spordan kastın her zaman futbol olmasıdır. başta bu algının gelişmesi lazım. olimpiyatlarda gelen altınlar kalede volkan olmalı mı olmamalı mı tartışmasının bile gölgesinde kalıyorsa bizden bir bok olmaz.
altyapıya gereken önemin verilmemesi. sen altyapıda gelecek vaat eden gençleri oynatmazsan avrupa'dan 35 yaş üstü zamanının ünlü oyuncularını getirmeye çalışırsan tabi ki de gelişemez.
Adamın matematiğe, fiziğe, kimyaya yeteneği yok işte. Bu adam ingilizce de yapamıyor, edebiyat da. Bu adam çok güzel top oynuyor, futbol oynuyor, basketbol oynuyor, ne bileyim çok güzel koşuyor. Al bunu genç yaşta bir spor akademisine, ver orda spor eğitimi, hem teorik olarak hem de uygulamalı olarak o alanda yetişsin. Spor akademileri kur, seçtiğin, yetenek gördüğün öğrencileri yetiştir orda.
Spor müsabakalarında her yönden yetişmiş bir birey olarak ülkesini temsil etsin. Ondan sonra, kırk yılda bir kere başarı alan sporculara mikrofon uzatıldığında iki kelimeyi bir araya getiremeyip, köyden girip, başbakandan çıkıp, hayatın anlamına dönüp, sülalelerine teşekkür ederek röportajları bitiriyorlar. Biz ve tüm yabancılar da bunu izliyoruz.
şimdi garip gelecek ama yıllardır neredeyse her spor dalında müsabakaları izliyorum. genelde (%99) domuz eti yiyenler başarılı oluyor arkadaş. biz ve diğer müslüman ülkeler yemiyor, ondan olmuyor. bu da bir çıkarım tabii. ya da,
muhafazakar eğitim sistemi.
ailesiyle, okuluyla, doğuştan insanları belli grup, din ve kavimlere ayrıştıran, bu yüzden insan psikolojisini anlamsız ve düşünülürek, tartışılarak değil de, dogmatik olarak seçilmiş seçimler üzerinden kavga yapmaya odaklar.
o yüzden türkiye'de spor çok uzun bir zaman daha gelişemeyecek. olsa olsa fanatizm gelişir.
sanat ve sanatçıya kim engel oluyorsa onlar.
heykellere ucube, kazılardan çıkan ve tarihi değerleri tartışılmaz buluntulara 'çanak-çömlek', şehir kalıntılarına 'hamam' diyenler.
söz konusu futbolsa klupleri bir işletme gibi gören taraftarına müşteri gözüyle bakan yöneticilerin katkısı çok büyüktür. elbette spor sadece futbol değil.
toplum gelişimyle paralellik gösteren bir durum olması en büyük sebeplerinden biridir.
spor denilince sadece futbolu anlayan bir toplumda, bilim, fen ne kadar gelişiyorsa spor da o kadar gelişir.
yine düşünecek olursak paraya endeksli bir toplum tüccar başbakan gibi sadece rantı yüksek alanlara ilgi duyar.
kendini aveme inşaatında, bilmem kaç katlı rezidınslarda, yollarda geliştirmek ister.
bu ülkede halk için değil kaymak tabaka için yasalar çıkar, teşvikler verilir.
göte göt derseniz ciddiye alınmaz, şaklabanlık, yağcılık yapmazsanız itibar görmezsiniz.
sikindirik maçlarda millet uyutulur, bir topun peşinde 50 milyon kişi salak edilir.
diğer spor dalları gereken ilgiyi asla görmez. çünkü rantı azdır ya da yoktur.
zihniyettir. sırf bunun için olimpiyatların ülkemize gelmemesi sebebidir. ki gelmesindir. hiçbir stad dolmayacak, hiçbir müsabaka izlenmeyecektir. dünyaya rezil olduğumuzla kalırız.
--spoiler--
aslında adı paul
bunlar polat yaptılar, 10 binde koştu milli atletimiz
kenyalı
*
ilhan
ilhan tanui özbilen
asıl adı; william
türkçe bilmediği için ne mutlu türküm diyeneyi kâğıda yazdılar, koşarken kâğıdı düşürdü hani bir şey daha söyleyecektin ilhan dediklerinde, o da orta parmağını havaya kaldırarak meramını anlattı
milli atlet
*
tarık
yani langat aslı
kenyalı milli atletimiz
*
geçiyor çinlilere
masa tenisinde
adı melek olsun dediler
aslında hau mei ling
wang ise küçük bora oldu mu size
sanki büyüğü de varmış gibi olsun diye
*
atıcılık federasyonu başkanı silah sanayicisi sporculara italyan doktorlardan psikolojik destek aldırdı
ki vursunlar
vuramayınca, gençlik ve spor bakanı bir dahaki sefere bütün madalyaları biz alıp gideceğiz diyerek attı
değdi, değmedi ayrı
*
geçiyorum; olimpiyatların baş yönetmeni gençlik ve spor genel müdürüne
konyada kuruyemişçi idi
damat tarafının adamı, genel müdür yaptılar sonra baktılar ki hiç devlet hizmeti yok, atandı ama atanamıyor
eskisi yerinde kaldı
yani atletler ithal, ama yerli genel müdür iki tane
*
ve sonunda
74 milyonluk süper ülke türkiye, madalya sıralamasında etiyopya, küba, belarus, jamaika gibi ülkelerden bile sonra, 30uncu sırada
*
olmadı tabii
atatürk gençliğinin etek boyunu dini esaslara göre hesaplayıp 19 mayıs bayramlarını yasaklayan kafa ile olacağı da yok
sonunda türkiyenin yüzünü biraz olsun, türbana sokamadıkları nur (vanlı), aslı (antalyalı), gamze (eskişehirli) güldürdü
dinci medya, omuzlarını mozaikleştirip sadece kafalarını koydu sayfaya
ki bacakları gözükmesin
sanki bacaksız koştular
*
olimpiyatlarda geri geri koşma dalı niye yok peki?..
Sporu sadece Futbol maçı izlemekle dünya kupasını vs. leri takip etmekle sporla ilgilibiri olunabileceği zannedildiği için. Her akzandığımız milli maçtan sonra birilerinin kaza kurşununa gitmesi sporun gelişmemesinin baş nedenlerindendir.