arkadaş, kapitalizm mi dersin, adam haklı beyler mi dersin ne dersin bilmiyorum ama ben su katılmamış, saf ibnelik diyorum bu duruma.
halim vaktim yerinde allah'a şükür. istediğim yerde yemek yiyebilecek parayı kazanıyorum. ama sistem buna engel teşkil etmeye başladı.
bugün izinliydim ve günü tamamen kendime ayırmak istedim. sahil kenarı bir yerde çay içtim, kitabımı okudum ve karnım acıktı. hemen birşeyler yiyeyim niyetiyle restoranların olduğu caddeye attım kendimi ve gözüme bir türk restoranı kestirip daldim içer. ardından 2. hamle olarak oturabileceğim bir masa aradım ve manzarası diğerlerine nazaran iyi bulduğum masaya kuruldum. garson geldi kısık sesle birşeyler söyledi.
herhalde ne istediğimi soruyor diye düşündüm ve dedim ki,
+menü alabilir miyim?
-pardon tek misin, gelecek var mı diye soruyorum.
+yok hayır tekim.
-o zaman sizi şu 2 kişilik masaya alabilir miyim?
evet... gösterdiği masa restoranın en sikko yerinde, lavaboyla kasanın arasında sikko bir masaydı.
+yok hayır ben burada oturmak istiyorum.
-efendim kalabalık gelenler olabilir.
+alt tarafı 4 kişilik masa, 10 değil.
-yapabileceğim birşey yok.
kavga etmek istemiyordum teşekkür edip vazgeçtiğimis söyledim başka mekan aramaya başladım. yine lüks sayılabilecek bir restorana daldım 4 kişilik manzarası hoş bir masaya oturdum.
garson geldi,
+efendim gelecek yoksa sizi şöyle alabilir miyim? dedi.
-hayır gelecek yok ama ben burada oturmak istiyorum.
+ama efendim bu masa 4 kişilik.
-ama o gösterdiğin masa da 2 kişilik?
+%@(\*#*
-şefinizi çağırır mısınız?
şef dedikleri göbekli bir amca geldi.
+buyrun efendim.
-ben tek kişiyim ama burada yemek istiyorum.
+efendim kalabalık aileler gelebiliyor.
-o zaman 4 kişilik servis açın ben geliyorum hemen.
+nasıl anlamadım?
_neyini anlamadın? 4 kişiymişim gibi düşünün ve 4 servis hazırlayın bir yere gidip geliyorum hemen.
çantamı masada bıraktım masama kimse çökmesin diye ve bir alt sokakta dilenen suriyelilerin olduğu yere geldim.
araplar ve kürtlerdenn efret etmeme rağmen tam olarak düşündüğünüzü yaptim. 2 çocuklu, genç bir suriyeli çifti o restorana götürdüm.
küçük burjuvalar, küçük zenginler ve onların kölesi işletme çalışanları iğrenen gözlerle bana baktılar. siklemedim.
orada yemeğimi az önce bitirdim. ve şu anda entry girerken arapların tatlısını yemesini ve sevincini paylaşıyorum. belki bu savaşı kaybettiğim halde kazandığımı düşünüyorum ama benim amacım orada tek yemek yemek değil, sadece yemek yemekti. evet kazandım.
Kalitenizden dolayıdır, düzgün iyi giyimli, kolunda saati olan birisiyseniz kimse size karışmaz, istediğiniz restorantın locasına bile oturabilirsiniz. elbise yürümesini, para konuşmasını öğretir.
not: arabayı dükkanın önüne çekerseniz ekstra hava points katar.
işletmecilikten anlamayan ülkemin kanayan yarası. tek başına oturmak isteyen birisine cüzzamlı muamelesi yapılıyor. müdavini olduğunuz yerde bile bu saçma durumla karşılaşabilirsiniz.
bir insan tek başına yeme özgürlüğüne sahip değil mi. anadolu da ise daha vahim durumlarla karşılaşabilirsiniz. aile yeri burası hemşehrim diyen bir ayıya denk gelebilirsiniz.
paket yaptırma ya da eve sipariş etmeyle (bkz: yemeksepeti.com) ile çözülecek durum. bir süre sonra bağımlılık yaptığı, bağımlılığı da geçtim göbek yaptığı tecrübeyle sabittir. evde televizyonun karşısında yayıla yayıla yemek varken napcan sandalyede dikilip?
bu arada tanışalım ben pollyanna; memnun oldum. yalnız değilim sadece evde yayıla yayıla yemek yemeye bayılırım... (bkz: yersen) söylemiştim değil mi? yiyorum ben seviyorum yani...
bir de bunun tek başına yemek yemenin zor olduğu durum vardır, sıkılırsın yemek yemek istersin. Arkadaşını yemek yemeye çağırırsın aç değilim derse gel la ben ısmarlıyorum dersin, yok kanka aç değilim valla ama geleyim gibi bi yanıt gelir. Sonra mekana gidersin o da yer sen ödersin helali hoş olsun dersin.