türkiyedeki dandik siyasi ekonomik sosyal kültürel yaşamın,kısacası türkiyede yaşanan tüm sorunların temelidir.
dış basında çıkan haberlere dikkat ederseniz fransız halkı denmez fransız vergi mükellefi denir.avrupa ve amerikada bu algı vardır ve şu tip diyaloglar yaşanır: ''amerikan vergi mükellefleri bakalım bu harcamaya güzel bakacak mı'' ,ingiliz vergi mükellefleri getirilen bu yasayla artacak emlak vergilerine sert tepki verdi.''
adamlar çalışıyor para kazanıyor emeğinin bir kısmını devlete veriyor ve arkasını soruyor;bu durumda devlet bir şirket vatandaş ta müşteri konumuna geliyor.
şimdi gelin aylık yol masrafımızın %60ını,elektirik,su,çöp vergisi,yiyecek,içecek,giyecek ve muhtelif ihtiyaçlarımızda ödediğimiz vergiyi hesaplayalım.devlete her yıl ne kadar vergi ödediğimizi bulalım ve düşünelim.bu kadar parayı veriyoruz karşılığında ne alıyoruz?
bunu yapmaya başladığınız zaman en azından şehrinizin belediye başkanını idam sehpasında görmek istiyeceğinizi düşünüyorum bilmem anlatabildim mi?
halkın çoğunun vergi verdiğinden bile haberinin olmamasından kaynaklanır. Aldığınız şeyin fiyatına tüm vergiler dahil olduğu için "aa ekmek 50 kuruş" der sineye çeker oturursunuz. Oysa çok az kişi farkındadır o fiyatın yarısından çoğunun vergi olduğunun.
türk milleti vergi konusunda dünyanın en bilinçli milletidir zira vergi kaçırmak için mevzuatın en ince noktalarını dahi bilir. bu memlekette zarar ettiği için vergi ödemeyen şirketlerin sahiplerinde range rover çocuklarında z4 az görmedik.
gayet vardır vergi bilinci...
akp'nin iktidar olduğu bir ülkede uygulanan peşkeş ekonomisi dolayısı ile dolaylı vergiler dışında vergi ödeyen aptaldır.
vatandaş da, esnaf da, sanayici de bunun bilincindedir.
vergi vermediğimiz için alınan dolaylı vergilerin adaletsizliğinden yakınan da bir yapıya sahip oluşumuz tesadüf olmamalı. ne zaman dürüst ve açık olduk o zaman ihya oluruz.
