bir ara akpli damgası yemekti. bir ara ''cemmatçi'' damgası yemekti. genelde azınlık hissiydi. şu an içi boş bir çoğunluk. göz önündeki kısmı sürekli nedense pahalı eşarplarının, ipek şallarının altından bir miktar at kuyruğu yahut önden gösterdikleri saçlarıyla meşhur. hayır, farkında değiller sanıp haber vereyim dedim... tarz meselesiymiş. başörtülüler ülkemizde hep aşağılanır hor görülürdü,mazlum ama kalite insanlardı. fakat şimdi bir tarz meselesi, malesef.
en zoru da bu çünkü ne yapsalar göze batıyorlar. açık olanlar ne halt ederse kimse birşey demez ama türbanlı olan biri kot bile giyse hemen kötü kadın oluyor.
türkiye'de türbanlı olmak son 10 yılda zorlaşmıştır. çünkü toplum bu süre içerisinde türbanlılar ve türbansızlar olarak ikiye ayrılmıştır.
o yüzden şimdi türbanlı birisi gelip ağlamasın burada özgürce türban takamıyoruz diye. takamzsınız kardeşim. çünkü 2 kesim olarak birbirinize düşman edildiniz. rekabet içerisine girdiniz birbirinizle. ayrıştırıldınız. bir elmanın iki yarısı oldunuz.
türbanlılara özgürlük getirilmedi maalesef. türban üzerinden siyaset yapılarak türbanlılar odak noktası halini aldı. medyada gözler onların üzerine çevrildi. iki farklı kutup oluşturuldu. türban destekçisi ve türban karşıtları alevlendirildi.
bunun üzerinden pirim yapıldı. türbanlılarda türbansızlarda kukla haline geldiler. bu işten sadece siyasi kanat karlı çıktı. şu anda benim halkım dışarıda türban türban diyerek birbirini yiyor, içeridekiler malın en kaymaklı en yağlı yerlerini hapur hupur mideye indiriyor. oh afiyet olsun efendim.
türbanlıların yatıp kalkıp cumhuriyet rejimine ve atatürk'e dua etmeleri gerekir. bırakın türbanlı olmayı, bir de mısır gibi, iran gibi, afganistan, pakistan gibi bir ülkede kadın olmanın neye benzediğini düşünün önce?
Türkiye'de türban bir dini sembol olmaktan çıkmıştır Bir moda aracı olmuştur. Zaten sadece başı kapatmak ile verilen dini emir yerine getirilmiyor. Yani türkiye'de türbanlı olmak, yanlış zihniyetlerin amaçsız eleştirilerine kurban gitmektir.