ülkemizdeki tarih eğitiminde belli başlı açmazlar var. müfredatın yüzeyselliği ve yavanlığı nedeniyle, doğru dürüst tarih öğretilemiyor.
bir kere, hocaların da payını aldığı bir tür tarih bilmezlik var. hocalar enine boyuna tarih bilmedikleri gibi, bir kısmının dışında, tarihi "türk ve osmanlı tarihi"ni öve öve anlatmaktan başka, derinlemesine ders verme isteği de yok..
tarih dersi deyince, avrupa tarihi, ortaçağ hıristiyan tarihi, yakın dönem gibi başlıklara eğinilmesi gerekli. haddim olmayarak söylüyorum bunu. zira, belli bir yerden sonra, size ders verilmese de ilginiz varsa, allame olabilirsiniz bu alanda. tarih alanının bayağı gönüllüsü var çünkü.
ama şu devletlerin isminden tutun da, antlaşmalarla devletlerin yıkışına uzanana değin, yığınla geçiştirme var. elbette, belli yaşın altındai hele de ilgisi olmayan çocuklara derinlemesine bilgi verin demiyoruz. ama bu kadar geçiştirme olmaz ki.
"kanunin avusturya macaristan imparatorluğu ile savaştı" diyor. ne avusturya-macaristan'ı? mesela bu devletin kuruluşu, 19. yy başlarına rastlar ki, kanuninin savaştığı en fazla bir düklük olan avusturyadır. iki devletin birleşip imaratorluk olması ise, 19. asrın son çeyreğine rastlar. 1800lerin başında 360 dolayında beylikten oluşan ve prusyanın önderliğinde 1871 de birleşene kadar, ortada bir alman devleti bile yok. alaman toprakları var. "almanya ile barış yapıldı" diyorlar. hangi almanya?
kaç kez duydunuz bu derslerde "kutsal roma cermen imparatorluğu"nun ismini? oysa tüm bu devletler, onun çokbaşlılığınn yavrusu. napolyon bu devleti tümden ortadan kaldırana kadar, ispanyadan tutun da, portekiz, avusturya ve alman bölgeleri de dahil, saygın birçok avrupa arazisi bu devletin hegemonyası altındaydı. hepsi ayrı ayrı otonomlukla yönetiliyordu.
italya diyorlar, başını floransa ve papalık devletinin çektiği, 100 den fazla italyan devleti vardı o sıralar. fatih, hangi italyadan otranto limanını alıyor?
"gırnata kalesi de düşünce, müslümanlar ispanyadan sürüldü" diyorlar. bari ispanyol toprakları deyin. zira, cermen kral ferdinand ölmeden önce devletinin avusturya(doğu), ispanya (batı) olarak ayırıp bölmeden önce, ortada bir ispanya devleti bile yok.
hiç duyduk mu avrupanın pekçok ülkesinin evliliklerle birbirine bağlayıp yöneten habsburg hanedanını? sanmıyorum. kral maximilian'I?
"1789'da fransada ihtilal oldu, cumhuriyete geçildi" denerek büyük bir işin lansmanı yapılıyor sözümona. 12 yıl sonra fransanın yeniden imparatorluğa geçtiğini, 1958'e kadar tam 9 kez rejim değiştirip, bir demokratik bir monark sistem deneyerek, arada gidip geldiğini anlatmıyorlar.
her öğrenilen tarihi bilgi sonrası bir ezberin daha bozulmasından bıktık artık.
Yillarca savaştan savasa koşmuş, 93 harbî, balkan savaşları ve 1. Dünya savaşı gibi büyük savaslar görmüş bir millet var ortada.
Cumhuriyet kurulmuş.
Halk Yıllarca milli bilinçten yoksun bırakılmış.
türk olmak aşağılık bir duruma düşürülmüş.
Millete millet olmanin şuurunu aşılamak icin atatürk'ün öncülüğünde türk tarihi araştırmaya başlanmış. Millete kendi tarihi öğretilmiştir.
Bu sartlar altında tabiki türk tarihi yuceltecek bir müfredat belirlenmiştir.
türkiye de tarih, lise ve dershane öğretmenlerinin bir de iyi bir şey yapıyormuş gibi, güya müfredata yetişmek için papağan gibi zırıl zırıl anlattığı derstir. hoca genelde bununla gurur duyar.
ooo emevileri de yıkmışız. tamam abbasilere geçelim. halife el mutasım, milliyetçilik terkedildi, evvvet şimdi sağ kulvardan moğollar geldi o da ne hülagü bağdatı yıktı, aman tanrım selçuklular da yıkıldı anadolu beylikleri of of of memlükler çok fena çelme taktı moğollara. uç beyliği osmanoğlu koyunhisar bursa çimpe aman aman neler oldu be. arkadaşlar yine çok hızlı gittik konular yetişcek gibi duruyo hadi bakalım.
Kesinlikle objektif olmayı başaramayan tamamen subjektiflikten ibaret olan hatta öğretmenin kendi inandığını anlattığı derstir. Sadece Türkiye'de değil her ülkede de böyle olduğunu düşünmemize yol açar sonuçta ister istemez ırkını savunur insan.
türkiye'de 'devlet tarihi' adını alması gereken derstir. çünkü sadece devletler, anlaşmalar, nedenler ve sonuçlardan ibaret. halbuki asıl tarih 'halkın tarihidir'.
örneğin:
1832 yılında imzalanan istanbul Antlaşması ile yunanistan'ın bağımsızlığı tanınmıştır.
kurtuluş savaşı ise 1919 yılında başlamıştır.
arada 87 yıl var... ve bize o 8 yılda, türk ve müslüman halkla, etnik azınlık ve başka dine mensup olanlar arasındaki gerilimin nasıl geliştiğini anlatan bir halk tarihi bilgisi vermezler bu derslerde. zerresi bile yoktur.
halbuki devlet, anlaşmalar vs. bunlar sanaldır. gerçek olan toplumların ve insanların ilişkileridir.
bu yüzden, bize her ne anlatılırsa inanıyoruz. çünkü o şeyin olup olamayacağını tahmin edemiyoruz. her şey masal gibi geliyor. çünkü işin özü olan, işin ruhu olan şey yok ortada.
tarihin ruhu nedir? insan... peki bu tarih anlatımlarında insan nerede? insan ilişkileri nerede? devletler, anlaşmalar bunlarda hiç ruh yok. hiç zeka parıltısı taşımıyor bu zırvalar.
özetle: tarih dersi, bizi uyuşmuş, sorgulamaz kılmak için ve bize tarihle ilgili anlatılan has siktir lan denilesi şeyleri bal gibi yutalım diye müfredata konulmuş bir uyuşturucudur.( ben azadım gerçi. benimki de artık: 'siyaset tarihi, türk siyasal yaşamı vs..')
türkiye de tarih dersi klasik ezber dersidir şöyle keyifle bir tarih anlatıldığının nadirdir. hele ki tarafsız bir şekilde anlatıldığı daha da olasıdır. tarih bu kadar önemliyken neden bu şekilde olur ben de bilemedim.