yol paralı, elektrik paralı, su paralı, köprüler paralı,eğitim paralı sağlık paralı...her şey paralıyken o bahsettiği dünyanın en yüksek vergisi sayılır dediğim tespit.
maliye bakanı tarafından gayette doğru bir şekilde ifade edilen durumdur.
gerçekten de türkiye'de vergi yükü çok yüksek değildir.
öncelikle vergi yükü nedir?
Vergi Yükü; Vergilerin kişiler üzerinde yarattığı parasal etkidir. Vergi yükü, vergileme yüzünden kişilerin mal varlıklarında meydana gelen azalmayı ifade eder.
bu bağlamda sen zaten millete kuş kadar maaş verip bundan vergi alıyorsun. vatandaş atıyorum 1000 lira maaş alıp 200 lira vergi ödüyorsa azalma 200 lira olup geriye 800 lira kalıyor. aynı vergi oranları kabul edelim; gavur ülkelerde vatandaş 2000 lira maaş alıp 400 lira vergi ödüyorsa azalma 400 lira olup heriflere 1600 lira kalıyor.
bu bağlamda bizim memlekette vergi yükü sadece 200 lirayken, gavurlarda 400 lira ama gavur 1600 lirayla geçinirken sen 800 lirayla geçiniyorsun.
maliye bakanı bu tarz terimleri kullanarak milleti angut yerine koyuyor. tıpkı tefe tüfe oranları hesaplanırken listelere en gereksiz, kimsenin tüketmediği tüketim mallarını koyup "enflasyon düştü lan" demesi gibi tıpkı bir gecede milli gelir hesaplama formüllerini değiştirip "bir gecede milli gelirimiz arttı lan akp döneminde olmuştur" demesi gibidir.
işin rakam kısmına bakıldığında doğruluğu inkar edilemeyecek gerçektir. ancak vergi ortalaması yüksek olan ülkelerde kişilerin kazandığı yıllık gelirleri de söylesen ya. kafası basmayan arkadaşlar için bende rakam konuşayım;
türkiye: kazancın 1000 lira, vergi %27, sana kalan 730 lira.
Avrupa: kazancın 2000 lira, vergi %34, sana kalan 1320 lira.
işin özü kazancım çok fazla olursa vergiyi de arttıra bilirsin. ama sen hem az para veriyorsun hem de fazla vergi alıyorsun. adalet anlayışınızın ham'ına koyduğumuz su ilerleyen zamanda çürümelere yol açar.
son derece doğru tespittir. türkiye aslında vergi cennetidir. vergi reformunun yapılamaması ki aslında kasten yapılmaması, türkiye yi vergi cenneti yapmaktadır. bu söylediklerim sermaye kesimi için geçerlidir.
gelelim normal vatandaşa. burada halkçı, sosyalist edebiyatı yapmaya gerek yoktur. vatandaşın hissettiği %27 lik vergi normal olmasına rağmen geliri az olduğundan etkisi büyüktür.
malye bakanımız vergilerimiz az derken belki de halka hoş görünmeyi düşünüyordu, aslında kapitalist sermayeye sinyal göndermiş olmaktadır.
vergi yükünün oranı değil verginin nasıl toplandığı önemlidir. gavur vergiyi zenginden çok parası olandan, kazançtan alırken
biz; fakir fukaradan, sabit maldan, temel ihtiyaçtan akla ziyan vergiler alıyoruz.
bir bakan bunu söylüyorsa kendi zavallılığını ifade ediyordur, insan bunu söylemeye utanır. hele ki maliye bakanıysa. mehmet efendi kendi ingiliz vatandaşları gibi vergi toplasa ya.
doğrudan vergilerde bakan haklıysa her ay gelir vergisi diye ortalama maaşımın %30 unu kesen, bunun yanında yok damga vergisi yok ot bok vergisi diye diğer ekstraları da dayadığında neredeyse doğrudan maaşımın yarısını kesen kim acaba? dernekler falan mı alıyor lan bu vergileri benden?
üstüne üstlük toplanan dolaylı vergiler, yanlış hatırlamıyorsam toplam vergilerin %70'ini oluşturuyor. yani zaten yarısını alıyor, kalan yarısının da büyük bölümünü harcarken alıyor.
ağır konuşucam tutuklayacaklar. malum artık hükümeti eleştirmekten korkuyoruz hakkımızda dava açılır, gizli bir tanık çıkar hayatımızda hiç duymadığımız bilmediğimiz biri, adam da kesti ben kendim gördüm der daha da dışarı çıkamayız.
akıllara harika bir hikayeyi getirir.
boş bir köprünün başına durduk yere adam koymuşlar gelen geçenden vergi alsın diye.
türkler gidip şikayet etmiş çok kuyruk oluyor bir adam daha koyun diye.
