıkların türkiye de eşcinselligin ayıp karsilanmasindan ve insanların bunu birbirine çat diye söylemesinden kaynaklanmis. arkadaşına ilk mesaj attığında o benim sevgilim deseydi çat diye bunlar yasanirmiydi lan. üzüldüm gece gece. lezbiyenlikle savaşma, seviş. ne biliyim 3'lü 4'lü yap.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük